WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kişisel ilişki ve tazminatlara yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının maddi tazminat talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece, ortak çocukların velayeti davacı anneye bırakılmış, ortak çocuklarla baba arasında "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirlerde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2020/118 ESAS, 2021/271 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle: daha önceden Diyarbakır 2. Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığını ancak davanın reddedildiğini ve ret kararının kesinleştiğini, aradan üç yıl geçmesine karşın ortak hayatın yeniden kurulamadığını ileri sürerek boşanma kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İkinci koşul, ret kararının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamamış olmasıdır. Hemen belirtilmedir ki, ortak hayatın kurulması ile kastedilen, evlenmenin genel hükümlerinde tanınan hakların kullanılması ve yükletilen görevlerin yerine getirilmesini üstlenecek şekilde eşlerin biraraya gelmesidir. Yargıtay içtihatlarında da benimsendiği üzere çocukların ihtiyaçlarını karşılamak, ölüm, düğün gibi haklı sebeplerin gerektirdiği hâller için biraraya gelmek, TMK'nın 166/4. maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulduğu anlamına gelmez. Üçüncü koşul ise ret kararının kesinleşmesinden sonra üç yıllık bir sürenin geçmesidir. Bu süre kesintisiz olmalı ve hâkim tarafından resen gözetilmelidir. TMK'nın 166/4. maddesi koşulları değerlendirilirken TMK'nın 185. maddesi hükmünün de dikkate alınması gerekmektedir. Sözü edilen madde uyarınca " Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur....

    Davalının temyizi üzerine Özel Daire boşanma davasından sonra da tarafların aynı evde birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu halin evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, ortak hayatın sürdürülmesinin fiilen mümkün olduğunu gösterdiğini, davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur.Aşağıda açıklanan nedenlerle bozma kararına katılamıyorum: Aralarında çıkan olaylar nedeni ile davacı kadın eldeki boşanma davasını açmıştır.Boşanma davasının açılması ile birlikte tarafların birlikte oturdukları konut ortak konut olmaktan,diğer bir anlatımla aile konutu olmaktan çıkmamaktadır.Taraflar boşanma davasına karşın bu konutu birlikte kullanmaya devam edebilirler.Aile konutunun boşanma davasının varlığına rağmen birlikte kullanılması davacının boşanmaya neden olan ve evlilik birliğini temelinden sarsan olaylara onay verdiği ve evlilik birliğini devam ettirmek niyetinde olduğunun kanıtı değildir.Bu düşünce kabul edildiği taktirde...

      Davalının temyizi üzerine Özel Daire boşanma davasından sonra da tarafların aynı evde birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu halin evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, ortak hayatın sürdürülmesinin fiilen mümkün olduğunu gösterdiğini, davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur.Aşağıda açıklanan nedenlerle bozma kararına katılamıyorum: Aralarında çıkan olaylar nedeni ile davacı kadın eldeki boşanma davasını açmıştır.Boşanma davasının açılması ile birlikte tarafların birlikte oturdukları konut ortak konut olmaktan,diğer bir anlatımla aile konutu olmaktan çıkmamaktadır.Taraflar boşanma davasına karşın bu konutu birlikte kullanmaya devam edebilirler.Aile konutunun boşanma davasının varlığına rağmen birlikte kullanılması davacının boşanmaya neden olan ve evlilik birliğini temelinden sarsan olaylara onay verdiği ve evlilik birliğini devam ettirmek niyetinde olduğunun kanıtı değildir.Bu düşünce kabul edildiği taktirde...

        İlk derece mahkemesince velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasında sadece Ramazan Bayramında kişisel ilişki kurularak Kurban Bayramında kurulmaması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1676 KARAR NO : 2020/405 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2019 NUMARASI : 2017/61 ESAS 2019/314 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından daha önce açılıp redle sonuçlanan boşanma davasında karar 21.06.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen üç yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıkları bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki şartlar gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle reddi doğru bulunmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından daha önce açılıp retle sonuçlanan boşanma davasında karar 04.03.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen üç yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıkları, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki şartlar gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçeyle reddi doğru bulunmamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından daha önce açılıp retle sonuçlanan boşanma davasında karar 06.03.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen üç yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıkları bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki şartlar gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle reddi doğru bulunmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu