Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, TMK 197. maddesine dayalı açılan nafaka davası ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas-2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Mahkemece münhasıran açılan tedbir nafaka davasında kadının talep etmiş olduğu nafakanın yıllık miktarı 18.000,00TL olup karar tarihinde kesinlik sınırı olan 72.070,00TL'yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili, boşanma davasının reddinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, açılan boşanma davasının delillerle ispat edildiği, tarafların fiilen 8 yıldır ayrı yaşadığı, kadın aleyhine ileri sürülen iddia vakıaların ispat edildiği belirtilerek, erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, kadın tarafından açılan nafaka davasının reddine karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının nafaka davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 166ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 197 inci maddesi. 3....
Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması, diğer bir ifadeyle kendi kusurundan kaynaklanmamak koşuluyla yoksul olmaması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlakî düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. 17....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (...) tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı yararına boşanma davası süresinde geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesine göre tayin edilen tedbir nafakasının, birleştirilen nafaka davasında Türk Medeni Kanununun 197'nci maddesi çerçevesinde takdir edilen nafaka ile tahsilde tekerrür teşkil etmemek üzere tayin ve takdir edildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, karar davalı-karşı davacı kadın tarafından kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafaka taleplerinin reddi yönünden istinaf edilmiştir....
Bu durumda, davalı-karşı davacının bu yöne ilişkin katılma yoluyla temyiz isteği incelenmeyeceğinden, karşı davanın reddine yönelik katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Boşanma davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) alınması gereklidir. (TMK m.169). Lehine tedbir nafakasına hükmedilen veya tedbir nafakası talep eden tarafın muhakeme sırasında belirlenen kusuru Türk Medeni Kanununun 169. maddesindeki nafaka tedbirinin alınmasına engel değildir....
GEREKÇE: Dava; müşterek çocuk yönünden mahkemece hükmedilen tedbir nafakasının arttırılması, davacı kadın yönünden ayrı yaşamda haklılığa dayalı tedbir nafakası isteğine ilişkindir. Müşterek çocuk yönünden hükmedilen nafaka yönünden yapılan incelemede; Davacı ve müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuk ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.390,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2)....
Gösterilen sebeplerle, davalı karşı davacı kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, tedbir ve yoksulluk nafakasının niteliği, günün ekonomik koşulları, tarafların kusur durumu göz önüne alınarak, asıl dava tarihi olan 09/02/2016 tarihinden itibaren hükmün boşanma yönünden kesinleştiği tarihe kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakasının, hükmün boşanma yönünden kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasının davacı karşı davalı erkekten alınarak, davalı karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin nafaka talebinin reddine karar verilmesi gerektiğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili İstinaf dilekçesinde özetle davacının nafaka alacaklısı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davacının takas mahsup talebine konu her iki İcra takibinde de nafaka alacaklısı olduğunu, takas mahsup talep etmelerinin sebebinin ise borçlunun maaşından kesilerek icra dosyasına fazladan yapılan ödemenin iade edilmesine yönelik istem olduğunu, davacı lehine boşanma davasından önce 6284 sayılı kanun kapsamında ve boşanma davasından sonra tensip kararı ile nafakalara hükmedildiğini, 6284 sayılı kanun kapsamında verilen tedbir nafakasına ilişkin kararın İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün dosyasından takibe konduğunu, boşanma davasından verilen tedbir kararının ise İstanbul 18....
Boşanma davasının reddedilmesinden sonra davalı kocanın davacı eşini müşterek haneye davet etmesi ve bu davetin haksız olarak sonuçsuz kalması halinde ayrı yaşama hakkının ortadan kalkacağının kabulü gerekir. Somut olaya davalı kocanın açtığı ... 1.Aile Mahkemesinde açtığı boşanma davasının 25/05/2010 tarihli kararla reddedildiği ve davacı kadın lehine aylık 100 TL tedbir nafakasına hükmedildiği kararın taraflarca temyiz edilmediği dosya içeriği ile anlaşılmaktadır.TMK.'nun 197.maddesi gereği ayrı yaşamakta haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Ancak nafakanın miktarı belirlenirken MK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesinin gözetilmesi gerekir. Önceki nafakanın hükmedildiği 20/04/2010 tarihi ile bu davanın açıldığı 20/09/2010 tarihi arasında geçen süre, nafakanın niteliği, tarafların müşterek konutta birlikte yaşadıkları on günden az bir süre göz önüne alındığında taktir edilen nafaka miktarı çoktur.Mahkemece TMK.'...