Boşanma sebebiyle maddî ve manevî tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gereklidir (TMK m. 174/1- 2). Tarafların kusur durumları ve kusurlu davranışların niteliğine göre, kadın lehine TMK'nın 174/1- 2. maddesi koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Anlaşmalı Boşanma Davasından Kaynaklı Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava anlaşmalı boşanma davasından kaynaklı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, nispi harç ile görülmüştür. Anlaşmalı boşanma davalarından kaynaklı tapu iptal ve tescile ilişkin davalar maktu harca tabidir....
maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 2018/411 Esas sayılı dosyası ile anlaşmalı boşanma davası ile boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolünde gerek davacı gerekse müvekkilinin birbirlerinden herhangi bir manevi tazminat talebinde bulunmadığını, bu haklarından feragat ettiklerini belirttiklerini, davacının huzurda belirttiği darp olayının tarihinin 20/05/2018 tarihi olduğunu, protokolün imzalandığı ve tarafların boşandığı tarihten önce olduğunu, davacının anlaşmalı boşanma ile kendisi tarafından ileri sürülen 20/05/2018 tarihli olaydan ötürü doğduğunu iddia ettiği manevi tazminat hakkında zaten feragat ettiğini, bu nedenle davacının manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, davacının, dava dilekçesi ile delillerinde boşanma davasından bahsetmeyerek haksız kazanç elde etme niyetinde olduğunu beyan ederek davacının davasının reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
olan kusurlu bir davranış niteliğinde kabul edilemeyeceği, diğer yandan; davacının terk ihtarı ve terk hukuksal sebebine (TMK. m. 164) dayalı bir boşanma davasının da bulunmadığı, ayrıca Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanma hariç, davalının boşanmayı kabul etmesinin dahi, boşanma davalarında hukuki sonuç doğurmayacağı (TMK m. 184), davanın reddi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakasının, aksine bir karar alınmadığı sürece, boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar devam ettiği; dolayısıyla tedbir nafakasına ilişkin olarak, hükme bir fıkra eklenmemiş olmasının kararın kaldırılması gerekçesi olmayacağı anlaşılmıştır....
Mevcut veya beklenen menfaatleri , kişilik hakları boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilir.(TMK md.174) Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davalı davacı kadının davacı davalı erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, davacı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı davacı kadının boşanma sonucu en azından davacı davalı erkeğin maddi desteğini yitireceği, erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....
Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde düzenlenmiş olup, evlililiğin en az 1 yıl sürmüş olması, tarafların boşanma ve boşanmanın ferileri olan velayet, nafaka (TMK 169- 175) ve maddi ve manevi tazminat (TMK. 174/1- 2) hususunda anlaşması ve bu anlaşmanın hakim tarafından kabul edilmesi zorunlu unsurlarını barındırır. Taraflar anlaşmalı boşanma mutabakatında boşanmanın feri unsurları yanında ihtiyari olarak, ziynet ve ev eşyalarının paylaşımı, aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlarda anlaşabilecekleri gibi, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında yahut bundan bağımsız olarak bir kısım gayrimenkulün yahut sicile kayıtlı olan menkullerin tescili, menkullerin teslimi, bir miktar paranın ödenmesi, hisse devri ve bunun gibi bir çok hususu anlaşma boşanma protokolüne yazabilir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/275 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı ve Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat ve ziynet alacağı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise katkı payı davasının tefriki, para alacağına yönelik görevsizlik kararı, ziynetin reddedilen kısmı, Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesinden kaynaklı maddi tazminat talebi hakkında karar verilmemesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları" başlıklı (1) sayılı tarifede, 04.06.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 06.06.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam...
Davacı; evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sonlandırılmasından sonra çocuğun kendisinden olmadığını iddia ederek DNA testi yaptıran davalının bu eylemi nedeniyle kişilik haklarına zarar verdiği iddiasına dayalı manevi tazminat isteğidir. Davacı kadının açtığı manevi tazminat isteği boşanmadan kaynaklı TMK.nun 174/2 maddesine dayalı manevi tazminat isteği değildir. Dava, haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat isteği olup; Bu talep yönünden görevli mahkeme genel hükümlere göre yargılama yapan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Hal böyle olunca mahkemece, davacı kadının bu talebinin diğer talep ve davadan tefrik edilerek genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla davayı görmesi gerekirken diğer taleplerle birlikte Aile Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....