nedeniyle davalı kadın yoksulluğa düşmeyeceğinden davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, yine boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu bulunan davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Davacı, davalı ile aralarındaki boşanma davası sırasında 05/03/2019 tarihli duruşmada, davalıdan herhangi bir maddi, manevi tazminat talebinin olmadığını belirtmiş olup, davalı tarafça davacıya karşı işlenen haksız fiil niteliğindeki eylemler gözönüne alındığında, davacının bu olaylar sonrasında açtığı boşanma davasında bu haksız eylemlerden kaynaklı olarak manevi tazminat talep hakkı bulunmakta iken bu hakkını kullanmadığı, tarafların her konuda anlaşmış olmaları nedeniyle TMK'nın 166/3 maddesi gereğince tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği hususları dikkate alındığında, davacının bu eylemler nedeniyle manevi tazminat talep edemeyeceği, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Ayrıca boşanma ilamının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, ziynetlerin iadesi, vekalet ücreti ve yargılama gideri de aynı kurala tabidir. Ancak boşanma ilamı daha önce kesinleşmiş ise iştirak, yoksulluk nafakası, tazminat, ziynetlerin iadesi, vekalet ücreti ve yargılama giderinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12- 206 E. - 2001/217 K.) Somut olayda; 13.07.2021 tarihli takip dayanağı kararın boşanma hükmü yönünden takip tarihinde henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır ( Yargıtay 12. HD'nin 07.10.2019 tarihli, 2019/8879 E, 2019/14199 K. sayılı içtihadı)....
ın maddi ve manevi tazminat talepleri ile ... ve ... için talep edilen manevi tazminat taleplerinin inceleme salahiyetinin aile mahkemesinde olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davacısının evlilik birliği sona eren koca ve çocuklar olduğu, davalısının ise diğer eş olduğu, dava konusunun ise aile hukukundan kaynaklı olmak üzere kusursuz olduğunu iddia eden tarafın kusurlu olduğu iddia edilen eski eşine açtığı manevi tazminat davası olduğu, davayı açan koca ile beraber ortak çocuklarında davacı konumunda olduğu ve netice itibariyle uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dosya kapsamında, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi sıfatıyla) davacılar ...'ın maddi ve manevi tazminat talepleri ile ... ve ... için talep edilen manevi tazminat taleplerine ilişkin red kararı vermiş, temyiz üzerine Yargıtay 2....
takdiri ile miktarlarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, boşanma davalarında yargılama gideri ve vekâlet ücretinin, boşanma talebinin kabulü ya da reddine göre belirlendiği, boşanmanın fer'îleri yönünden ayrıca yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği, bu haliyle erkek vekilinin, kısmen reddedilen tazminatlar yönünden yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı, dava dilekçesinde boşanma ve fer'îlerine ilişkin dava yanında mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı talepli alacak davası da açıldığı, İlk Derece Mahkemesince tensiben hak kaybı yaşanamaması için dava konusu taşınmazlar ve araç üzerine taşınmazların 1/2 hissesine tedbir konulduğu, yargılama sonunda mal rejiminden kaynaklı alacak davasının kararın kesinleşmesinden sonra tefriki şeklinde hükümle karar verildiği, kadın tarafından açılan mal rejiminden kaynaklanan alacak davası hakkında esası çözümler nitelikte bu aşamada karar verilmediği, tedbir kararlarının da mal rejiminden...
Toplanan delillerle davalı erkekten kaynaklı bir kusurun varlığı ispatlanamamıştır. Davalı erkeğe atfedilecek bir kusur bulunmadığına göre, kadının boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü ile boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte boşanma kararına istinaf bulunmadığından bu hususa değinilmekle yetinilmiştir....
e 1.500,00 TL ödeyecektir.'' hükmüne göre tahliye taahhüdünde bulunulduğunu, boşanma protokolüne göre taşınmazın müvekkiline teslimine, boşanma ek protokolü gereği hasar bedeli olarak şimdilik 2.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, boşanma ek protokolü gereğince evi teslim etmediğinde ödenmesi gereken şimdilik 1.500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 04.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar bedeli talebini 4.298,00 TL'ye, geç teslim kaynaklı cezai şart talebini 79.500,00 TL'ye yükselterek, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....
GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1- 2) hukuksal sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı taraflarca yukarıda belirtilen sebeplerle istinaf edilmiştir....
Davalı vekili tarafından da, 23/03/2022 tarihli beyan dilekçesi ile sulh protokolüne göre karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkememizce, tarafların sulhe göre karar verilmesini talep etmeleri nedeniyle; taraflar duruşmaya çağrılmış, sulh protokolü sorulmuştur. 20/04/2022 tarihli duruşmada, mahkeme dışı sulhun mahkeme içi sulhe dönüştürmek istediklerini taraflarca beyan edilmiş ve imzaları ile tasdik etmeleri ile birlikte, mahkememizce HMK 313.madde ve 315.madde uyarınca Sulh Protokolüne göre karar verilmiştir. H Ü K Ü M :yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Tarafların HMK 313/1 maddesi uyarınca sulh olduklarının tespitine, 2-Sulh protokolüne göre; -... adına düzenlenmiş, imzasına itiraz edilen ... Bankası ... Şubesi ... seri nolu 13.01.2015 keşide tarihli 5.300 TL bedelli çekle ilgili olarak ...'ün açmış olduğu İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1082 E. Sayılı dosyada davacı ve davalı taraflar sulh olmuş olup, dava konusu çek aslı davacıya teslim edilecek, ...'...
s kaynaklı yağ lekeleri dolayısıyla granit zeminin değişmesi konusunda...'nun tazmin hakkı saklıdır" ibaresi eklenerek ihtirazi kayıt konulmuştur. Buna göre kiralananın geri iadesinin kira sözleşmesine uygun olarak olağan kullanımdan kaynaklı yıpranmalarla iade olup olmadığının tespit edilmesi, ihtirazi kayda konu olan hususun olağan kullanımdan mı yoksa hor kullanımdan mı kaynaklandığının araştırılması, hor kullanımdan kaynaklandığının tespiti halinde ise zararın giderilmesi bedelinin depozito bedelinden mahsup edilmesi gerekecektir. Ayrıca fesih ve ibra protokolünde kiralananın tesliminin en geç 31/08/2013 tarihinde yapılması öngörüldüğü halde, kiralananın tesliminin 12/09/2013 tarihinde yapıldığı, buna göre taraflar arasındaki fesih ve ibra protokolüne göre geç teslimden kaynaklı cezai şart alacağının oluşup oluşmadığının değerlendirilip varsa bu alacağın da depozito bedelinden düşülmesi gerekir....