Somut olayda davacı, davalı aleyhinde açtığı boşanma ve mal paylaşımı davaları bulunduğunu, evlilik birliktelikleri içinde edindikleri yazlığın kendisinden mal kaçırmak amacı ile davalı eşi tarafından danışıklı olarak diğer davalı kardeşine devir edildiğini iddia etmiştir. Davacının boşanma davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat alacağı doğabileceği gibi esasen davanın konusunu oluşturan yazlık, evlilik birlikteliği içinde satın alınmış olduğundan mal paylaşımı davasının da konusunu oluşturduğu kuşkusuzdur. Şu durumda, taşınmazın davalı eş adına tescil edilmesinin istenmesinde davacının hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmaktadır. ......
Katılma alacağı isteğinde ise, edinilmiş mal her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir (TMK m. 219/1). Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır (TMK m. 220/2). Bu ilkeler doğrultusunda tarafların varsa kişisel mallarının katılma alacağı hesabından düşülmesi, her eşin edinilmiş mallarından bu mallara ilişkin borçların çıkarılması suretiyle artık değerin (TMK m. 231) belirlenmesi ve artık değerin yarısı üzerinde diğer eşin hak sahibi olduğu düşünülmelidir (TMK m. 236). Değer artış payı (TMK m. 227) ve katılma alacağı (TMK m. 231, 236) hesabında tasfiye tarihinin boşanma ve mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihi olduğu gözönüne alınmalıdır....
bu mal varlığının 01/01/2002 tarihinde sonra edinilmesi sebebi ile edinilmiş mallara katılma rejimine tabii olduğu, 2 adet dükkan ve 1 adet aracın boşanma davası açıldıktan sonra üçüncü kişiye devredildiği, bu nedenle boşanma davasının açıldığı tarihte halen davalı adına kayıtlı olan işbu mal varlığının tasfiyeye tabii tutulmasında herhangi bir isabetsizlik olmadığı, zina nedeni ile verilmiş bir boşanma kararı da olmaması sebebi ile TMK 236/2 maddesinin uygulanma ihtimalinin olmadığı, mal varlığının muhtemel karar tarihindeki değerlerinin yarısı üzerinden davanın kabulünün de doğru olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
bu mal varlığının 01/01/2002 tarihinde sonra edinilmesi sebebi ile edinilmiş mallara katılma rejimine tabii olduğu, 2 adet dükkan ve 1 adet aracın boşanma davası açıldıktan sonra üçüncü kişiye devredildiği, bu nedenle boşanma davasının açıldığı tarihte halen davalı adına kayıtlı olan işbu mal varlığının tasfiyeye tabii tutulmasında herhangi bir isabetsizlik olmadığı, zina nedeni ile verilmiş bir boşanma kararı da olmaması sebebi ile TMK 236/2 maddesinin uygulanma ihtimalinin olmadığı, mal varlığının muhtemel karar tarihindeki değerlerinin yarısı üzerinden davanın kabulünün de doğru olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, boşanma davasının açıldığı tarihte davalının üzerinde kayıtlı araç bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 15.03.2002 tarihinde evlenmiş, 01.10.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.10.2006 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava; katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı istemine ilişkindir. Taraflar 26/12/1996 tarihinde evlenmiş, 09/07/2012 tarihinde açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi üzerine Yerköy Aile Mahkemesinde 26/12/2013 tarihinde açılan davanın kabulüne ilişkin kararın 19/02/2014 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2. m.) Taraflar arasında evlenme tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar 743 sayılı kanunun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, 01/01/2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar da başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. m.). Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır....
Taraflar 06.11.1972 tarihinde evlenmiş, 08.09.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 23.12.2011 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
UYAP’tan alınan nüfus kayıt örneğine göre, taraflar 19.09.1994 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 10.05.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m).Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Gebze İl sınırları içinde bulunan 2446 ada 9 parselde bulunan 10 nolu bağımsız bölüm 06.04.1999 tarihinde davalı adına satın alınmak suretiyle tescil edilmiş olup, halen davalı adına kayıtlıdır. Taşınmaz üzerine 16.01.2009 tarihinde aile konutu olduğuna dair şerh konulmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında karşılıklı ve eşit kusurlu olduğu kanaatine varıldığından davacının maddi manevi tazminat talebi ile davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı tarafça ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaları ile ilgili dilekçede talep olduğu ancak davacı tarafça harcı yatırılmış ziynet eşyaları ve ev eşyaları ile ilgili harcı yatırılmış bir dava bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına davacı tarafın bu konuda dava açmasının serbestliğine, davacının boşanma davası kabul edilmiş olduğundan 3400- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının 34 XX 580 plakalı araç ile ilgili mal rejimine göre tasfiyesi talep edilmiş ancak bu konuda harcı yatırılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, boşanma...
, boşanma davasındaki boşanma protokolünün 5....