Derdestliğe esas tutulan boşanma davası; davalı tarafından 20.8.2007 tarihinde açılmış olup, dava dilekçesinde; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle daha önce açılmış bulunan davanın reddine karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebi (TMK. 166/son) yanında, davalı kadının davacı hakkında müteaddit defalar tehdit ve Cumhuriyet savcılığına haksız şikayetlerde bulunmuş olmasından dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md.166/1) de dayanılmıştır....
, hüküm fıkrasında Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi yerine Türk Medeni Kanununun 163. maddesi yazılmasının maddi hataya dayalı bulunduğunun ve davalı-karşı davacı kocanın boşanma davasının kabulüne karar verilmekle taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının mevcut olmadığının anlaşılmasına ve bu sebeple davacı-karşı davalı kadının ayrılık davasına çevirdiği davası sebebiyle Türk Medeni Kanununun 170....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Of Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 2013/535 Esas, 2016/432 Karar sayılı dosyasında açılan ve ret ile sonuçlanarak 08.09.2017 tarihinde kesinleşen boşanma davasının üzerinden 3 yıllık zamanın geçtiğini, dinlenen tanık beyanları ile tarafların nüfus kayıtları incelendiğinde ayrı yaşandığı iddia edilen bu dönemde davacının başka bir kadından evlilik dışı iki çocuğunun doğmuş olması hususu değerlendirildiğinde tarafların beraber yaşamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve ortak hayatın tekrar kurulamadığı, davacının evi ile ilgilenmediği sorumluluklarını yerine getirmediği, başka bir kadınla beraber yaşadığı, davacının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile tarafların fiili ayrılık sonrası ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile şahsi ilişki tesisine...
Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun, ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir" hükmü bulunmaktadır. Davacı-davalı erkeğin, Sakarya 1. Aile Mahkemesi’nin 2009/812 esas, 2010/787 karar sayılı dosyası ile açmış olduğu boşanma davası reddedilmiş, bu karar 23.2.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 25.2.2014 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen 3 yıllık sürenin dolduğu ve kesinleşme tarihinden itibaren ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken şartları oluşan davacı-davalı erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek şekilde temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Davacı delil sunmamış, davasını ispat edememiştir....
Türk Medeni Kanunu 166/4 madde gereğince boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkek tarafından ... Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddedilip, 28.02.2007 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 25.05.2015 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ve tanık beyanlarında, davacı-karşı davalı erkeğin başka bir kadınla yaşadığı, ve bu birliktelikten çocuğu olduğu beyan edilmiş ve taraflar arasında görülüp ret ile sonuçlanan davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır....
beri ayrı yaşadıklarını, aradan geçen 12 yılda evlilik birliği ve ortak hayatın kurulamadığını, TMK 166/son maddesi şartlarının gerçekleştiğini belirterek, tarafların TMK.'...
Açıklanan sebeplerle, davalının ortak çocuk için hükmedilen nafakaya ve Muhammed Alican yönünden hüküm kurulmaması yönlerine ilişkin olarak istinaf talebinin kabulüne, Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine, sair istinaf taleplerinin ise reddine karar vermek gerekmiştir....
DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1992 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden bir çocuklarının olduğunu, çocuklarının reşit olduğunu, son altı yıldır ruhi ve fikri uyumsuzluklar nedeniyle ayrı yaşadıklarını, bir an önce evliliğin sonlandırılması gerektiğini bu nedenle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesi ile; adli yardım taleplerinin kabulünü, davacının üzerine kayıtlı araçların UYAP üzerinden sorgulanarak belgelerin dosya içerisine alınmasını,davacının üzerine kayıtlı araç ve iş makineleri üzerine 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2020/181 ESAS 2020/1297 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının para hesabı yaptığını, gereksiz bir çok şeyi biriktirdiğini, feragat edilen dosyadan sonra tekrar bir araya gelmediklerini, 3 yıllık fili ayrılık süresinin geçtiğini, tüm bu nedenlerle tarafların TMK'nun 166/ son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....