Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir (TMK m.166/4). Davacı erkek ... Aile Mahkemesinde görülen E.2010/1152-K.2011/1332 sayılı boşanma davasının ret ile sonuçlanmasının üzerinden 3 yılı aşkın süre geçmesine rağmen tarafların bir araya gelmediklerini iddia ederek davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebebine dayalı olduğu kabul edilerek, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme görevi hakime aittir....

    Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. MK'nin 166/1.maddesi kusura dayanan bir boşanma nedeni değildir. Eşlerden her ikisinin de kusuru olsa veya her ikisinin de kusuru bulunmasa bile boşanma davası açılabilir. Madde kusur yerine evlilik birliğinin onarılmaz biçimde sarsılmasını temel aldığından kusurlu tarafa da boşanma davası açma hakkı verilmiştir. Ancak Yargıtay bu değişikliği tam kusurlu eşin de boşanma davası açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek görüşündedir. Çünkü böyle bir düşünce kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarı....

    Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. MK'nin 166/1.maddesi kusura dayanan bir boşanma nedeni değildir. Eşlerden her ikisinin de kusuru olsa veya her ikisinin de kusuru bulunmasa bile boşanma davası açılabilir. Madde kusur yerine evlilik birliğinin onarılmaz biçimde sarsılmasını temel aldığından kusurlu tarafa da boşanma davası açma hakkı verilmiştir. Ancak Yargıtay bu değişikliği tam kusurlu eşin de boşanma davası açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek görüşündedir. Çünkü böyle bir düşünce kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarı....

    Somut olayda, erkeğe ait müşterek evin daha önce kadın ve ortak çocuklara tahsis edildiği, ne var ki, toplanan delillerden davalı-davacı kadın ve ortak çocukların doğalgazın kesik olması sebebiyle kışın evde kalmadıkları, erkeğin ise yaşamanı idame ettirecek başka bir konutu olmadığı, bu sebeple TMK 169. madde uyarınca verilen tahsis kararının kaldırılarak müşterek evin erkeğe tahsisinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; TMK'nın 197. maddesine göre; “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....

    Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilin evlilik birliği süresince herhangi bir kusuru olmadığı, ayrıca müvekkilim şuan ortak kız Sena ile yeniden bir yaşam kurmaya çalıştığı, maddi anlamda fazlasıyla sıkıntı yaşadığı, davacı tarafın hiçbir gelirinin olmadığı hususunun gerçeği yansıtmadığı, kozmetik firmalarında ürünlerinin satış danışmanlığını yaptığı gerekçeleri ile kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, nafakalar ile tazminatlar noktasında toplanmaktadır. 2....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasında verilen ret kararı ile davalı-davacı kadın tarafından açılan birleşen boşanma davasının kabulüne ve velâyete dair verilen kararların istinaf edilmeksizin kesinleştiğini, davadan feragatin boşanmanın feri hükümlerini de kapsadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin erkek tarafından açılan davanı reddine ilişkin hüküm fıkraları ile, kadın tarafından açılan birleşen boşanma davasının, noşanma hükmünün kabulüne ve velâyete yönelik hüküm fıkraları dışında kalan kısmının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davalı-davacı kadının maddî ve manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası ile ziynet alacağına yönelik taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir V. TEMYİZ A....

        Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse, artık bu davranışlar boşanma hükmüne esas alınamaz. Boşanma davalarında af olgusunun gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için öncelikle bu yönde bir iddia ve bu iddianın; kayıtsız şartsız bir irade beyanı, eğer yoksa en azından affı gösterir nitelikte tutum ve davranış ile ispatlanmış olması gerekmektedir. Genel bir ifadeyle af niteliğinde sayılabilecek davranışlar; barışmış olmak, af iradesini göstermek, hoşgörü ile karşılamak ve olaylara rağmen birliği sürdürmek şeklinde ifade edilebilir. Eşlerin evlilik birliğini kurtarmak maksadıyla birliğin devamı yönünde iyi niyetli girişim ve barış müzakerelerinin boşanma davalarında af niteliğinde sayılamayacağı kuşkusuzdur. Boşanmaya sebep olan olayların hoşgörü ile karşılanması nedeniyle af gerçekleşmeli ve bunun sonucunda da; tarafların yeniden birlikte olmaları yani ortak hayatın yeniden kurulmuş olması gereklidir. 25....

          DAVA TARİHİ : 12.01.2018 KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi SAYISI : 2018/48 E., 2018/1082 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

            Mahkemece; velayetin değiştirilmesine karar verilen ortak çocuğun üstün yararının belirlenmesi bakımından anne ve babanın yaşam koşulları ve çocuğa bakım olanakları konusunda bir araştırma yapılmamıştır. Davalı anne temyiz aşamasında; boşanma sonrası maddi imkansızlıkları sebebiyle ortak çocuğu bir süre davacı baba yanında bıraktığını ancak çalışmaya başladığını, çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğunu iddia etmiştir. Bu amaçla mahkemece 4787 sayılı kanunun 5. maddesi uyarınca görevlendirilecek uzman veya uzmanlar vasıtasıyla inceleme yapılması; anne ve babanın gerektiğinde mahkemece yeniden bizzat dinlenerek ekonomik ve sosyal durumları ile çocuğa bakım olanakları konusunda kendilerinden bilgi alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucuna göre çocuğun velayetinin düzenlenmesi gerekir....

              birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu ve ortak konuttan kovulması nedeniyle kişisel eşyalarını dahi yanına alamayan kadının ziynet eşyalarını yanında götürdüğünün kabulünün hatalı olduğu belirtilerek birleşen boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

                UYAP Entegrasyonu