Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çoğu zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Hele fiil ehliyetinin nisbi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi, bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK’nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır....
Yaşın küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, ayyaşlık veya bunlara benzer durumlarda bulunma dolayısıyla, fiil ve hareketlerin saikını ve sonuçlarını doğru olarak algılayamayan kişilerin dolandırılması, TCK'nın 158/1-c bendiyle ağırlaştırıcı neden kabul edilmiştir. Algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle kişilerin aldatılması daha kolaydır. Algılama, duyu organları aracılığıyla, olay, nesne ve ilişkileri birbirinden ayırt etme demektir. Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk, uyuşturucu etkisinde bulunma yada bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olan kişilerin aldatılması suçun konusudur. Mağdurda zayıf da olsa bir irade, zayıflamış bilinç var olmalıdır. Akla uygun davranma demek, belli bir olay karşısında normal insanlardan çoğunun izleyeceği davranışa uygun hareket etmek demektir....
Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Hele fiil ehliyetinin nisbi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK. nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır....
Temyiz Sebepleri Davalı kadın vekili; davanın kabulü, kadın lehine tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi, vekâlet ücreti ve yargılama gideri, karşı boşanma davaları yönünden tefrik kararı verilmesi ve tedbir nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı kadının evliliğe engel olacak derecede akıl hastalığı bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının karşı boşanma davası ile talep ettiği tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin tefrik edilen dosyada değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, bu dosyada hüküm kurulmamasının yerinde olup olmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasının doğru olup olmadığı ve tedbir nafakasının miktarının uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. 2....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmayan sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca müdafi tayin edilmeden ve yükletilen suçu işleyip işlemediği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp hukuki durumu değerlendirilmeden, akıl hastalığı nedeni ile hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’nin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.03.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına Gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya içeriğinde mevcut Adli Tıp Kurumu uzman raporunda; suç tarihi itibariyle iftira suçu ile ilgili sanığın davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azaltacak nitelikte akıl hastalığı bulunduğu belirtildiğinden, sanığın suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına yol açan bir akıl hastalığı ve yüklenen suç yönünden cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden ya da Adli Tıp Kurumu'ndan heyet raporu alınarak sonuca göre hukuki durumun tayin ve takdirinde hukuki zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu malına zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuk ile ilgili olarak; Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı'nca alınan Sosyal İnceleme Raporunda, çocuğun orta düzeyde mental reterdasyon olduğu, bununla ilgili tedavi gördüğü, belli aralıklarla heyet raporu aldığının tespit edilmiş olması karşısında; işlendiği iddia olunan mala zarar verme suçu bakımından, 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi gereğince suçun işlediği tarihte akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığı ve ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair rapor alınmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmayan sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca müdafii tayin edilmeden ve yükletilen suçu işleyip işlemediği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp hukuki durumu değerlendirilmeden, akıl hastalığı nedeni ile hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, tehdit ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın akıl hastalığı bulunduğunu iddia etmesi karşısında, sanığın Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu'na veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne ya da üniversite hastanelerinin ilgili bölümlerine sevki ile suç tarihi itibarıyla işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını engelleyen ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltan 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi kapsamında herhangi bir akıl hastalığı bulunup bulunmadığına dair sağlık kurulu raporunun aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekliliği, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle diğer...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama, 6136 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, 03.01.2012 tarihli kolluk ifadesinde sinirsel bir hastalığı olduğunu belirtmesi ve müdafiin de benzer şekilde sanığın psikolojik tedavi görüp ilaç kullandığını beyan etmesi karşısında, TCK'nın 32. maddesi uyarınca sanığın suç tarihinde işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamamasına veya fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına etkili akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı hususu araştırılıp, gerekirse Adli Tıp Kurumundan rapor alındıktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı...