Dava; anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davalının, davacının tapu masrafından kaçınarak dava konusu taşınmazın tesciline yanaşmadığı şeklindeki savunmasına, davacının karşı çıkarak davalının protokolden kaynaklı edimini yerine getirmediğini iddia ettiği, davalının cevap dilekçesi içeriği ile de davaya karşı çıktığı ve açıkça davanın reddini savunduğunu yine davanın açılmamasına sebebiyet vermediği şeklindeki savunmasını ispatlar bir delil de ileri sürmediği, 6100 sayılı HMK'nın 308.maddesi kapsamında bir kabulünün de bulunmadığı, bu halde; ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; davalının istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında yürütülen icra takibinde borca yeterli malvarlığı bulunmadığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını danışıklı boşanma davası protokolüne göre boşandığı diğer davalı eşine devir ettiğini boşanmalarına rağmen davalıların halen birlikte yaşadıklarını ileri sürerek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, aciz vesikasının bulunmadığını, boşanmanın gerçek olduğunu, tarafların ayrı yaşadıklarını beyan etmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmamasından kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasına ilişkin olup, 03.03.2014 tarihinde açılmıştır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolüne Dayalı Alacak Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 17.03.2016 gün ve 2109-5332 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Arttırılması ve Alacak (Boşanma Protokolüne Dayalı) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde emsal kira bedelinin 1200 TL olarak tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece talep aşılarak, tespit edilen kira bedelinin davalıdan alınmasına da karar verilmesi doğru görülmemiştir. (HMK.md.26/1) Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Protokolüne Dayalı İtirazın İptali Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 14.06.2013 gün ve 14889 - 16573 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi (anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı mal rejiminin tasfiyesi) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince Mahkemenin görevsiz ve yetkisizliğine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Bölge Adliye Mahkemelerinin, yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verdikleri kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz edilemez. Temyiz istemi; İlk Derece Mahkemesinin görevsizlik ve yetkisizliğine yönelik verilen kararının istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen başvurusunun esastan reddine ilişkindir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre taraflar arasında taşıt satış protokolüne istinaden edimin yerine getirilmemesi nedeniyle açılan maddi tazminat davası Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Fer'i nitelikteki maddi ve manevi tazminata ilişkin; Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.( TMK 174/1) Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen davacı/ karşı davalı kadın lehine 30.000,00 TL maddi tazminatın davalı/ karşı davacı erkekten tahsiline ve fazla isteğin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktar da para ödenmesini isteyebilir. (TMK 174/2) Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında ağır kusurlu erkeğin eylemlerinin ,kadının kişilik haklarını ihlal ettiği anlaşılmakla davacı/ karşı davalı kadın lehine 25.000,00 TL manevi tazminat verilmesine ve fazla isteğin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İlk derece Mahkemesince; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; boşanma protokolüne konu taşınmazların protokol kapsamında davalılar adına tescili için dava açıldığı, muvazaa yönünden ispat yükünün davacı tarafa düştüğü, davacının muvazaayı ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 17....