Ancak, evlilik birliği devam ederken davacı eş için hükmedilecek nafaka, tedbir nafakası niteliğinde olup; mahkemece davanın açıldığı tarihten itibaren başlamak üzere hükmün kesinleşmesine kadar tedbir, hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile; hükmün 2 maddesindeki "Davacı kadın yararına aylık 500 TL nafaka takdirine ; bu nafakanın davanın açıldığı tarihten itibaren başlamak üzere hüküm kesinleşmesine kadar tedbir, hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına" ifadesinin hükümden çıkarılmak suretiyle yerine; "Davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500 TL tedbir nafakası takdirine," ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından daha önce bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, birleştirilen nafaka davası, diğer taraf yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarları, nafakanın reddedilen kısmı üzerinden kendisi lehine vekalet ücreti tayin edilmemiş olması yönlerinden; davalı-davacı (Fatma) tarafından da, boşanma davası ve lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle nafaka davalarında reddedilen kısım için diğer taraf yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceğine (A.A.Ü.T.m.9/2) göre, davalı-davacının tüm, davacı-davalının ise, aşağıdaki...
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından nafaka ara kararına dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesinden sonra, alacaklının.....Aile Mahkemesi'nin 2010/328 Esas-2011/1050 Karar sayılı boşanma ilamını sunarak, ilam ile nafaka miktarının artırılması nedeniyle borçluya icra emri tebliğini talep etmesi üzerine, icra müdürlüğünce düzenlenen 20.08.2013 tarihli örnek 4-5 icra emrinin 28.08.2013 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ara karar ile verilen tedbir nafakasının mahkeme kararının kesinleşmesi ile son bulacağı, boşanma kararında yoksulluk ya da iştirak nafakası ile ilgili hüküm kurulmamasına rağmen 20.08.2013 tarihli icra emrinde bu tarihe kadarki nafaka ile bundan sonra işleyecek nafaka miktarının istendiğini ileri sürerek, 20.08.2013 tarihli icra emrinin iptaline...
bir nafaka davası varmış gibi takdir edilen tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra evlilik birliği süresince devamına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, maddi ve manevi tazminat, çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadın tarafından 16.03.2004 tarihinde açılan, müşterek çocuk için nafaka istemine dair olan 2004/909 esas numaralı nafaka davası, boşanma davası ile birleştirilmiştir.Anne yanında bulunan müşterek çocuk ...için, bu dava tarihinden geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken boşanma davasının açıldığı (27.12.2004) tarihinden geçerli olmak üzere nafakaya hükmedilmesi doğru...
Aile mahkemesinin 2011/955 esas ve 2012/856 karar sayılı kararı ile davacı lehine tedbir nafakasına hükmedildiğinden mükerrer şekilde tedbir nafakasına hükmetmemek için bu kararın kesinleştiği ve nafakanın son bulduğu 19.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı için aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmettiği anlaşılmaktadır.Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder (28.11.1956 gün, 15 E, 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Buna göre mahkemece, dava tarihinden geçerli olacak şekilde nafakaya hükmedilmesi gerekirken; boşanma isteminin reddine dair ilamının kesinleştiği tarihin nafakanın başlangıç tarihi olarak gösterilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çivril Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :7.2.2013 NUMARASI :Esas no:2012/263 Karar no:2013/69 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadın ve müşterek çocuklar yararına boşanma davası süresince takdir edilen tedbir nafakalarının Türk Medeni Kanununun 169. maddesinden kaynaklandığı ve kararın kesinleşmesiyle sona ereceği, boşanma davası süresince takdir edilen tedbir nafakalarının davalı kadın tarafından açılan ve hüküm altına alınıp 13.09.2011 tarihinde kesinleşen “nafaka” (TMK 197. maddesi uyarınca) davasındaki nafaka miktarlarını değiştirmeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat ile nafaka işleğine ilişkindir. Davacı kadın, 02.03.2010 tarihinde açtığı... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2010/41 Esas sayılı boşanma dosyasının dava dilekçesinde "ayrı yaşamakta haklı olduğu halde davalı eşinden nafaka talebinin bulunmadığını ve bulunmayacağını" beyan etmiş, tazminat haklarını ise saklı tuttuğunu belirtmiştir. Eldeki dava dosyasında ise 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 20.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat istemiştir. Davacının boşanma dava dosyasında davalıdan nafaka istemediğini açıklaması, nafaka isteğinden feragat niteliğindedir. Bu beyan davacıyı yoksulluk nafakası konusunda bağlar....
Boşanma isteminin reddinden sonra ayrı yaşamın sona erdirilmesi ve birliğin tekrar kurulması esas olup, evlilik birliğini tekrar kurma görevi de açtığı boşanma davası reddedilen tarafa aittir. Bu bağlamda somut olayda; davalı kocanın herhangi bir barış girişiminde bulunmadığı, davacı kadının ayrı yaşamda haklı olduğu, tarafların müşterek çocuğunun davacı anne ile birlikte yaşadığı anlaşılmıştır. Bu bağlamda, 23.01.2012 tarihinde açılmış boşanma davasının yargılaması sırasında eş ve çocuk yararına aylık toplam 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmişken, aradan 1,5 yıl geçmesine, bu süreçte paranın alım gücünün azalmasına, davacı eş ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artmış olmasına rağmen, eldeki nafaka davasında, boşanma davasının yargılaması sırasında hükmedilen nafakadan daha düşük oranda nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davasında dava tarihinden itibaren takdir edilen tedbir nafakasının davalı-davacı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasında hükmedilen nafakadan infaz sırasında mahsup edilmesinin mümkün bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 60.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.03.2010 (Pzt.)...