Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Y2HD, 05.05.2004, 4901-5829, GENÇCAN-Boşanma-2, s. 131) Görüldüğü üzere terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davası ancak “terk edilen eş” tarafından açılabilir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 164 f. I hükmüne göre diğerini; -ortak konutu terk etmeye zorlayan, -haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de “terk etmiş” sayılır. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eşin açmış olduğu terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davası “bu sebeple” reddedilmelidir; “....Nafaka davasında dinlenen tanık beyanlarına göre boşanma davasının davacısı koca kadını evden kovmuş terke zorlamıştır. Eşini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuda dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Bu itibarla Türk Medeni Kanununun 164. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir....

    I hükmünde yer alan ve başka bir yoruma olanak vermeyecek kadar açık düzenleme ve gerekse Dairem uygulamasına örnek olarak verdiğimiz kararlardan da anlaşılacağı üzere “terk etmiş eş” terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davası açamaz. O halde temyiz davasına konu boşanma davasında bakılacak olan : Davacı koca davalı karısını gerçekten ortak konutu terk etmeye zorlayan eş midir? Başka bir anlatımla davacı koca “terk eden” eş midir? Taraflar arasında ... 3. Aile Mahkemesinin 2003/545 esas , 2004/278 karar sayılı ve davacı koca tarafından açılan ve reddedilerek kesinleşen boşanma davasında toplanan deliller ve kesinleşen gerekçe ile davacı kocanın; -davalı karısını evden “kovduğu”, -davalı kadının “10 günlük bebeği” ile “eşofmanı ve ayağındaki yırtık terlikleri” ile baba evine geldiği sabittir. Görüldüğü üzere davacı koca “terk edilen eş” değil “terk eden eş” olmaktadır. Bu yüzden terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, terk hukuki nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı erkeğin davalı kadını kovmak suretiyle terke zorladığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 164.maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terkedilen eşe aittir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan eş de terk temiş sayılır ve terk nedeniyle dava açamaz (YHGK 04.11.2009, 2009/2-402, 2009/484). O halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı-davalının davasını ispat edemediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. 2- Tarafların boşanma davalarına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Davalı-davacı açtığı birleşen dava ile TMK'nın 164. maddesi gereğince terk sebebine dayalı boşanma talep ettiği, ancak mahkemenin değerlendirmeyi 166/1 maddesine göre yaptığı anlaşılmıştır. Davalı-davacının açtığı terk nedenine dayalı boşanma davası hakkında bir değerlendirme yapılmaması hatalı olmuştur....

        TMK'nın 166/1.maddesine göre; evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa eşlerden her biri boşanma davası açabilir. TMK'nın 164.maddesine göre; Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim veya noter , esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır....

        Bu dava 13.8.2009 tarihinde açılmış, davalı yargılama sırasında 2.9.2009 tarihinde müşterek konuta dönmesi için davacıya mahkeme vasıtasıyla eve dönüş çağrısını tebliğ ettirerek, çağrıya yanıt vermeyen davacı aleyhine 14.12.2009 tarihinde terk nedeniyle boşanma davası açmış, dava 11.3.2010 tarihinde kabul edilmiştir. O halde, davalı ile müşterek konutu terk ederek ...’ giden, açtığı boşanma davası geçimsizlik ispat edilemediği için reddedilen, dönüş çağrısına uymayan davacının, boşanma davasında dahi dinletmediği, tek tanık olan annesinin soyut beyanı ile ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilerek, davanın yazılı gerekçe ile kısmen kabulü ile terk ihtarı ve boşanma kararı nazara alınmadan süresiz tedbir nafakası taktirine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

          Eldeki davaya gelince; yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda, tarafların evlilik birliği hakkında “kadın eşin ortak konutu terk ettiği, yasaya uygun şekilde ihtar edildiği hâlde eve dönmediğinin ispatlandığı” gerekçesiyle, TMK’nın 164. maddesinde yazılı özel ve mutlak boşanma sebebi olan “terk olgusuna” dayalı boşanma kararı verildiği anlaşılmıştır. Diğer bir ifadeyle hâkim, “kanunun aradığı belli şartın” gerçekleştiğini kabul etmiş, tarafların boşanma sebebini “terk” vakıası olarak belirlemiştir. Özel Daire tarafından bu yöne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde ise terke dayalı boşanma kararının onanmasına karar verilmiştir. 20....

            Medeni Kanununun 164. maddesinde "Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eşin de terk etmiş sayılacağı" düzenlenmiştir. Bu durumda eşini terke zorlayan eş, terk nedeniyle boşanma davası açamaz. Davalı eşi terke zorlayan olay ceza davası açılmasına da sebebiyet veren davacının müşterek kızlarını darp etmesidir. Hiçbir ebeveyn eşinin müşterek çocuklarına şiddet göstermesine tahammül etmek ve buna sessiz kalmak mecburiyetinde değildir. Hatta ebeveyn olmanın getirdiği sorumluluk gereğince müşterek çocuğu bu şiddet ortamından uzaklaştırmakla yükümlüdür....

            Terk mutlak ve özel bir boşanma sebebi olarak 4721 sayılı Kanunu’nun 164. maddesinde; “(1) Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. (2) Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, terk nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı kadına eve dönmesi için gönderilen ücretin yetersiz olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir Terk nedeniyle açılan boşanma davasının reddedilebilmesi için kadının terkte haklılığı değil, eve dönmemekte haklılığını kanıtlaması gerekir. Kadına gönderilen ihtar ve dava açma sürelerinde yasaya aykırılık yoktur. Davalı, ihtara uymamasını haklı bir nedene dayandığını kanıtlayamamış eve dönmesi için gönderilen paranın yetersiz olduğu yönünde bir iddia ortaya koymamıştır. Türk Medeni Kanununun 164. madde koşulları oluşmuştur....

                UYAP Entegrasyonu