WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2022/240 2022/228 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Av. T2 Yalova Aile Mahkemesi'ne vermiş olduğu 11/10/2021tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların 2009 yılında evlendiklerini, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığını, Azerbaycan uyruklu olan davalının Yalovaya yerleşmek amacı ile bu evliliği yaptığını, taraflar arasındaki din, dil ve kültür farklılığı nedeni ile Türkiye'ye alışamadığı müşterek haneyi terk ettiğini, bir daha müvekkilini arayıp sormadığını, davalının ülkesi olan Azerbaycan'a dönmüş olma ihtimalinin de yüksek olduğu, bu nedenle tarafların fiilen biten evliliklerinin hukuken de bitirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Dava; TMK'nun 164 maddesi gereğince açılan terke dayalı boşanma davasına ilişkindir. TMK.'nun 164. Maddesinde "Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmişse ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır....

Dava; TMK'nun 164 maddesi gereğince açılan terke dayalı boşanma davasına ilişkindir. TMK.'nun 164. Maddesinde "Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmişse ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır....

Daha önceki geri çevirme kararında da belirttiğimiz üzere; dosya içinde yer alan davalıya ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74). Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi gereğince boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için davalı erkek vekiline süre verilmiş ancak vekil müvekkili ile görüşemediğini bildirmiştir....

Mahkemece, davacı/k.davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, davalı/k.davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, kadın lehine tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 2019/1571 esas, 2020/666 karar sayılı ilamı ile davacı/k.davalı erkeğin kusur tespiti yönünden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının gerekçesinin düzeltilmesine, ancak, diğer istinaf başvurularının reddine; davalı/k.davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkemenin bu konudaki kararları kaldırılarak kadın lehine 600 TL yoksulluk nafakasına, 20.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir....

Davalının yoksulluk nafakası talebi hakkında ise tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında davalının boşanma sebebiyle yoksulluğa düşebileceği kıymetlendirildiğinden mezkur talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği ancak taraflar arasında boşanma ilamının kesinleşmesi ile birlikte davalı lehine hükmedilmiş tedbir nafakasının sona ereceği düşünülerek taraflara Ankara Batı 4. Aile Mahkemesinin 2017/541 Esas sayılı dosyasında takdir edilen nafakanın, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinde nihayete ereceğinin ihtarının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Zikredilen gerekçeler ışığında nihayet aşağıdaki şekilde dava ve karşı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın kısmen kabulü kısmen reddi, karşı davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davacının boşanma talebinin TMK'nun 166/1 maddesi mucibince kabulü ile;tarafların boşanmalarına, davacının müşterek çocuk Asiye Çolak'ın velayetinin tarafına verilmesi ile Ankara Batı 4....

Sonuç olarak; İlk derece mahkemesinin kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmaması nedeni ile davalı vekilinin tüm istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

erTL nafakanın dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren kadın için yoksulluk, müşterek çocuklar için iştirak nafakası, boşanma nedeni ile kadın lehine 40.000,00.TL maddi ve 50.000,00.TL manevi tazminata karar verilmesinin talep edildiği, davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özet ile; "kadının erkeğin engeli ile alay ettiği, aşağılamalarda bulunduğu, onuru ile oynama, karşı dava ile evi bir çok kez terk etme, engelli eş ve çocuğu yalnız bırakma, erkeğin, %90 engelli olması nedeni ile boşanma isteme, küçük düşürme, engelli olduğunu bilmesine rağmen sinirlendirme, kızdırma, "sana bakamam, neden evlendim" deme, çok kez evi terk, erkeğin rahatsızlığında yanında olmama, nereye gittiğini söylememe, engelli eşi çocuğu bırakıp evi terk etme, hastalığa tahammül edememe""karşı iddia ve vakıaları ileri sürerek kadının boşanma davasının kabulü, maddi taleplerinin reddi, karşı dava ile boşanma, boşanma nedeni 10.000,00.TL maddi...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadına atfedilen kusurların ispatlanamadığı gibi, davacı erkeğin sebepsiz yere evi terk ettiğinin anlaşıldığı ve davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun tespit edilemediği, fiili ayrılığın ise tek başına boşanma nedeni olmadığı, tarafların mali ve sosyal durum araştırmasına göre her iki tarafın düzenli geliri olmadığının anlaşıldığı, ancak davacı erkeğin düzenli bir gelirinin olmamasının, nafaka yükümlülüğünü kaldırmayacağı gerekçesi ile davacı erkeğin boşanma davası ve nafakanın kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    da ablasının yanına gidiyorum diyerek müvekkilinden 1.000 TL ile 3 adet 30 ar gram bileziği yanına alarak evi ve eşini terk ettiğini, açılmış bulunan boşanma dava dosyası ile dosyanın birleştirmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 600 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; davacı kadın için tedbir nafakası istemine ilişkindir. 1- Davalının hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK. 186/3.maddesi uyarınca; Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. Yasanın 195.maddesine göre de; Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler....

      UYAP Entegrasyonu