Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 409/2. maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilebileceği, hakimin karar vermeden önce, kurul raporunu gözönünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, akıl hastalığı nedeniyle vasi tayini istemi, tek hekim raporuna dayanılarak kabul edilmiş olup tek hekim tarafından verilen rapor Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde belirtilen kısıtlama sebebinin bulunup bulunmadığı hususunda yeterli değildir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 409/2. maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilebileceğini, hakimin karar vermeden önce, kurul raporunu gözönünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebileceğini hükme bağlanmıştır. Somut olayda, akıl hastalığı nedeniyle vasi tayini istemi, tek hekim raporuna dayanılarak kabul edilmiş olup tek hekim tarafından verilen rapor Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde belirtilen kısıtlama sebebinin bulunup bulunmadığı hususunda yeterli değildir. Mahkemece; kısıtlanması istenilen ...’in dosyadaki bilgi ve belgeler ile birlikte ......
Ancak; 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığın, savunması tespit edilip, yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 2- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmayan sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca müdafi atanmadan, yargılamaya devamla hükümlülük kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'ün temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Hele fiil ehliyetinin nisbi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan...Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK.nun 409/2.maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Yargılama aşamasında akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti bulunmadığı anlaşılan sanığa, zorunlu müdafii atanmadan, hakkında karar verilmesi, 2) Kabule göre de; a- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığın, savunması tespit edilip, yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, b- Cezai ehliyetinin bulunmadığından bahisle hakkında 5237 sayılı TCK'nin 32/1 maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen sanık hakkında aynı Yasanın 57/1. maddesi gereğince yüksek güvenlikli...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın tehdit suçunu, uzlaşma hükümlerine tabi olmayan üstsoya yönelik yaralama suçuyla birlikte işlediği anlaşılmakla, yapılan incelemede; 1-Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suçlara ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçların kanıtlanması halinde, TCK'nin 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 2-Sanığın, TCK'nın 32.maddesi gereğince, "akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı" hususunun Adli Tıp Kurumundan ya da aralarında...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Akıl hastalığı nedeniyle ceza ehliyeti bulunmadığı saptanan sanığın, yüklenen suçları işlediğine ilişkin kanıtlar gösterilip tartışılarak eylemleri gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin saptanması, eylemler gerçekleştirilmemiş veya kanıtlanamıyor ya da suç oluşturmuyorsa beraatine, eylemler kanıtlandığı ve suç oluşturduğu takdirde ise akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunması gerekirken, sadece tehdit suçu yönünden mevcut deliller tartışılıp değerlendirilmeden, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, 2-Sanığın suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yöntemince sağlık kurulu veya Adli Tıp İhtisas Dairesi'nden rapor aldırılması gerektiği...
Ancak, 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunması, sanığın atılı suçları işlemediğinin belirlenmesi halinde ise beraatine karar verilmesi gerekeceğinden, mahkemece suçların sabit olup olmadığına dair deliller değerlendirilmeden ve bu hususta bir tespitte bulunulmadan yazılı şekilde doğrudan TCK'nın 32/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, 2- Sanığın, suç tarihi itibariyle TCK’nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yöntemince rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, başka Mahkemece...
in akıl hastası olduğundan bahisle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca kısıtlanmasını, kendisine davacının vasi tayin edilmesini istemiş, mahkemece ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 06.02.2012 tarihli Uz. Dr. ... imzalı vasi tayinine gerek olmadığı yönündeki raporu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 409/2.maddesi, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilebileceğini, hakimin karar vermeden önce, kurul raporunu gözönünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebileceğini hükme bağlamıştır. Somut olayda akıl hastalığı nedeniyle vasi tayini istemi mahkemece tek hekim raporuna dayanılarak reddedilmiştir. Tek hekim tarafından verilen rapor Türk Medeni Kanununun 405.maddesindeki kısıtlama sebebinin bulunup bulunmadığı hususunda yeterli değildir. Mahkemece kısıtlanması istenilen ...'...
in akıl hastası olduğundan bahisle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca kısıtlanmasını, kendisine davacının vasi tayin edilmesini istemiş, mahkemece ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 06.02.2012 tarihli Uz. Dr. ... imzalı vasi tayinine gerek olmadığı yönündeki raporu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 409/2.maddesi, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilebileceğini, hakimin karar vermeden önce, kurul raporunu gözönünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebileceğini hükme bağlamıştır. Somut olayda akıl hastalığı nedeniyle vasi tayini istemi mahkemece tek hekim raporuna dayanılarak reddedilmiştir. Tek hekim tarafından verilen rapor Türk Medeni Kanununun 405.maddesindeki kısıtlama sebebinin bulunup bulunmadığı hususunda yeterli değildir. Mahkemece kısıtlanması istenilen ...'...