Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesi davacı kadının vekilinin aynı adreste daimi çalışanı imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Vekil adına işçisine yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevziat sırasında belirtilen adreste olup olmadığı başka bir anlatımla, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği görülmekte olup, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür (HGK'nun 30.01.2013 tarih, 2012/6-644 Esas-2013/164 Karar sayılı ilamı)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Paylaşımı-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Hükmü ziynetler yönünden de temyiz eden davalı-karşı davacı kadından 350.33 TL. nispi temyiz peşin harcının alınmadığı görülmektedir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının dava dilekçesindeki talebi üzerine, davalı hakkında 6284 sayılı Kanun gereğince davaya bakan mahkemece alınan "önleyici ve koruyucu" tedbir kararları temyizi kabil kararlardan olmadığından davalının bu tedbir kararına yönelik temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacının işin esasına ve davalının da tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde davacıya takılan para ve ziynet eşyaları ile ev eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 24.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

            davasının açıldığı tarihe kadar edinilmiş olan" ve elden çıkarılan tüm mallar, boşanmada mal paylaşımına dahil edileceğini, mal, üçüncü kişilere devredilmiş olsa bile malın değeri mal paylaşımı hesabına katılacağını, bu sebeple "boşanmada mal paylaşımı davasında borçlu çıkan eşin malvarlığı diğer eşin alacak hakkını karşılamazsa, alacaklı eş, karşılıksız kazandırmalardan faydalanarak malı devralan üçüncü şahıslardan eksik kalan alacak miktarını isteyebileceğini", 3. kişinin maliki olduğu dava konusu dairenin mal paylaşımına konu edilmesini ve bu daireye yapılan tüm masraflarıyla birlikte bedelinin toplanarak taraflara eşit olarak dağıtılmasını ve davacı müvekkilinin tahmini 50.000,00 TL alacağının hesaplanarak davacı müvekkiline davalı yanca verilmesini talep ettiklerini bildirerek 3. kişi elinde bulunan dava konusu dairenin mal paylaşımına konu edilmesini ve bu daireye yapılan tüm masraflarıyla birlikte bedelinin toplanarak hesaplanmasına ve taraflara eşit olarak dağıtılmasına, müvekkilinin...

            Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının boşanma davasının reddine, mal paylaşımı davasında verilen tedbir kararlarının kaldırılmasına, mal paylaşımı davasının öncelikle reddine aksi takdirde boşanma davasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalılardan ..., davacının aciz belgesi ibraz etmediğini, taşınmazın ilk önce kendisi tarafından emekli ikramiyesi ile satın alındığını ve borçlu eşi adına tescil ettirdiğini, daha sonra boşandıklarını ve aralarındaki mal paylaşımı sonucu taşınmazın kendisine kaldığını, iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece davalıların karı koca olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun takip dosyasındaki davacı alacağını ve ferilerini karşılayacak oranda iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılardan.... tarafından temyiz edilmiştir....

              TMK'nın 166/3.maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına yasal bir engel yoktur. Kural olarak, anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Somut olayda; taraflar 02/05/2016 tarihinde evlenmiş, 24/09/2018 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 04/12/2018 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son)....

              Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların yabancı mahkeme kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma sırasında mal paylaşımı yaptıkları, mal paylaşımı sırasında dava konusu kooperatif üyeliğinin gündeme getirilmediği, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının Türk mahkemelerince de tenfizine karar verildiği, davacı ile davalının Türkiye'de birlikte tatil yaptıkları, davacının hisse devrini davalı ... tarafından korkutmaya bağlı olarak yaptığı iddiasının tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamına göre ispatlanamadığı, devrin aşırı yararlanma ile sakat olduğu iddiasının ise devrin boşanma karşılığı davalıya verildiği sonucuna varıldığı, davacının hisse devir sözleşmesini tehdit ve korku altında yaptığı iddiasını ispat edemediği gibi gabin şartlarının da bulunmadığı, devir sözleşmesinin tarafların birlikte başvurusu ile diğer davalı kooperatifçe kabul edildiği ve bunda da bir eksiklik bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir...

                UYAP Entegrasyonu