Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen davadaki boşanma istemi TMK'nın 162.maddesinde hükmünü bulan pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı olup birleşen dava dilekçesinde değinilen terk iddiası ise TMK'nın 164.maddesinde düzenlenen terk hukuki sebebine değil müşterek konuttan ayrılma biçimindeki terk eylemine ilişkin olmakla ayrı bir boşanma sebebi olarak değerlendirmeye alınmamıştır. Mahkememizce bu çerçevede yapılan değerlendirmede; birleşen davacı tarafça ileri sürülen hukuki sebebe dayanak yapılan (davacı-birleşen davalıya isnat edilen) kusurlu davranışların da barışma nedeniyle affedilen döneme ilişkin olduğu, barışmadan sonraki dönemde davacı-davalıya isnat edilen kusurlu bir davranışın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı-birleşen davalının müşterek konutu terk etme şeklindeki eyleminin ise davacı-birleşen davalının boşanma davası açmasından sonra gerçekleşmiş olması karşısında kusurlu bir davranış olarak kabulü mümkün değildir....

etmesi nedeniyle evliliğin fiilen sona erdiğini, defalarca eve dön çağrısı yapmasına rağmen evine dönmediğini, davalının ağır kusurlu olup evi terk etmesi ve 15 yıl boyunca kati surette bir araya gelememiş olmaları nedeniyle boşanma davası açtığını, davalı tarafından nafaka davası açıldığını, mahkemenin 400,00....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı erkek tarafından terk sebebine dayalı olarak davalı kadına gönderilen bir ihtarın bulunmadığı, terk sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için davanın TMK m.164'e uygun şekilde açılması veyahut terk eyleminin çok kısa sürelerle ve sık sık gerçekleşmesi nedeniyle TMK m.164'e göre dava açılmasının mümkün olmadığı hallerin varlığının iddia ve ispat edilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açmış oldukları davada delilleri ve belgeleri, tanıkları dinlenmeden verilen ret kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemişti İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir....

Boşanma davası içerisinde TMK.nun 169.maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Takibe dayanak ilamda davacı boşanma davası açılması sebebi ile ayrı yaşama hakkına dayanmamış, boşanma davasından önce haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. Kaldı ki, bu davadan sonra açılan terk nedeniyle boşanma davası da retle sonuçlanmıştır. O halde; TMK.nun 197.maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır” (TMK m. 164/1). Somut olayda da terk edilen, davacı-karşı davalı erkek değil davalı-karşı davacı kadındır. Çünkü davalı-karşı davacı kadın ortak konuttan davacı-karşı davalı erkek tarafından gönderilmiş akabinde de kadının ailesine davalı-karşı davacı kadını istemediği beyan edilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin terk nedeniyle boşanma davası açma hakkıbulunmamaktadır. Davacı-karşı davalı erkeğin terk sebebine dayalı boşanma davasının reddi gerekmektedir. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılmıştır....

      Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz," hükmü düzenlenmiştir. Somut dosyada, tarafların iddia ve savunması, gösterdiği deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı erkek tarafından daha önce geçimsizlik sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verildiği, bu kararın kesinleşmesinden sonra davalı kadının eve dönmediği gerekçesiyle terk ihtaratı gönderildiği ve davanın bu sebebe dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır....

      Diğer yandan; davacının terk ihtarı ve terk hukuksal sebebine (TMK. m. 164) dayalı bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Mahkemenin sabit kabul ettiği, davalı kadının sıksık ortak konutu terk ederek baba evine gidip, daha sonra yeniden konuta dönmesi olayı; davacının gösterdiği tanıklarca kesin ve inandırıcı şekilde açıklanmamıştır. Tanık beyanları soyut ve inandırıcı olmaktan uzaktır. Davalıya yüklenebilecek bir kusurlu davranış bulunmamaktadır. Durum böyleyken; mahkemece boşanma davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu ve bu nedenle hükmün bozulması gerektiğini düşünüyorum....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı-karşı davacı koca evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. md.166/1) olmadığı takdirde terk sebebiyle (TMK. md. 164) boşanma isteğinde bulunmuştur.Her iki dava sebebine birlikte dayanılması nedeniyle boşanma koşulları oluşmadığı halde boşanma kararı verilmiş olması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır. 2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından terk hukuki sebebine dayanarak boşanma davası açmış mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Terk sebebiyle boşanma davasının reddedilebilmesi için usule uygun ihtara rağmen ortak konuta dönmemekteki haklılığın sabit olması gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının 18.06.2014 tarihinde evden ayrıldığı davacı erkek tarafından, davalı kadına usulüne uygun olarak gönderilen terk ihtarının 13.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği davalı kadının ihitara cevap vermediği gibi, iki aylık süre içerisinde ortak konuta haklı bir sebep olmadığı halde dönmediği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanununun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terk edilen eşe aittir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. (TMK.164/1. fıkra son cümle) Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda, terk eden eşe 2 ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiğini ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. (TMK.164/2) Toplanan delillerden; davalı kocanın davacıyı 2.9.2002 tarihinde evden kovduğu ve ortak konutu terk etmeye zorladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda terk edenin davalı, terk edilenin de davacı olduğunda tereddüt bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu