Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava boşanma davası olup mal rejiminin tasfiyesi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, boşanma ve mal paylaşımı davasının birlikte açıldığını, boşanma ve mal paylaşımı davasının kanunlarımız gereği ayrı açılması gerektiğini, çünkü boşanma davası kesinleşmeden mal paylaşımı davası devam etmeyeceği için bekletici sorun olarak değerlendirilmesi gerektiğini, fakat söz konusu davada davacı taraf her iki davayı ayrı ayrı açması gerekirken beraber açmış bununla birlikte mahkeme de davacı tarafın istediği ihtiyati tedbir kararını kabul ederek karar verdiğini, 09.02.2022 tarihli ara kararının yasalarımıza aykırı olduğunu, mahkemenin ara karar verip dosyaları tefrik edip ayırması ve tefrik ettiği mal paylaşım davasının devam edebilmesi için harç belirtmesi, belirtilen harç davacı tarafça yatırılması sonucu ihtiyati tedbir kararını ancak o zaman değerlendirmesi gerektiğini, yasal düzenleme gereği boşanma davası ve mal paylaşımı davası birbirlerinden...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını ve kararın kesinleştiğini, boşanma protokolüne göre dava konusu taşınmazda müvekkilinin çocukları 18 yaşına gelene kadar birlikte ikamet etmesi gerektiklerini ancak davalının protokole aykırı olarak zorla müvekkilini evden çıkardığını, tarafların anlaşmalı boşansalar da katılım payı alacağı ile ilgili bir karar verilmediğini, bu nedenle bu davanın açılması zaruretinin doğduğunu, protokolde kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta yazılı olmadıkça tarafların boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açabileceğini, boşanma protokolü incelendiğinde de mal rejiminden doğan alacak hakkından açıkça feragat edildiğine dair bir ibare olmadığını, evlilik döneminde düğünde takılan 15-25 gramlıklardan oluşan 8 bilezik, kolye, zincir, 15'e yakın çeyrek altın bozdurularak ... plakalı aracın satın alındığını ve bu aracın tekrar satılarak dava konusu taşınmazın alımında peşinat için verildiğini, müvekkilinin...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/17 ESAS, 2022/266 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 7....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/17 ESAS, 2022/266 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 7....
Aile Mahkemesi’nin 2019/923 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası ikame ettiğini, davalı ile boşanmaları ve davalı kocanın adına kayıtlı mal varlığının %50'sinin kendi adına tesciline karar verilmesini dilekçesinde talep ettiğini, ancak müvekkilinin davayı açarken yalnızca 44,50 TL başvurma harcı, 44,50 TL peşin harç yatırdığını, müvekkili dilekçesinde her ne kadar mal paylaşımına yönelik taleplerde bulunmuş ise de, usulüne uygun dava açmadığını, mal paylaşımı taleplerine ilişkin herhangi bir harç yatırmadığını, yerel mahkemenin 01/07/2020 tarihli 3. celsesinde müvekkiline dava dilekçesinde bildirmiş olduğu mal rejimine ilişkin hususlarda talebini netleştirmesi değer bildirmesi ve harç yatırması için 2 haftalık kesin süre verdiğini, ancak müvekkilinin verilen kesin sürede harç yatırabilecek maddi gücü olmadığı için harcı yatıramadığını, bunun üzerine müvekkilinin yanlış yönlendirildiğini ve eğer diğer taleplerinden vazgeçersen davan daha kısa sürede sonuçlanır denildiğini ve bunun üzerine...
Alacaklısından mal kaçırmak amacında olabilen borçlu bu durumda amacına uygun bir mahkeme kararı elde edebilecektir. Somut olayda, davalı borçlu ile diğer davalı eşi, boşanma davasına esas olmak üzere bir protokol hazırlamış ve bunu mahkemeye sunmuşlardır. Davacı alacaklı, anılan protokol ile borçlu tarafından eşine devredilen taşınmazlar hakkındaki tasarrufların iptalini istemiştir. Davacının asıl amacı, boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptalidir. Tasarrufun tarafları karı-kocadır. Boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş değildir. Tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiştir. Bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkanı vardır. Gerek tasarrufun iptali davalarında, gerekse HUMK.nun 446. maddesinde yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak suretiyle açılan davaların yasal düzenlemelerinin, aynı amaca yönelik olduğu kuşkusuzdur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/297 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait mal varlığının tasfiye edilmek sureti ile şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/297 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait mal varlığının tasfiye edilmek sureti ile şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece verilen 28.06.2016 tarihli ilk karar, davacı kadın tarafından nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin uyulmasına karar verilen 28.02.2017 tarih, 2016/25420 esas, 2017/2051 karar sayılı ilamıyla “davacı kadın 15.02.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile bozulmuştur. İlk karardan sonra temyiz edilmeyen boşanma hükmü artık kesinleşmiştir. Davacının, davadan feragati nedeniyle bozulmasına karar verilen ilamdan sonra yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz....
davasının açıldığı tarihe kadar edinilmiş olan" ve elden çıkarılan tüm mallar, boşanmada mal paylaşımına dahil edileceğini, mal, üçüncü kişilere devredilmiş olsa bile malın değeri mal paylaşımı hesabına katılacağını, bu sebeple "boşanmada mal paylaşımı davasında borçlu çıkan eşin malvarlığı diğer eşin alacak hakkını karşılamazsa, alacaklı eş, karşılıksız kazandırmalardan faydalanarak malı devralan üçüncü şahıslardan eksik kalan alacak miktarını isteyebileceğini", 3. kişinin maliki olduğu dava konusu dairenin mal paylaşımına konu edilmesini ve bu daireye yapılan tüm masraflarıyla birlikte bedelinin toplanarak taraflara eşit olarak dağıtılmasını ve davacı müvekkilinin tahmini 50.000,00 TL alacağının hesaplanarak davacı müvekkiline davalı yanca verilmesini talep ettiklerini bildirerek 3. kişi elinde bulunan dava konusu dairenin mal paylaşımına konu edilmesini ve bu daireye yapılan tüm masraflarıyla birlikte bedelinin toplanarak hesaplanmasına ve taraflara eşit olarak dağıtılmasına, müvekkilinin...