Aile Mahkemesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talepli dava açmış, davacı erkek 04.10.2017 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece 05.10.2017 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir, hüküm, tarafların istinaf etmemesi üzerine 17.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler, 22.12.2015 tarihinde evlenmiş, 01.11.2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 15.01.2019 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. 24.07.2017 tarihinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talepli açılan dava dosyasında davacı erkek tarafından feragat edildiği tarihte boşanma davasının devam ettiği, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma davası olmadığı anlaşılmakla, evlilik birliği devam etmektedir, diğer bir deyimle davadan feragat edildiği tarihte eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....
- K A R A R - Dava, 24.5.2004 tarihli anlaşma protokolünden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, takibe konu alacağın 10 kademeden oluşan vadeli ödeme olup, davacıya 10 adet kambiyo senedi verildiğini, anlaşma protokolünün davacının senet zayi nedeniyle Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı dosyaya sunulmak üzere düzenlendiğini, borç kabulüne ilişkin belge olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Taraflar arasındaki boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 15/01/2014 NUMARASI : 2013/67-2014/20 - K A R A R - Uyuşmazlığın bilirkişilik protokolünden kaynaklanmasına, kambiyo senedi metninden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmasına, tarafların sıfatına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 13. Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 sayılı kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına 29.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; ticaret şirketi ortakları arasında düzenlenen şirket tasfiye protokolünden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Şöyle ki, dosya kapsamı ve UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, taraflar arasında önce kadın tarafından Mudanya'da açılan boşanma davası olduğu, kadının açtığı boşanma dava dosyasında verilen yetkisizlik kararının ilgili Bölge Adliye Mahkemesince kaldırıldığı, erkek tarafından da Gaziantep'te açılan boşanma davası olduğu, erkeğin açtığı boşanma dava dosyasında da ön inceleme duruşmasında yetkisizlik itirazının reddine karar verildiği, şu aşamada taraflar arasındaki boşanma davasının hangi mahkemede devam ettiğinin tespit edilemediği, nüfus kaydına göre de tarafların halen evli oldukları, taraflar arasında devam eden boşanma davalarındaki yetkili mahkemenin kesinleşip kesinleşmediğinin belli olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, boşanma davalarında yetkili olan mahkemenin kesinleşmesinın bekletici sorun yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. VI....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Davalı anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtiğinden davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi gekir....
Ayrıca davacı Mehmet'in beyanında geçen "eşya" kavramının taşınmaz ve taşınır mallar ile boşanmanın fer'i niteliğinde olmayan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan "değer artış payı ve katılma alacağı" taleplerini de kapsadığında duraksamamak gerekir. Diğer yandan davacının doğmamış haktan feragat edemeyeceği ileri sürülebilirse de; boşanma nedeniyle eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının dava tarihi İtibarıyla sona ermekte olup (TMK'nın 225/2. m.), mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibarıyla doğar ancak bu hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir. Bu durumda davacı Mehmet'in beyanının boşanma davasının yargılaması devam ederken yapıldığı anlaşıldığına göre doğmamış haktan söz etmek de mümkün değildir....
Taraflar arasındaki boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir. Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Anlaşmalı Boşanma Protokolünden Kaynaklı Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.09.2022 günü temyiz eden davalı ... ile vekili ve karşı taraf davacı ... ve vekili gelmediler. Davalı ... vekili Av. ... ile davacı ... vekili Av. ...'ın mazeretlerine ilişkin dilekçe verdikleri görüldü. Tevkil yetkileri bulunduğundan mazeretleri yerinde görülmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek vekili 12.09.2022 UYAP havale tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir....