olağan akışına uygun olmadığı gerekçesiyle davacı tarafça açılan boşanma davasının ve ispat edilemeyen ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek vekili tarafından fiili ayrılık nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında kabule ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ret kararından sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Mahkemece "davanın TMK'nun 166/son maddesi kapsamında ele alınması gerektiği, TMK'nun 166/son maddesine göre boşanmaya karar verilebilmesi için özellikle her ne sebeple açılmış olursa olsun açılmış ve reddedilmiş bir davanın olması gerektiği, reddedilen kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmesi ve bu 3 yıl içinde ortak hayatın yeniden tesis edilememesi gerektiği, eldeki davada ise gerçekleşen olaylar karşısında davacı erkek tarafından ... 2....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının dava dilekçesinde fiziksel şiddete vakıa olarak ve ceza mahkemesi kararına da delil olarak dayanmadığı, erkeğin de davaya cevap vermemiş olması sebebiyle kadının süresinden sonra vakıa ve delile dayanamayacağı, kaldıki tarafların ceza yargılamasına konu fiziksel şiddet olayı sonrası birlikte yaşadıkları ve bu olaydan sonra açılan boşanma davasından feragat edilmekle fiziksel şiddetin kadın tarafından affedildiği, kadının tanık bildirmediği, idrak çağındaki ortak çocuk ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Mahkemece, "Taraflar arasında uzun yıllardan beri ortak bir hayatın mevcut olmadığı, tarafların ayrı yaşadıkları, bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektiren maddi bir vakıa da ispatlanamamaktadır....
Özel mutlak boşanma sebebine dayalı bir davada “kanunun aradığı belli şart” gerçekleştiği takdirde artık hâkim, genel boşanma ve özel nispi boşanma sebebine dayalı davaların aksine “evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini” incelemeksizin boşanma kararı vermek zorundadır. Zira kanun koyucu; özel mutlak boşanma sebeplerinden birinin varlığı hâlinde, ortak hayatın çekilmez hâle geldiğini kabul etmiştir. Burada iddia edilen özel boşanma sebebinin varlığının ispatlanmış olması, boşanmaya karar verme hususunda yeterli olup, hâkim; tarafların bunun dışında ileri sürdükleri bir iddia ve savunmaya değer vererek hükme esas alamayacağı gibi boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların diğer kusurlu davranışlarını da dikkate alamayacaktır....
DAVA 1.... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, erkeğin ailesini istemediğini, beğenmediğini, birlikte yaşamaktan kaçındığını, ortak konutu terk ettiğini, 08.03.2018 tarihinde ortak konuta dönmesi amacıyla kadın ihtar gönderildiğini, ancak kadının ortak konuta dönmediğini, cevap dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların terk hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.... erkek vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkek tarafından kadın aleyhine boşanma davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu ve işbu davanın derdestlik sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, kadının...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme, Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Hüküm : Beraat Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: İddianamedeki anlatıma, dosya içeriğine ve sanık savunmalarına göre; sanığın, eşi olan katılana karşı açtığı boşanma davasında, eşinin, kendisini başka kadınlarla aldattığı yönündeki iddiasını kanıtlamak amacıyla, evdeki ortak kullanılan bilgisayarda bulunan katılana ait elektronik postaları, katılanın bir bayanla yaptığı telefon konuşmaları ile eve geliş gidiş anlarına ilişkin görüntülerini kayda alarak, kayıtları içeren CD'yi mahkemeye delil olarak sunması şeklinde gelişen olayda,...
nin eylemi ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulamaması, ölüm öncesinde haksız eylem niteliği taşıyacak bir yaralama eyleminin bulunmaması dikkate alınarak; davalıların tazminat sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hüküm; davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar davalı ...'nin eylemi ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulamaması, ölüm öncesinde haksız eylem niteliği taşıyacak bir yaralama eyleminin bulunmaması dikkate alınarak; davalıların tazminat sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Somut olayda, Söke 2....
in, henüz boşanma davası açılmadığı ve mağdurla fiilen birlikte yaşadıkları dönemde, ortak konuta ses kayıt cihazı yerleştirip, mağdurun konuşmalarını gizlice kayıt altına aldığı iddiasına konu olayda; Taraflar arasındaki boşanma davasına ilişkin Erzincan Aile Mahkemesinin 2013/363 esas sayılı dosyasının onaylı örneği ve bu dosyaya sunulan iddianameye konu kayıtlar temin edilip incelenerek, kaydedilen konuşmaların hangi tarihte, nerede, kimler arasında geçtiği ve içeriği açıklığa kavuşturulup, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak sanık hakkında yazılı şekilde özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun...