Haysiyetsiz hayat sürme nispi bir boşanma sebebidir. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma-3, Ankara-2008,S.108) Çekilmezlik koşulunu somut olaya göre hakim takdir edecektir. (GENÇCAN, Boşanma-3, s.158) ../.. -2- Toplanan delillerle davalı kadının evlenmeden önce on yıla yakın süredir davacı koca tarafından temin edilen erkeklerle birlikte olduğu ve kazandıkları parayı da birlikte harcadıkları, evlenmeden sonra eşinden para isteyen davalı kadına, davacı kocanın “İşe çık param yok” diye cevap verdiği anlaşılmaktadır. Açıkladığım sebeplerle çekilmezlik koşulu (GENÇCAN, Boşanma-3,s.157) gerçekleşmemiş iken davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir. Haysiyetsiz hayat sürme aynı zamanda özel bir boşanma sebebidir. (GENÇCAN.Boşanma-3.s-105) Özel boşanma sebebi olarak gösterilen olgunun gerçekleşmesi boşanma davasının kabul edilmesi için yeterlidir....
Olayların akışı ve davacı-karşı davalı kadının da boşanmayı talep etmesi karşısında davalı-karşı davacı erkek de boşanma davası açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesi ve davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesinin koşullarının gerçekleştiği nazara alınıp davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulüyle (TMK.md. 166/2) boşanmaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
Ancak, TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadın Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı erkek ise karşı davasında, Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi olmadığı taktirde Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayanarak boşanmalarını talep etmiştir. Mahkemece kadının boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı erkeğin ise zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, erkeğin eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, reddedilen kendi boşanma davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, "davacı-karşı davalı erkeğin başka bir kadınla yaşadığı, bu ilişkiden bir çocuğun olduğu, sadakatsiz davrandığı bu sebeple kendi kusuruna dayanarak boşanma talep edemeyeceği" gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğin 26.06.2014 tarihinde boşanma davası açtığı, davalı-karşı davacı kadının ise 14.07.2014 tarihinde karşı boşanma davasını açtığı, davalı-karşı davacı kadının yargılamanın devamı sırasında 22.09.2014 tarihinde açtığı boşanma davasından feragat ettiği ve bu sebeple kadının boşanma...
Kadın eşin boşanma davasında verilen boşanma kararı, karar düzeltme isteminin ret tarihi olan 31.01.2013 tarihinde kesinleşmiş duruma gelmiştir. Dolayısıyla taraflar "dul" statüsüne geçmiş durumdadırlar. Bu uygulama sonucu erkek eşin sürdürebileceği boşanma davası da kalmamıştır. Yapılacak iş; Erkek eşin karar düzeltme isteminin kabulü ile anlaşmalı boşanma kararının erkek eşin anlaşmayı bozduğu gerçeği gözönünde bulundurularak kadın eşin boşanma davasının da kabulü yönünden bozularak her iki davanın çekişmeli boşanma davası olarak devamına olanak sağlanmasıdır....
karar verilmiş, bu karar davalı-karşı davacı erkeğin temyizi üzerine Dairemizin 20.3.2017 gün ve 2015/24047 esas 2017/2974 karar sayılı ilamı ile "davacı-karşı davalı kadının da, davalı-karşı davacı erkeğe aşağılayıcı konuştuğu ve annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, boşanmaya neden olan olaylarda kusurun ağırlığı davalı-karşı davacı erkekte olsa da, davacı-karşı davalı kadının az da olsa kusurlu olduğu ve erkeğin davasının da TMK'nın 166/2. maddesi koşullarının oluştuğu, davalı-karşı davacı erkeğin davasının da kabulü gerektiği ancak erkeğin, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmünü temyizin kapsamı dışında bırakarak boşanma hükmünün usulen kesinleştiği, erkeğin boşanma davasındaki boşanma talebinin konusunun kalmadığı bu nedenle boşanma talebi ile ilgili konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi ve haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle ilgili karar verilmek üzere bozulmuş,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından, kadının boşanma davası yönünden, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından ise kocanın boşanma davası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı (koca) tarafından açılıp, feragat sebebiyle reddedildiği anlaşılan ... 1. Aile Mahkemesinin 2011/1201 esas numaralı dosyasının incelenmesi gerekli görüldüğünden eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2015 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (Yunus Emre) tarafından, diğer tarafın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, davalı-karşı davacı (...) tarafından ise, davacının boşanma davası, davalı-karşı davacı lehine hükmedilen tazminatlar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen ... 1. Aile Mahkemesinin 2013/935 esas, 2013/914 karar sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2015(Çarş.)...
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....