Hukuk Dairesi'nin 21/06/2018 tarihli 2016/20457 Esas sayılı ilamı) Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesi kararında da ifade edildiği üzere; dinlenen tanıkların beyanlarından, kadının, ailesinin etkisinde de kalarak evlilik birliğini devam ettirmek istemediği için müşterek konutu terk ettiğinin anlaşıldığı; kadının, birlik görevlerinden kaçınmak amacıyla evi terk etmesinin tabidir ki boşanma sebebi olduğu; evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, devamında taraflar ve toplum için bir yararın kalmadığı anlaşılmakla; erkek tarafından açılan davanın kabulü ile boşanma kararı verilmesinde; kadının tazminat taleplerinin de reddedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı; aksine tam kusurlu kabul edilmiş olması nedeniyle lehine yoksulluk nafakası takdirinin de yerinde olmadığı ancak istinafa gelenin sıfatına göre bu hususun kararın kaldırılması gerekçesi yapılmayacağı anlaşılmıştır....
Davalı-karşı davacı erkek vekili; erkeğin reddedilen terk nedenine dayalı boşanma davasına, kusur tespitine, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve nafakalara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, karşı dava ise; terk (TMK md. 164) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma davası istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı kadının kabul edilen TMK'nın 166/1. maddesine dayalı boşanma davasına yönelik istinaf yoluna başvurulmadığından taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/863 KARAR NO : 2020/868 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2020 NUMARASI : 2018/878 ESAS, 2020/457 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı-karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların evli olup, davalının hiç bir neden yokken müşterek haneyi terk ederek İstanbul'a gittiğini, ortak konutun 4 aydan fazla bir süre davalı tarafından terk edilmesi nedeni ile müvekkilinin Çamardı Noterliğinin 24/07/2018 tarih ve 939 ye....
dosyasında eşine eve dön çağrısı yaptığını, ihtara cevap verilmediğini, artık evliliğin devamına imkan olmadığını belirterek, şiddetli geçimsizliklerinden dolayı boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. 03/05/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı;" Dava dilekçemi tekrar ederim, ben terk nedenine dayalı olarak boşanma davası açtım... " demiştir....
Mahkemece; davacının evden hangi sebeple ayrıldığı konusunda tanıkların bilgisinin olmadığı, davalı tarafından terk nedenine dayanılarak açılan boşanma davasında ihtarın usulüne uygun olmaması nedeniyle davanın reddedildiği, davacının ayrı yaşamada haklılığını kanıtlayamaması gerekçeleriyle davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, TMK'nun 197/2.maddesine dayanan tedbir nafakası istemine ilişkindir.Davalı (koca) tarafından, davacı (kadın) aleyhine 27.09.2007 tarihinde terk nedenine dayanılarak açılan boşanma davası mahkemece eve dön ihtarının usulüne uygun olarak kadına tebliğ edilmemesi nedeniyle reddedilmiştir.Hal böyleyken; davalı kocanın açtığı boşanma davasıyla ayrı yaşama girişiminde bulunduğu, davanın reddinden sonra davacı kadın ile bir araya gelip evlilik birliğini sürdürmek için çaba sarfetmediği anlaşılmaktadır.Bu durumda davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu ve tedbir nafakasına ihtiyacı bulunduğu anlaşıldığına...
Temyiz Sebepleri Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, terk nedenine dayalı olarak açılan karşı boşanma davasının reddi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası, iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1518 KARAR NO : 2019/1567 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOZKIR ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2017 NUMARASI : 2016/217 E - 2017/119 K DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Aziz'in davalı Elmas ile bir araya gelme çabalarının sonuçsuz kaldığını, mahkemenin 2016/12 D....
Davalı karşı davacı vekili özetle;dosya kapsamına göre davacı karşı davalının tam ve ağır kusurlu olduğunun sabit olduğunu, mahkemece hükmedilen maddi-manevi tazminat ve iştirak , yoksulluk nafakalarının yetersiz olduğunu belirterek boşanma hükmü hariç olmak üzere maddi-manevi tazminat , nafaka yönünden kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; TMK.'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava ise; TMK.'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet eşyası talebine ilişkindir....
Bu dava, davacı (kadın) tarafından 22.10.2012 tarihinde açılmış olan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanan boşanma davasıyla birleştirilmiş, mahkemece, terke dayanan dava reddedilmiş, kadının boşanma davası ise kabul edilmiştir. Terk sebebine dayanan boşanma davasının reddedilebilmesi için, terkte haklı olmak yetmez, usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen dönmemekte haklılığın ispatlanmış olması gerekir. Davacı-davalı (kadın), haklı bir sebeple ortak konuta dönmediğini ispatlayamamış, bu yönde bir delil getirmemiştir. Kendi davasında boşanma talebini dayandırdığı vakıalar, terkten öncesine aittir. Lehine boşanma sebepleri doğmuşken, dava açmayıp; ihtar kararının tebliğinden sonra bu hakkını kullanması, ihtarı sonuçsuz bırakmaya yönelik olup, Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırıdır ve hukukça korunamaz....
DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusura ilişkin gerekçesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı hem “evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1-2) hem de “terk (TMK.md.164)” hukuksal nedenlerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine birlikte dayanılamaz. Zira terk ihtarı çıkan eş ihtarla eşinin önceki kusurlu davranışlarını affetmiş sayılması gerekeceğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanmak imkanını yitirir. Diğer yandan da, terk ihtarının da iyiniyete (TMK.md.2) dayanmadığı ortaya çıkmış olur. İyiniyete dayanmadığı bir başka anlatımla samimi olmadığı anlaşılan terk ihtarı da sonuç doğurmaz....