Somut olayda, tarafların anlaşmalı olarak Afşin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/992 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararı ile boşandıkları,erkeğin kadına karşı anlaşmalı boşanma davası açtığı, ekinde taraflarca imzalanmış 02.12.2014 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün sunulduğu, bu protokolde boşanma, nafaka, tazminat ve velayet konularıyla beraber "Eşler kendilerine ait eşyaları alacaktır.’’ hükmüne yer verildiği, kadının da dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde protokolde yazılı tüm hususlarda anlaştıklarını beyan ettiği, 13.01.2015 tarihli yargılama oturumunda tarafların birbirlerinden hiçbir talebi bulunmadığını beyan ettikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları gereği birbirlerinden nafaka ve tazminat konusunda talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir....
üzülmesine sebep olunması ve evin tüm işinin davacıya bırakılmasından kaynaklı sorunlu geçtiğini, bu sorunlu sürecin evliliğin başında lösemi hastası olduğunu öğrenen davacının sağlığını da olumsuz etkilediğini belirterek boşanma, aylık 750,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00TL manevi tazminat ve dilekçede belirttikleri ve davalı tarafından alınan ziynetlerin aynen iadesi olmaz ise bedeli olan 23.181,00- TL'nin, davacının çeyiz eşyalarının karşılığı 9.850,00- TL nin öncelikle nakden iadesi bu mümkün olmaz ise eşyaların aynen iadesi ve 34 XX 380 plakalı evlilik sonrası edinilen arabanın mal paylaşımı gereği 1/2 sinin değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir....
Boşanma kararı kesinleşmeden önce eşlerden biri ölmüş olduğundan; evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davasının konusu kalmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a-6 maddesi gereğince; evlilik ölümle sona erdiğinden ve ölen eşin mirasçıları davaya TMK 181/2 maddesi gereğince devam etmek istediklerinden, boşanma davası ve TMK 181/2 maddesi uyarınca bir karar verilmesi için bu yönden davacı mirasçıların istinaf başvurusunun kabulü ile, açıklanan husus gözetilerek bir karar verilmek üzere, esası incelenmeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı- k.davacının vefatı nedeniyle dosyanın yeniden ele alınarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak (Boşanma Protokolünden Kaynaklanan) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.10.2015 günü temyiz eden davalı ... vekili Av...ve karşı taraf davacı ... vekili Av...geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya kapsamından; davacı tarafından boşanma protokolüne dayalı alacağa ilişkin olarak açılan iş bu davada, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 06.12.2013 tarihli karar ile Aile Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararının 21.01.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan boşanma davasını kabul ettiğini, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesini, müşterek çocuk yönünden aylık 800 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, kendisi için davacıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden alacak talebinin olmadığını, bu haklarından feragat ettiğini, 28/06/2022 tarihli protokolünün onaylanmasını, boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan boşanma davasını kabul ettiğini, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesini, müşterek çocuk yönünden aylık 800 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, kendisi için davacıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden alacak talebinin olmadığını, bu haklarından feragat ettiğini, 28/06/2022 tarihli protokolünün onaylanmasını, boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir....
Yapılan yargılama sonucunda hafif kusurlu bulunan, boşanma nedeni ile yeni bir düzen kurmak zorunda kalan, kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek lehine maddi ve manevi tazminat takdiri doğru, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının makul olduğu anlaşıldığından kadının aleyhine hükmedilen tazminata yönelik istinafı reddedilmiştir. Maddi ve manevi tazminatı düzenleyen TMK'nun 174/1- 2 maddelerindeki yasal tanım uyarınca ağır kusurlu bulunan eş lehine maddi ve manevi tazminat koşulları oluşmaz. Tespit edilen kusur dağılımına göre kadının tazminat taleplerinin reddi doğru olup kadının lehine tazminata hükmedilmemesine yönelik istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dosyanın Aksaray 1.Aile Mahkemesinin 10/11/2016 tarih ve 2016/205 esas ve 2016/933 karar sayılı yetkisizlik kararı ile Ortaköy (Aksaray) Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, davalının Ortaköy (Aksaray) Asliye Hukuk Mahkemesin de açtığı 2017/162 esas sayılı boşanma davasının da Ortaköy (Aksaray) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/36 esas sayılı dosyası ile birleştirildiği ve mahkemece asıl dava bakımından "Davanın reddine ve davalının maddi - manevi tazminat taleplerinin reddine, birleşen dava bakımından birleşen davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kocanın maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, 5.000,00 TL maddi, 5,000,00 manevi tazmi natın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının maddi - manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
celsesinin 5 no'lu ara kararıyla hükmedilen aylık 150'şer TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihi itibariyle aylık 450'şer TL'ye ÇIKARILMASINA, çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 450'şer TL tedbir nafakasının davacı kocadan alınarak velayeten davalı-davacı kadına VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren çocuklar yararına aylık 450'şer TL iştirak nafakasının davacı kocadan alınarak velayeten davalı-davacı kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davalı-davacı kadının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, TMK m.174/1 gereğince 30.000,00 TL maddi tazminatın davacı kocadan alınarak davalı-davacı kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davalı-davacı kadının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, TMK m.174/1 gereğince 30.000,00 TL manevi tazminatın davacı kocadan alınarak davalı-davacı kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, "karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 24.03.2022 tarih ve 2022/114 Esas, 2022/678 Karar sayılı kararı ile işbu dava ile ilgili yargılama yapmakla görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı belirtilerek; davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir. 2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın; anlaşmalı boşanma kararı kesinleştikten sonra davacı erkek tarafından yeni vakıalar nedeniyle davalı kadın aleyhine maddî ve manevî tazminat istemine ilişkin olduğu, boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacı erkeğin, aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan maddî ve manevî tazminat isteğinin artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıktığı, bağımsız bir talep haline dönüştüğü, davacı erkeğin, tazminat talebinin hukuki dayanağının, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi olmaktan çıktığı ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nu (6098...