WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşyalar davalı eşte kalacak bundan başka tarafların karşılıklı birbirinden eşyalar konusunda bir talepleri yoktur" şeklinde düzenlendiği, duruşmadaki imzalı beyanlarında "Davacının 30.000 TL ödemesini kabul ettiğini, evlilik birliği içinde edindikleri ev eşyalarını paylaştıklarını, ziynet, çeyiz ve kişisel eşyalarını aldıklarını" belirtikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları uyarınca ev eşyaları ile çeyiz, ziynet ve kişisel eşyalarını paylaşmış olduklarını belirttiklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Protokoldeki düzenleme, boşanma davasındaki taraf beyanlarından mal rejimine ilişkin açıkça bir anlaşma olduğu sonucu çıkarılamaz. O halde, mahkemece iddia ve savunma kapsamında deliller toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....

    Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.” hükümleri yer almaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır. Somut olayda; davacı, açtığı baoşanma davasında boşanma yanında davalı ve ailesinin borçlarının ödenmesi için 10000,00 TL değerindeki altın bileziklarini borç olarak eşine verdiğini iddia ederek 10000,00 Tl nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Aile mahkemesince iş bu alacak talebi boşanma davasından tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmiştir....

      Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmemiştir. Bu durumda, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 25.01.2011 tarihine kadar 4721 sayılı TMK'nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. TMK'nun 225/2. maddesi uyarınca mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Davacı taraf, boşanma dava dosyasında ve tefrik ile ayrı bir esasa kayıt edilen eldeki davanın yargılamaları sırasında evlilik birliği içerisinde edinilen herhangi bir eşyanın varlığını kanıtlayamadığı gibi ziynet eşyalarına ilişkin iddialarınıda ispatlayamamıştır. Bu nedenle davacının eşyalara ve ziynetlere ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu isteklere yönelik bölümünün ONANMASINA, Ancak, taraf tanıklarının anlatımları, özellikle davacı tanığı ...'in görgüye dayalı samimi anlatımları ile bu anlatımları destekleyen ......

        plakalı aracın ve bankalarda bulunan hesapların ise eşler arasında mal rejiminin sona erdiği ve boşanma davasının açıldığı ........2000 tarihinden çok sonra yukarda açıklanan tarihlerde edinildikleri ve hesapların açıldığı belirlenmiştir. TMK'nun 225/.... maddesi uyarınca eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermektedir. Bu tarihten önce edinilen mallar, mal rejimi davalarında tasfiyeye tabi tutulmaktadır. Boşanma davasının açıldığı ve mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra edinilen mallar ise, mal rejiminin tasfiyesine esas alınmaz ve bunlara ilişkin uyuşmazlıklar 6098 sayılı TBK'nun genel hükümlerine göre genel mahkemelerde bakılmaktadır....

          Taraflar 12.09.1997 tarihinde evlenmiş, 31.05.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 15.07.2005 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu Malatya’da 2564 ada 1 parselde bulunan 6 numaralı mesken 01.02.2000 tarihinde satın alma yoluyla davalı adına tescil edilmiştir. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır.Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava, katkı payı alacağına ilişkindir....

            Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde; eşler, 09.01.1995 tarihinde evlenmiş, 12.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 12.03.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu edilenlerden davalı adına kayıtlı.......

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesinin yapıldığı, boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına karar verildiği, boşanma kararının kesinleştiği, protokolde 'tarafların birbirinden başkaca hak ve alacakları bulunmamaktadır' düzenlemesinin bulunduğu, tehdit sebebi ile protokolün imzalandığına yönelik iddianın mal rejiminin tasfiyesi talepli işbu davada incelenemeyeceği, boşanma protokolündeki düzenlemeye göre tarafların birbirinden hak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                Boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş değildir. Tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiştir. Bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkânı vardır. Gerek tasarrufun iptali davalarında, gerekse HUMK.nun 446. maddesinde yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak suretiyle açılan davaların yasal düzenlemelerinin, aynı amaca yönelik olduğu kuşkusuzdur. Kaldı ki sistem kayıtlarına göre davalıların 06/12/2006 tarihinde yeniden evlendikleri de kesindir. Bu durumda mahkemece tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği halde, yazılı olduğu biçimde davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş değildir. Tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiştir. Bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkanı vardır. Gerek tasarrufun iptali davalarında, gerekse HUMK.nun 446. maddesinde yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak suretiyle açılan davaların yasal düzenlemelerinin, aynı amaca yönelik olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda mahkemece tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği halde, yazılı olduğu biçimde davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Taraflar, 19.09.2005 evlenmiş, 23.03.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 02.07.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava konusu edilen 13824 ada 3 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki 11 nolu bağımsız bölüm 30.06.2009 tarihinde üçüncü kişiden satış yolu ile davacı adına tapuya tescil edilmiş olup, 18.01.2010 tarihinde ise davacı tarafından satış yolu ile davalı eş adına tescil olunmuştur. 1-Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıda gösterilen nedenler dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, Almanya'daki ......

                      UYAP Entegrasyonu