Dava, "Boşanma ve mal paylaşımı davası bekletici mesele yapılmak suretiyle davalı T9 boşanma davası sonunda müvekkil lehine verilecek alacak haklarını sonuçsuz bırkmak amacıyla taşınmazların diğer davalılar T6 , T4 ve T3 rayiçinin çok altında satarak devir etmesi sebebiyle BK'nun 19.maddesi uyarınca boşanma ve mal rejimi davası sonunda verilecek tazminat ve tüm alacakların toplamı kadar tasarrufun iptali ile İİK'nun 281/1 maddesi kıyasen uygulanmak suretiyle haciz ve satış yetkisi verilmesine" TBK madde 19 uyarınca muvazaalı olduğunun tespiti ile İ.İ.K.md. 277 vd. Maddelerinin kıyasen uygulanması neticesinde yapılan tasarrufun iptaline ilişkin olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1....
Mal rejiminin tasfiyesine yönelik talebin incelenebilir hale gelmesi için mal rejiminin sona ermesi gerektiği ( TMK. md.225/2) dikkate alınıp bu talep yönünden davanın tefriki ile boşanma davasının sonucunun beklenilmesi gerekmekte ise de; tarafların boşanmalarına ilişkin hükmün temyiz edilmemek suretiyle kesinleştiği, bu durumda kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebinin incelenebilir hale geldiği gözetilerek, bu hususta taraflara delil ibraz etmeleri için mehil verilip, gösterdikleri taktirde delilleri toplanıp sonucuna göre bu talebin esası hakkında karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Bu malların edinilmiş mallar olduğu konusunda taraflar arasında esasen bir çekişmede bulunmamaktadır. ( TMK: md. 216 ) Davacı koca tarafından açılmış bulunan boşanma davası reddedilmiş, karar 8.11.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasında 1.1.2002 tarihinden itibaren yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK. md. 218 – 241 ) Mahkemece, evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. ( TMK. md. 225/2 ) Davacı kocanın talebi, edinilmiş mallar yönünden de tasfiyeyi amaçlamaktadır. Açılmış olan boşanma davası reddedildiğine göre yasal mal rejimi (edinilmiş mallara katılma) devam etmektedir. Davacı kocanın yasal rejimin mal ayrılığına dönüştürülmesi yönünde bir talebi de bulunmamaktadır....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden (4722 s.K. m. 10) 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m.) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m.).Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 2 numaralı mesken 10.12.1999 tarihinde davalı adına satın alınarak tapuya tescil edilmiş, 25.10.2005 tarihinde ...’ya tapuda satılmıştır. Dava konusu meskenin evlilik içinde satın alındığı tarihe göre istek katkı payına ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın boşanma davası açılmadan 3. kişiye satıldığı, satışın mal kaçırmak kastı ile yapıldığına dair davacının davasını ispatlayamadığı gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir....
Ne var ki; taraflar başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (743 sayılı TKM. m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Dava konusu 178 parsel 21.11.1985 tarihinde davalı adına tescil edilmiştir. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazın edinildiği tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın edinildiği tarihe göre, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı KARAR Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteği olarak açılmış ise de mahkemenin de kabulünde olduğu üzere mal rejiminden kaynaklanan alacak isteği yönünden 14.07.2010 tarihinde tefrikine ve ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiğine, davaya boşanma davası olarak devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğuna göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Somut olayda; eşler, 08.05.2003 tarihinde evlenmiş, 02.06.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu araç 03.07.2008 tarihinde satın alınarak, davalı adına tescil edilmiş, boşanma davasının açıldığı tarihten kısa bir süre önce 22.03.2010 tarihinde satış yoluyla devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Mahkemece, aracın keşif tarihindeki sürüm değeri üzerinden davacının katılma alacağı tespit edilmiştir....
Taraflar 4.9.1970 tarihinde evlenmişler, 4.11.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 21.2.2006 tarihinde kesinleşmesi ile evlilik birliği son bulmuştur. Başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, taraflar evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulmuştur. Dava konusu Kuşadası Güzelçamlı 184 ada 7 parseldeki 23 numaralı bağımsız bölüm 11.6.2008 tarihinde ferdileşme yoluyla davalı adına tescil edilmiştir....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, davalının savunması, taşınmazlardan 375 ada 21 parselin ....05.2007 tarihinde, 393 ada 12 parselin 05.09.2005 tarihinde edinilmiş olmasına göre temyize konu taşınmazlar yönünden istek, TMK 202 ve devamı maddelerine göre taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihte satın alınan ve davalı adına tescil edilen taşınmazlar üzerindeki katılma alacağına ilişkindir....
Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK'nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK'nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, bu tür davalarda fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet kuralının da gözetilmesi gerektiğine göre, davalı-karşı davacı ...'ün aşağıdaki husus dışındaki sair temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün kabule ilişkin bölümünün ONANMASINA, Davalı-karşı davacı ...'...