WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de, kadının bu eylemlerini cinsel ilişki boyutuna taşıdığının anlaşılamadığı; ayrıca erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinden kaynaklı pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacı-karşı davalı kadının, erkeğe karşı yasada belirtilen hayatına kastetmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması eylemlerinin olmadığı; ayrıca tarafların 2017 yılından bu yana ayrı yaşadıkları, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine göre boşanma kararı verilebilmesi için davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkının düşeceği belirtilmiş olup, davalı-karşı davacı erkeğin gerek daha önce açtığı ve retle sonuçlanan Antalya 2.Aile Mahkemesinin 2017/466 esas-2018/1103 karar sayılı dosyasında bu talebinin bulunmadığı, gerekse daha sonra bu nedenlere dayalı bir boşanma davasının açılmadığının anlaşılması...

    Aile Mahkemesinin 2007/523 E. 2010/953 K. sayılı dosyasında, kadının kusurlu davranışları nedeniyle TMK'nin 166/1-2 maddesine göre tarafların boşanmalarına karar verildiği, TMK'nin 236/2 maddesinin uygulama alanı bulabilmesi için, boşanma davasına bakan mahkeme tarafından, tarafların TMK'nin 161. maddesi gereğince zina nedeniyle veya TMK'nin 162 maddesi gereği hayata kast nedeniyle boşanmalarına karar verilmiş olması gerektiği, dikkate alındığında, somut olayda, tarafların evlilik birliğinin zina veya hayata kast boşanma sebebine göre sona ermemesi karşısında, TMK'nin 236/2 maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek, yukarıda bahsedilen Dairenin ilke ve uygulamaları doğrultusunda davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

      Aile Mahkemesi'nin 30/03/2022 Tarih, 2021/200 Esas 2022/136 Karar sayılı dava dosyasında verilen karara karşı davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, davalı tarafın evliliğinin başından beri müvekkiline ölçüsüz bir şekilde her daim ağır şiddet uyguladığını, evliliklerinin ilk yıllarında müvekkili hamileyken davalının uyguladığı şiddet neticesinde çocuğunu düşürdüğünü, davalının müşterek çocuklara da fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirterek hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, aksi kanaat halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, sadakatsiz olduğunu, eşine ve çocuklara ilgisiz olduğunu, ihtiyaçları karşılamadığını, hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillere göre, davalının mahkemece de sabit kabul edilen eylemlerinin, Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde düzenlenen özel boşanma sebebi olan pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmayı değil; Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesindeki "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" nedenine dayalı boşanmayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. Boşanmayı gerektiren olaylarda, bütünüyle davalı koca kusurlu olup, bu olaylar davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir....

          Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı-karşı davalı vekili tarafından sunulan 22.10.2019 havale tarihli dilekçe ile özetle; "...6,5 sene önce taraflarınca açılan zina ile pek kötü ve onur kırıcı muamele nedeniyle boşanma davasında davayı kanıtlar nitelikteki delillerin mahkeme hakimi tarafından ıslarla yok sayıldığını ve celbedilmediğini, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davası olarak görülerek verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından da zina sebebi ile açılmış bulunan boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği yönünde kararın bozulduğunu, ayrıca dava tarihinde davacı lehine hükmedilen 3.000....

            CEVAP Davalı-davacı kadın vekili birleşen boşanma davası ve asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadece depresyon hastalığının olduğunu söylediğini; erkeğin psikoz hastası olduğunu kadından gizlediğini, erkeğin takıntılı olduğunu, evde yenen içilen her şeyi kontrol ettiğini, dışarı çıktığında kadını ve çocuğu eve kilitlediğini, ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin annesine sormadan karar alamadığını ve erkeğin annesinin her şeye karıştığını, ikinci çocuğa hamile kaldığını öğrendiğinde erkeğin kendisine çocuğu aldırması konusunda baskı uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, birleşen davasının kabulüne, akıl hastalığı nedeniyle aksi takdirde pek kötü, onur kırıcı davranış nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına...

              DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, bilirkişi raporu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Somut davada davacı pek kötü davranış sebebi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma sebebine dayandığına göre gerçekleşen eylemin öncelikle özel boşanma sebepleri açısından değerlendirilmesi, bunun ispatlanması durumunda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın karar verilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir. Toplanan delillerden, erkeğin kusurlu olmasına sebebiyet veren davranışları pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak kabule yeterli değildir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından zina sebebine dayalı davası ile hayata kast, pek kötü ve ... davranış sebebine davasının reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kararın tümü yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.02.2022 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ve vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

                AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2019/140 ESAS 2020/303 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle)|Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalının 1999 tarihinden beri evli olduklarını, bu evliliklerinden müşterek iki tane çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin müşterek çocukların her türlü bakım ve ihtiyaçlarıyla ilgilendiğini, davalının müvekkilin önceki evliliğinden olan çocuklarının eve gelmesine izin vermediğini, müvekkili ve müvekkilin önceki evliliğinden olan kızını evden kovduğunu, bir süre müvekkilinin önceki evliliğinden olan çocuklarının yanında kaldığını...

                UYAP Entegrasyonu