Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesi ile; kadın tarafından daha önce açılan boşanma davasının, kadının davasını ispatlayamaması nedeni ile reddedildiğini, bu nedenle kadının reddedilen davadaki iddialarına yeniden dayanamayacağını, dava dilekçesinde yer alan iddiaların bir çoğunun daha önceki iddiaları ile aynı olduğunu, yeni boşanma sebebi yaratmak için ortaya sadakatsizlik iddiasını attığını, kadının evden ayrıldığını, çocukları görmeye gelmediğini, aramadığını, çocuklarının annelerini görmek istemediğini, kadının erkeğe hakaret ve tehdit içeren söylemlerde bulunduğunu ve saygısız davrandığını belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, davacının sair taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 2. Aile Mahkemesi SAYISI : 2018/454 E., 2021/593 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının karşı ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve asıl davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, davacı-davalının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, bu sebeple reddinin doğru olduğu, boşanma davası açılması ile birlikte taraflar ayrı yaşama hakkını elde ettiğinden, davalı-davacı kadın ve kadın yanında bulunan ortak çocuklara tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak tedbir nafakası takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dosya kapsamından ortak çocuk ......

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile hükmedilen nafakalar ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

          DAVA Davacı-karşı davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğe sevgi ve saygı göstermediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, basit olaylardan kavga çıkardığını, hiçbir şeyden memnun olmadığını, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocuğa ve kadına hakaret ettiğini, kadını ve yakınlarını tehdit ettiğini, ailesini ortak konuta kabul etmediğini, onlarla görüşmekten kaçındığını, kadına ilgi göstermediğini, toplum içine girmek istemediğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sürekli telefonla vakit geçirdiğini, sosyal medyadan başka erkekler ile yazıştığını, ortak çocuğun öğretmeni ile mesajlarını erkeğin görmesi üzerine kadının ortak konutu terk ettiğini, aynı gece müşterek konutu terk ettiğini, belirterek 4721 sayılı Türk MEdeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî...

            Açıklanan nedenlerle, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verildiği halde, mahkemece kendisini vekil ile temsil ettirdiği gerekçe gösterilerek davalı kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 11.09.2018 tarihli ilamı ile kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları ise kesinleşmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda kesinleşen kısımlar hakkında yeniden hüküm kurulamaz. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen kadın ve ortak çocuk yararına verilen tedbir nafakası bozmanın kapsamı dışında kalıp kesinleştiği halde kadın ve ortak çocuk yararına yeniden tedbir nafakasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              Ancak verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru bulunduğundan, boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanması yönüne gidilmiş (HUMK m.438/son) ve davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Davacı-davalı kadın 01/08/2014 tarihinde açtığı dava ile kendisi ve ergin olmayan ortak çocukları Yasemin için tedbir nafakası talep etmiş, davalı-davacı erkek ise 15/08/2014 tarihli birleşen boşanma davası ile boşanma ve ortak çocukların velayetini talep etmiştir....

                08.05.2018 tarihinde başlayacağını, kesinleşmeden itibaren 3 yıllık sürenin dolmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, taraflar arasında daha önce görülen boşanma davasında davalı erkeğe yüklenebilecek hiçbir kusurun gerçekleşmediğini, ortak hayatın davacının kusuru nedeniyle kurulamadığını, açıklanan nedenle davanın reddine, boşanma kararı verilmesi halinde erkek için 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun velayetinin davalıya verilmesine, ortak çocuk için aylık 700,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma istemine ilişkindir. Davacı kadın; davalının kusurlu davranışları sonucunda aralarında şiddetli geçimsizlik oluştuğunu, davalı eşin alkol kullandığını, ortak ikamete geç geldiğini, ailesi ve evi ile ilgilenmediğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kendisine ve ortak çocuğa hakaret ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin tarafına verilmesini, 200,00’er TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200,00’er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini dava etmiştir....

                    İlk derece mahkemesince ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesis edilmiş, davacı-karşı davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince yaz tatilinde bir ay kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yaşı dikkate alındığında fazla olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesince ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki kaldırılarak, ortak çocuk ile baba arasında yeniden kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Ancak, tarafların ortak çocuğu ...18.05.2016 doğumludur. Kişisel ilişki düzenlenirken ortak çocuğun yaşı ve ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Bu itibarla çocuğun yaşı ve eğitim çağında olmadığı da gözönüne alındığında bölge adliye mahkemesince yarı yıl tatilinde kurulan kişisel ilişki amaca uygun olmayıp, uzun sürelidir....

                      UYAP Entegrasyonu