Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2022/240 2022/228 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Av. T2 Yalova Aile Mahkemesi'ne vermiş olduğu 11/10/2021tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların 2009 yılında evlendiklerini, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığını, Azerbaycan uyruklu olan davalının Yalovaya yerleşmek amacı ile bu evliliği yaptığını, taraflar arasındaki din, dil ve kültür farklılığı nedeni ile Türkiye'ye alışamadığı müşterek haneyi terk ettiğini, bir daha müvekkilini arayıp sormadığını, davalının ülkesi olan Azerbaycan'a dönmüş olma ihtimalinin de yüksek olduğu, bu nedenle tarafların fiilen biten evliliklerinin hukuken de bitirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

ile karar verildi....

Bu durumda 2016 yılı yaz ayında yaşanan şiddet eyleminin davacı-karşı davalı kadın tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekir. Davacı-karşı davalı kadın tarafından affedilen, en azından hoşgörü ile karşılanan bu vakıa erkeğe kusur olarak yüklenemez. Fiili ayrılığa sebep olan 20.05.2017 tarihli son olayda taraflar arasında çıkan tartışma esnasında erkeğin kadına el kaldırdığı davacı-karşı davalı kadın tarafından iddia edilmiş ancak bu husus da dosyadaki delilerle ispat edilememiştir. Yaşanan son tartışma sonucu davalı kadının evi terk ettiği kendisinin kabulünde ise de; fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği gibi ortada davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan terk (TMK. md. 164) hukuksal nedenine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, her iki tarafın da boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun varlığı dosya kapsamından ispatlanamamıştır....

    Daha önceki geri çevirme kararında da belirttiğimiz üzere; dosya içinde yer alan davalıya ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74). Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi gereğince boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için davalı erkek vekiline süre verilmiş ancak vekil müvekkili ile görüşemediğini bildirmiştir....

    Davalının yoksulluk nafakası talebi hakkında ise tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında davalının boşanma sebebiyle yoksulluğa düşebileceği kıymetlendirildiğinden mezkur talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği ancak taraflar arasında boşanma ilamının kesinleşmesi ile birlikte davalı lehine hükmedilmiş tedbir nafakasının sona ereceği düşünülerek taraflara Ankara Batı 4. Aile Mahkemesinin 2017/541 Esas sayılı dosyasında takdir edilen nafakanın, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinde nihayete ereceğinin ihtarının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Zikredilen gerekçeler ışığında nihayet aşağıdaki şekilde dava ve karşı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın kısmen kabulü kısmen reddi, karşı davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davacının boşanma talebinin TMK'nun 166/1 maddesi mucibince kabulü ile;tarafların boşanmalarına, davacının müşterek çocuk Asiye Çolak'ın velayetinin tarafına verilmesi ile Ankara Batı 4....

    Mahkemece, davacı/k.davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, davalı/k.davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, kadın lehine tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 2019/1571 esas, 2020/666 karar sayılı ilamı ile davacı/k.davalı erkeğin kusur tespiti yönünden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının gerekçesinin düzeltilmesine, ancak, diğer istinaf başvurularının reddine; davalı/k.davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkemenin bu konudaki kararları kaldırılarak kadın lehine 600 TL yoksulluk nafakasına, 20.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir....

    da ablasının yanına gidiyorum diyerek müvekkilinden 1.000 TL ile 3 adet 30 ar gram bileziği yanına alarak evi ve eşini terk ettiğini, açılmış bulunan boşanma dava dosyası ile dosyanın birleştirmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 600 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; davacı kadın için tedbir nafakası istemine ilişkindir. 1- Davalının hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK. 186/3.maddesi uyarınca; Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. Yasanın 195.maddesine göre de; Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler....

      Davalı kadın istinaf dilekçesinde, davacı ile evlendikten sonra davacının sürekli olarak eve geç geldiğini, alkol kullandığını, başka kişilerle görüşüp birlikte olduğunu, bu nedenlerle aralarında tartışmalar çıktığını, evi terk etmek zorunda kaldığını, 09.02.2016 tarihinde eve dön ihtarı gönderdiğini, ancak bu eve dön kararından bir ay sonra 26.03.2016 tarihinde instagramda başka bir kadınla resimleri olduğunu, davacının haksız olduğunu, boşanma kararına itiraz ettiğini belirterek itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, TMK 164.madde gereğince terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır. Davalı yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Türk Medeni Kanununun 164. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddedilebilmesi için, ortak yaşamdan ayrılmada haklılık değil, usule uygun ihtara rağmen davete uymamaktaki haklılığın belirlenmesi gerekir. Bu sebeple davete uymamanın haklı sebeplere dayanması şart olup bunu da ispat yükü davalı-karşı davacı kadına aittir. Yapılan yargılama, toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadın ihtara uymamakta haklılığını kanıtlamayamamıştır. Bu haliyle davacı-karşı davalı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı davasının ise reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de; davalı-karşı davacı kadının kabul edilen boşanma hükmü temyiz kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası konusuz hale gelmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadına atfedilen kusurların ispatlanamadığı gibi, davacı erkeğin sebepsiz yere evi terk ettiğinin anlaşıldığı ve davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun tespit edilemediği, fiili ayrılığın ise tek başına boşanma nedeni olmadığı, tarafların mali ve sosyal durum araştırmasına göre her iki tarafın düzenli geliri olmadığının anlaşıldığı, ancak davacı erkeğin düzenli bir gelirinin olmamasının, nafaka yükümlülüğünü kaldırmayacağı gerekçesi ile davacı erkeğin boşanma davası ve nafakanın kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          UYAP Entegrasyonu