Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde tarafların karşılıklı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak her iki boşanma davasının çekişmeli boşanma davası olarak sürdürülüp gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.04.2017 (Per.)...

    Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir (HMK md. 439/2). Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2016 (Pzt.)...

      KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın eki istemler yönünden çekişmenin sürdüğü konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Bir yandan bu çekişmenin sürdüğünü kabul edip diğer yandan anlaşmalı boşanma kararının "boşanma" bölümünün kesinleştiğini kabul etmek çelişki oluşturmaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında fer'i hükümlerde gerçekleşen temyiz, anlaşmalı boşanma kararının tamamını etkisiz hale getirir. Temyiz istemini boşanmanın eki istek ile sınırlayarak tarafları boşanmış hale getirmek anlaşmalı boşanmanın "anlaşma" kavramı ile bağdaşmaz. Zira boşanmanın eki istemlerin tamamı yönünden henüz bir anlaşma bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı-davacı erkek kusurlu, davacı-davalı kadın kusursuz kabul edilerek davacı-davalı kadının boşanma davası kabul edilip, davalı-davacı erkeğin boşanma davası reddedilmiştir. Ne var ki; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğin mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları yanında, davacı-davalı kadının da eşini annesiyle oturmaya zorladığı ve annesinin evlilik birliğine müdahalesine tepkisiz kaldığı anlaşılmaktadır. Her iki taraf da boşanma isteğiyle dava açtığına göre, erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir....

          Davalı-karşı davacı erkek kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, iştirak nafakası yönünden, davacı-karşı davalı kadın ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirmesi, kadının kabul edilen boşanma davası yönünden yapılmamıştır. İlk derece mahkemesi kararı karşılıklı boşanma davalarının kabulüne ilişkin olarak taraflarca istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf edilen kadının kabul edilen boşanma davası ile ilgili olarak istinaf incelemesi yapılmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, her iki boşanma davası ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının, reddedilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının her iki boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-davalı kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek, davacı-davalı kadının boşanma davasının reddine, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar eşleri bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....

                Mahkemece, davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadının karşı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve fakat davalı-davacı kadının karşı davasındaki boşanma talebi hakkında olumlu olumsuz bir hüküm tesis edilmemiştir. Açıklanan sebeple davalı-davacı kadının karşı boşanma davasındaki boşanma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı erkeğin boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1350.00 TL. vekalet ücretinin ...'dan alınıp ...'e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.09.2016 (Salı)...

                  MUHALEFET ŞERHİ Davacı-davalı koca 12.4.2005 tarihinde boşanma, davalı-davacı kadın ise 15.4.2005 tarihinde Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı ayrı yaşamakta haklılığa dayalı nafaka davası, 2.6.2005 tarihinde boşanma davası açmış, üç dosya birleştirilmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen boşanma davaları reddedilmiş,kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davası ise "davacı ...'nın müşterek haneyi terk ettiği, haklı sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmakla Türk Medeni Kanununun 197/3. madde gereğince" kısmen kabul edilmiş ve aylık 100.00 YTL. tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Karar davacı-davalı (koca) tarafındankendi boşanma davası ve nafaka davası yönünden temyiz edilmiştir. Her iki boşanma davası da reddedildiğine göre; mahkemenin nafaka verilmesine ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Zira bu gerekçeye göre kadının boşanma davasının kabulü gerekirdi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma, toplanan delillerle "davalı-karşı davacı kadın eşin, davacı-karşı davalı erkek eşe karşı, 13.11.2013 tarihinde diğer bir deyişle erkek eşin boşanma davasından sonra ve fakat kadın eşin boşanma davasından önce gerçekleşen fiziksel şiddet eyleminin tarafların kusurlarının belirlenmesinde değerlendirilmesi gerekmekte ise de, erkek eşin boşanma davası yönünden dikkate alınamayacağı, bu durumda davacı-karşı davalı erkek eşin boşanma davası yönünden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı-karşı davacı kadın eşin, eşinin güvenini sarsacak davranışlarda bulunduğu, "Ne biçim adamsın" diyerek aşağıladığı anlaşılmaktadır...

                      UYAP Entegrasyonu