AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2019 NUMARASI : 2019/25 ESAS 2019/673 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2021 NUMARASI : 2021/253 ESAS, 2021/540 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 1986 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığını, taraflar arasında fikren ve ruhen anlaşmazlıkların olduğunu, davalının kıskanç tavırları nedeniyle ortak hayatı çekilmez hale getirdiğini, müvekkilin İstanbul 12....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, velayeti babaya bırakılan ortak çocuk yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakaları, 28/09/2015 tarihli dilekçeyle dayanılan hükmün müdahalesi talebi hakkında hüküm kurulmaması, velayeti kendisine verilen ortak çocuk için yapılan masrafların talebi hakkında hüküm kurulmaması, yararına hükmolunan tazminatları miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından; her iki dava ve fer'ileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05/02/2019 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... Akan ve vekili Av. ... Zihni ile karşı taraftan duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... geldiler....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2020/181 ESAS 2020/1297 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının para hesabı yaptığını, gereksiz bir çok şeyi biriktirdiğini, feragat edilen dosyadan sonra tekrar bir araya gelmediklerini, 3 yıllık fili ayrılık süresinin geçtiğini, tüm bu nedenlerle tarafların TMK'nun 166/ son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2020/181 ESAS 2020/1297 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının para hesabı yaptığını, gereksiz bir çok şeyi biriktirdiğini, feragat edilen dosyadan sonra tekrar bir araya gelmediklerini, 3 yıllık fili ayrılık süresinin geçtiğini, tüm bu nedenlerle tarafların TMK'nun 166/ son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, bu durum gözetilmeden kesinleşen boşanma, velayet, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakaları, tazminatlar, yoksulluk nafakası ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk 2013 doğumlu ... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki uzun olup küçüğün yaşı itibarıyla bedeni ve fikri gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceğinden, daha uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, ayrıca taraflarca özellikle talep edilmediği halde günümüzdeki ulaşım kolaylıkları da dikkate alındığından ayrı şehir, aynı şehir ayrımı yapılması da doğru görülmemiştir. Ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
CEVAP Davacı asil tarafından 04.07.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğu, boşanmayı sağlamak için iftira atıldığını, boşanma ve velâyet taleplerinin kabulüne itirazlarının olmadığı ancak tazminat ve nafakaların reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıya ait aile apartmanında oturan taraflar arasında öteden beri anlaşmazlıklar olduğu, ortak çocuğa istismar olayından sonra tarafların ayrıldıkları, bir daha bir araya gelmedikleri, davalı erkeğin ortak çocuğa cinsel istismar suçu nedeniyle ... 11....
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Aile Mahkemesi SAYISI : 2020/13 E., 2021/938 K. Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları ile birleşen davada talep edilen tazminat talepleri ile ilgili hüküm kurulmaması yönünden, davalı erkek vekili tarafından her iki boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddedilip, 05.05.2010 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 18.06.2013 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davalı-davacı kadın vekili 21.10.2013 tarihli cevap dilekçesinde; davacı-davalı erkeğin 2006 yılından beri davalı-davacıya bakmadığını, ilgilenmediğini, kendi haline terk ettiğini ve ...'daki yaşantısına devam ettiğini beyan etmiştir. Davalı-davacı vekilinin bu beyanı karşısında taraflar arasında görülüp ret ile sonuçlanan davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadının fiili ayrılık (TMK md. 166/son) sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *onanmasına dair Dairemizin *13.12.2007 gün ve *3294-17442 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle *davacı kadının ret edilen önceki boşanma davasından sonra ortak hayatın yeniden kurulmuş olmasına ve Türk Medeni Kanununun md. 166/son koşullarının da oluşmamış bulunmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (170.00) YTL. para cezasının, Harçlar Kanunu uyarınca (28.90) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2008...