WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı icra takibinde talebini, 8.973,40 Euro sözleşmesel ceza alacağı, 1.178,18 Euro bu alacağa takip tarihine kadar işlemiş sözleşmesel faiz, 553,60 Euro ortak gider fark bedeli, 36,91 ise bu alacağa işlemiş sözleşmesel faiz olarak açıklamış, faiz başlangıç tarihlerini ise, 8.973,40 Euro alacak için 13.02.2013 tarihi; 553,60 Euro alacak yönünden ise 17.04.2013 tarihi olarak belirtmiştir. Yargılama sırasında ise ıslah ile talebini sadece davası alacak davasına dönüştürmüş, alacak miktarını değiştirmemiştir. Mahkemece, davacının alacak talebinin hesaplanması amacıyla alınan bilirkişi raporunda, faiz başlangıç tarihleri 8.973,40 Euro alacak için 27.09.2012 tarihi, 553,60 Euro olan alacak kalemi için ise 29.10.2012 tarihi kabul edilerek faiz hesaplaması yapılmış, mahkemece iş bu rapor esas alınarak hüküm tesis edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, tarafların evlilik birliği sırasında edinilen taşınmazın boşanma davası nedeni ile davalı tarafından satılmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 09.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ya bırakılması gereken (14) bağımsız bölüm numaralı taşınmazın, eşiyle yaptıkları boşanma protokolünde kendisine devredilmesinin davalı ... tarafından kabul ve taahhüt edildiğini ileri sürerek, davalılardan ... adına kayıtlı söz konusu bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiş, mahkemece istek kabul edilmiştir. Dava konusu taşınmazın davalı ... adına kat irtifakı tesis edilmek sureti ile 10.12.1998 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Boşanma protokolünden önce taşınmaz davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacının boşandığı eşi yüklenici...'nın bu taşınmazla ilgili sözleşmeden doğan herhangi bir ayni hakkı kalmamıştır. Yüklenici...'nın davacı eşiyle aralarında düzenlediği 13.06.2006 tarihli protokolde, üzerinde ayni hakkı kalmamış bu taşınmazı eşine devretmeyi taahhüt etmiş olması, taşınmazın üzerinde hak sahibi olan üçüncü kişi bakımından sonuç doğurmaz....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : İPTAL-TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; devir protokolünden ve imar mevzuatından kaynaklanan iptal tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava; taraflar arasında daha önce görülüp karara bağlanan anlaşmalı boşanma davasında, (TMK 166/3 md.) mahkemece tasdik edilen protokol hükümlerinden kaynaklanan taşınmazın satış bedeli ile ilgili yapılan takibe ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

          Maddeleri kapsamında davalının sorumlu olduğunu belirterek eldeki davaya konu takibi başlatmış ise de, adı geçen işçinin şirketin çalışanı olduğu, işçilik alacağına ilişkin davanın ... tarihinde yani hisse devir protokolünden sonra açılan bir dava olup, işçinin iş akdinin de yine protokolden sonra ... tarihinde fesih edilmiş olduğu, kıdem tazminatının ve yıllık izin alacağının feshe bağlı doğan bir alacak olduğu, dolayısıyla hisse devir protokolünden sonra tamamen işçi işveren ilişkisi kapsamında davacı şirket bünyesinde doğan bu alacakların sözleşme kapsamında değerlendirilemeyeceği, davalı ...'ın şahsını ilgilendiren bir borç da olmadığı ve davalının sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davanı reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davanın REDDİNE 2-Alınması gerekli ...-TL harcın peşin alınan ...-TL harçtan mahsubu ile bakiye ......

            Dava ilkin Bodrum 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmeye başlanmış,2018/152 E-2018/403 K.sayılı 06.07.2018 tarihli karar ile"...Aile Mah.ne görevsizlik "kararı verilmiş,Aile Mah.ninde2018/847 E-2018/1038 K.sayılı 28.11.2018 tarihli kararı ile"... karşı görevsizlik kararı"vermesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mah.6.HD.nin 2019/3181 E-2020/85 K.sayılı 27.01.2020 tarihli kesin kararı ile Aile Mahkemesi mercii tayin edilmiş, Mahkemece neticeten "her ne kadar davacı yan munzam zarardan bahsetmiş ise de HMK 31 nci md.gereğince talebin boşanma protokolünden kaynaklanan zarar niteliğinde olduğu ve bu hususta daha önce Bodrum Aile Mah.nce karar verildiğinden kesin hüküm sebebiyle davanın usulden reddine" karar verilmiş,karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

            Hukuk Dairesinin 26.09.2014 tarihli kararıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın boşanma davasında yapılan ve kesinleşen anlaşma protokolünden kaynaklandığı, bu nedenle inceleme görevinin Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait olduğu açıklanarak dosya Dairemize gönderilmiş, Daireler arasındaki görev uyuşmazlığı giderilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulun gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2014 (Pzt.)...

              Davalı vekili ise dilekçesinde özetle; daha önce açılan boşanma davası için düzenlenen boşanma protokolünde taşınmazın davalıya bırakılması karşılığı ödenmesi kararlaştırılan meblağın davacıya ödendiğini, dolayısıyla davacının alacak hakkı bulunmadığını, taşınmazın davalının kişisel malı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....

              Anlaşmalı boşanma kararında, mahkemenin uygun bulduğuna gerekçesinde açıkladığı yazılı boşanma anlaşmasının 4. maddesi "dava bittikten sonra taraflar birbirlerinin aleyhine alacak, tazminat ve nafakası davası açmayacaklardır" metnini taşımaktadır. Anlaşma maddesinde; "nafaka ve tazminat" durumu ayrıca belirtildiğine göre; buradaki "alacak" ifadesi; mal rejiminin tasfiyesi, kişisel mal varlığının aidiyetine ilişkin bir anlaşma olarak kabul edilmeli; hüküm bu şekilde anlaşılmalıdır. Açıkladığım nedenlerle; davacı anlaşmalı boşanmanın eki haline getirilen yazılı boşanma anlaşmasıyla boşanmanın eki niteliğinde olmayan malvarlığına ilişkin alacak talebinin bulunmadığını kabul etmiştir. Davacı bu kabulüyle bağlıdır. Sonradan aynı konuda açılan dava bu nedenle dinlenemez. Temyiz edilen hüküm davanın reddine karar verilmek üzere bozulmalıdır. Onama kararına bu sebeple katılmıyorum. 07.10.2015...

                UYAP Entegrasyonu