WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; nafaka ve tazminat miktarlarının müvekkili lehine artırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava zina, (TMK 161) ve hayata kast pek kötü onur kırıcı davranış nedeniyle ( TMK 162 ) boşanma olmadığı takdirde TMK'nun 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince kadının zinaya dayalı boşanma davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş, erkek davanın kabulünü istinafa getirmiştir....

Mahkeme dava konusu yapılan herbir boşanma sebebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 26/1).Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2016/19221 E. 2018/6740 K sayılı 28.05.2018 tarihli kararı) Buna göre; davacı erkeğin TMK.162 maddesindeki pek kötü veya onur kırıcı davranış ve karşı davacı kadının ise TMK.161 maddesindeki zina hukuki sebebine dayalı boşanma talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının fiziksel şiddet iddiası dosya kapsamında ispatlanmadığı, dosyaya sunulan ve Almanya'da düzenlenen 15.12.2017 tarihli raporun kadının beyanlarına göre düzenlendiği, cinsel ve fiziksel şiddete maruz kaldığına ilişkin bu rapordaki anlatımı dışında somut bir delil bulunmadığı, bu nedenle erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile taraflara yüklenen kusur oranları değişmediğinden gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden karar gerekçesinin düzeltilmesine karar vermek gerektiği, erkeğin sübut bulan eylemleri 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma kararı verilebilmesi için yeterli düzeyde olmadığı bu bakımdan 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı olarak açılan karşı davanın reddi gerektiği, ortak çocukların anne ile birlikte yaşaması, alıştıkları düzen nedeniyle velâyetlerinin anneye...

    2020/204 Esas-2020/495 Karar sayılı dosyasından açılan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası ile ilgili olarak da, erkeğin kadına yönelik tehdit eylemi nedeniyle Antalya 19....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim tarafların "talep sonuçlarıyla" (HMK m.119-1/ğ) bağlıdır. Hakim "başka bir şeye" karar veremeyeceği (HMK m.26) gibi Türk Hukukunu da re'sen uygulamak zorundadır (HMK m.33). Davacı kadın tarafından dava münhasıran Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma istemiyle açılmıştır. Davacının talebinin mahkemece bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesine göre boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

        Uyuşmazlığın çözümüne ilişkin ilgili yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) "Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış" başlıklı 162. maddesi; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur" hükmüne haiz olup, aynı Yasanın "Evlilik birliğinin sarsılması" başlıklı 166/I-II. maddesi ise; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; davacı-karşı davalı kadın tarafından TMK'nun 162 olmadığı takdirde 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına, karşı dava; davalı-karşı davacı erkek tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına, birleşen dava ise davacı-karşı davalı kadın tarafından TMK'nun 161 olmadığı takdirde 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 162. maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya haklı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer....

          İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2021 tarih ve 2020/214 Esas, 2021/429 karar sayılı kararı ile, davalı erkeğin eşine karşı fiziki şiddet içeren davranışlarının olduğu bu konuda yaşanan şiddet olayına samimi ve inandırıcı beyanda bulunan ortak küçük çocukların şiddet konusunda ki tanıklığı ve kati doktor raporları göz önüne alınarak davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, evlilik hayatını sürdürdürdüğü yol arkadaşına,eşine,çocuklarının annesine oklavayı kullanarak şiddet vakıasını bir kat daha elim hale getirdiği ve celp edilen kati hekim raporlarıyla sabit olmak üzere kadının görme yetisini yitirmesine neden olduğu, kadının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasında ise toplanan delillere göre cana kast, uzuv kaybı gibi sebeplerin özel ve mutlak olarak kanıtlandığından davalı erkeğin eylemleri ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davasının da sübut bulduğu gerekçesi ile...

            Ve 162 maddeleri uyarınca evlilik birliğinin sarsılması ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı boşanma davaları ile boşanma davalarının fer'isi niteliğindeki velayet, nafaka, TMK'nın 174/1- 2. maddesi kapsamındaki tazminata yöneliktir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı tarafın davacıya herhangi bir kusur izafe etmediği, davacı tarafın dayandığı vakıaların ispat durumuna göre hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK'nun 162 maddesi) nedenine dayanılarak açılan boşanma davasının ispatlanmaması ve koşulları bulunmaması nedeniyle reddine, Davlının barışmadan sonraki dönemde 10.08.2014 tarihinde Endonezya uyruklu Şinta isimli kadınla aldattığı, davacı tarafın sunduğu mesajlar, otel, faturaları ile sabit olduğu, davacının bu olayı öğrendikten sonra davalının müşterek konuta ara sıra gelip gittiği, davacı ve müşterek çocuklarla ilgilenmediği, davadan önceki son dönemde Raya isimli kadına ev alması ve onunla birlikte karı-koca gibi yaşaması, birlikte yaşadığı Raya isimli kadın ve bu kadının çocukları ile birlikte Bursa'ya gezmeye gitmesi ve Bursa'daki erkek kardeşinin evine birlikte ziyarete gitmeleri ayrıca davacı ve müşterek çocuklarla...

            UYAP Entegrasyonu