Kabule göre de; katılma alacağı hesabında tasfiye tarihi boşanma veya mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihidir.(TMK.nun 232,235/1. m.) Mahkemece katılma alacağına boşanma tarihi olan 18.12.2006 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi de doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava, katkı payı ve katılma alacağına ilişkindir....
karşı dava dilekçesinde mal rejimi tasfiyesine ilişkin birlik içinde elde edilen mal varlığının 1/2'sinin kendisine verilmesini talep etmiştir....
Tarafların boşanma dava dosyasındaki 18.11.2014 tarihli oturumdaki beyanları ve kesinleşen boşanma ilamı incelendiğinde, anlaşma boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının ferisi niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kaldığı yerden devamı ile iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, boşanma yanlış yorumlanarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....
Diğer yandan, yukarıda açıklandığı üzere davacı kadın tarafından açılan mal rejimi davasının önce boşanma davası ile birleştirildiği, dosya arasında fiziken bulunmayan ancak UYAP sisteminden (2015/972 E. sayılı) boşanma dava dosyasının istenerek yapılan incelemesinde; birleştirilen dosyada ön inceleme duruşması yapıldığı, duruşmada ara kararla "boşanma dava dosyasının mal rejimi davası açısından bekletici mesele yapılmasına" karar verildiği, aynı zamanda taraflara delillerini bildirmesi için HMK'nın 140/5. maddesi uyarınca yasal ihtarat yapıldığı, tarafların tanıklarını bildirdiği, bildirilen bu tanıkların mal rejimi davası açısından da gösterildiğinin kabulü gerektiği, ne var ki bu tanıkların mal rejimi davasına ilişkin beyanlarının alınmadan dosyanın tefrik edildiği, bu haliyle delillerin toplanmadığı ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği, bu hususların usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır....
TKM.m.170) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Davacı taraf, dava dilekçesinde boşanmanın ve boşanma davasında düzenlenen protokolün gerçek iradelerini yansıtmadığını, davacı eşin yönetim kurulu üyesi olduğu şirketin iflası nedeniyle olası borçlardan korunmak maksadıyla anlaşmalı boşanıldığını ve evlilik içinde edinilen mal varlığının büyük bölümünün davalı üzerinde bırakıldığını ileri sürerek, katılma alacağına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı üzerinde olduğu bildirilen iki adet taşınmaz ve iki adet araca ilişkin dava katılma alacağına ilişkindir....
Mahkemece, aracın kişisel mal olduğu, boşanma davasının eldeki davanın sonucuna bir etkisinin bulunmadığı açıklanmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eldeki dava 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 04.08.2009 tarihinde açılmıştır. Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre; taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin dava, ... Aile Mahkemesinin 2009/679 Esas ve 2010/1180 Karar sayılı dava dosyasında görülerek, boşanma ile sonuçlanmış, ancak temyiz incelemesi sebebiyle Yargıtay'da bulunduğu, boşanma hükmünün henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Katılma alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK.nun 218-241. maddeleri) sona ermesi gerekmektedir (TMK.nun 225. madde)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün her iki boşanma davası ile mal rejiminin tasfiyesi talebi yönünden temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 3.5.2011 günü duruşmalı temyiz eden ... ... ... vekili Av. ... ... ile karşı taraf davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Aynı Kanun'un 219/5. maddesine göre ise; edinilmiş malların yerine geçen değerler edinilmiş mal, 220/4. maddeye göre de, kişisel malların yerine geçen değerler de kişisel mal sayılır. Bu durum, kanun koyucunun kabul ettiği, mal rejiminin tasfiyesi davalarında ki ispat ve ikame kurallarıdır. Açıklanan bu kanuni düzenlemelere göre; bireysel emeklilik sonucu yapılan toplu ödeme ya da irat şeklindeki maaş ödemelerinin hangi mal grubundan sayılacağı, bireysel emeklilik için ödenen primlerin ait olduğu mal grubuna göre belirlenir. Bireysel emeklilikte biriken para, primleri edinilmiş mal grubundan karşılanmışsa edinilmiş mal, kişisel mal grubundan karşılanmışsa da kişisel mal sayılacaktır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, inceleme konusu davada, davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesi, katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talebinde bulunduğu, tarafların kesinleşen ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/438 Esas, 2011/367 Karar sayılı dava dosyasında verilen kararla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verildiği, tarafların boşanma davasında duruşmaya iştirakle karşılıklı olarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan talepleri olmadığının belirtiltiği, boşanma davasının hile ve kurguyla açılmasının temin edildiği yönündeki iddiaların söz konusu davaya ilişkin yargılamanın iadesi davasında davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı boşanma davasındaki beyanlarının mahkeme içi ikrar kabul edilmesi gerektiği belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....