WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2021 NUMARASI : 2021/33 2021/940 DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların 1970 yılında evlendiklerini, 6 tane reşit çocuklarının bulunduğunu, tarafların 2013 yılından buyana ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin daha önce açmış olduğu boşanma davasının Kayseri 5....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2021 NUMARASI : 2021/33 2021/940 DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların 1970 yılında evlendiklerini, 6 tane reşit çocuklarının bulunduğunu, tarafların 2013 yılından buyana ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin daha önce açmış olduğu boşanma davasının Kayseri 5....

Eldeki dava, erkek eş tarafından münhasıran Türk Medeni Kanunu'nun 172. maddesine dayalı olarak ayrılık kararına dayalı boşanma davası istemiyle açılmıştır. Mahkemece usule uygun şekilde toplanan delillerin bu çerçevede değerlendirilip Türk Medeni Kanunu’nun 172/2 ve 3 maddesi sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde davanın TMK 166/1 ve 4 maddelerine dayalı boşanma davası niteliğinde olduğu kabul edilerek boşanmaya karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer bölümlerinin ise incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.12.2018 (Pzt.)...

    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :05.06.2014 NUMARASI :Esas no:2013/685 Karar no:2014/394 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından, kusur belirlemesi ve diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar ve velayeti kendisine bırakılmayan müşterek çocuk için tayin edilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmış, mahkemece de, tarafların bu sebeple boşanmalarına karar verilmiş olmasına, dava dilekçesinde, fiili ayrılık süresi içinde davalıya bir kusur isnad edilmemiş bulunmasına, davacının gösterdiği tanıkların redle sonuçlanan boşanma davasından önceki olaylara ilişkin ikame edilmiş olup, kesinleşen red kararı...

      Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, her ne kadar bölge adliye mahkemesince; tarafların ayrı yaşamaya başladıktan sonra davacı tarafın tarafları barıştırmak üzere araya giren aracıya "Sen nasıl istersen öyle olsun" dediği de değerlendirilerek davacı tarafın önceki olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, fiili ayrılık vakasının tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gerekçesiyle davalı kadına kusur yüklenemeyeceğine ve davanın reddine karar verilmişse de, erkeğin bu yöndeki beyanına dayalı olarak, kadına dair kusurların affedildiği yahut en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü doğru olmamış, davalı kadının birlikte yaşamaktan kaçınmak amacıyla evi terketmek suretiyle tam kusurlu olduğunun kabulü gerekmiştir. Açıklanan sebeple davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

        Mahkemece, "Her iki tarafın da kusurlu davranışlarının olduğu, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları" şeklinde yetersiz gerekçe ile karar verilmiş ancak mahkemece; taraflara yüklenen ve Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi hükmüne dayalı olarak açılan boşanma davalarında tek başına boşanma nedeni oluşturmayan fiili ayrılık vakıası dışında ''kusurlu davranışlarının neler olduğu” gösterilmemiştir. Yerel mahkeme, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıaların kusur olarak nitelendirdiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklamak zorundadır. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          GEREKÇE : Asıl dava; fiili ayrılık nedenine dayalı (TMK.nun 166/son) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK.nun 166/1 ) boşanma, karşı dava ise;evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK.nun 166/1 ) boşanma davası niteliğindedir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

          Sayısı dsyası ile görülmüş olan, Ramazan, tarafından eşi Nergiz aleyhine açılan boşanma davası reddedilmiş olup, işbu karar 02/07/2015 tarihinde kesinleştiği, huzurdaki davanın açılış tarihi 02/10/2018 olup, yasanın fiili ayrılık nedenine dayalı olarak açılan boşanma davalarında aradığı 3 yıllık ayrılık ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış" olması koşulunun somut olayda gerçekleştiği, bu nedenle açılan davanın kabulü ile TMK 166/4 maddesi gereği tarafların boşanmalarına, davalı tarafın tazminat ve nafaka talepleri bulunduğu, tarafların kusur durumları bu taleplere ilişkin karar verilmesinde önem kazandığı, taraflar arasında görülen ilk boşanma davasında " kocanın evlilik birliğinin görevlerini yerine getirmemesi, müşterek çocuklar ve davalı kadın ile ilgilenmemesi, davalı kadına şiddet uygulaması, davalı kadından kaynaklanan evlilik birliğini temelinden sarsacak kusurlu bir davranışın tespit edilememesi, kocanın tam kusurlu olması...

          Hukuk Dairesinin 09/11/2022 tarih, 2022/6216 E., 2022/9000 K.sayılı ilamı ile 1. bentte; davalının sair temyiz taleplerinin reddine karar verildikten sonra ; 2. bentte "...Dosyanın tetkikinden, tarafların bölge adliye mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında; kadının fiili ayrılık döneminde hastanede yatan eşinin tedavisi ile ilgilenmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, ortak çocuğa şiddet uygulayarak evi terk eden ve fiili ayrılık döneminde birlik görevlerini yerine getirmeyen erkek eş ile eve dönen eşine hakaret ederek onu istemediğini söyleyen ve fiili ayrılık döneminde hastanede yatan eşinin tedavisi ile ilgilenmeyen kadın eş eşit kusurludur....

          Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasıdır. 1- Boşanma Kararı Yönünden Yapılan İstinaf İncelemesinde; Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesinde "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun, ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir" hükmü bulunmaktadır. Davacının Görele Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/136 Esas, 2008/5 Karar sayılı dosyası ile açmış olduğu boşanma davası reddedilmiş, ancak karar davacı vekiline tebliğ edilmesine rağmen davalıya tebliğ edilemediğinden karar kesinleşmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu