Mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen 13.02.2020 tarihli karar ile; davanın kabulüne, velayetin anneden alınarak babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, verilen kararın davacı baba tarafından usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf edilmesi üzerine dairemizce 05.10.2020 tarihli kararı ile; davalının taraf ehliyeti yönünden yeterli inceleme yapılmadığı gerekçesi ile kararın kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, annede bulunan velayetin babaya verilmesine, anne ile küçük arasında uzman eşliğinde yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, dava süresince geçici velayetin tedbiren davacı babaya verilmesine, anne ile küçük arasında tedbiren uzman eşliğinde yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Davalı-birleşen dosya davacı vekili birleşen dosyaya ibraz ettiği 15.08.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle davalı-davacı baba ile müşterek çocuk arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Müşterek çocuğun 3 yaşında olması, SİR raporunda iki haftada bir günü birlik olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında yerel mahkemece kurulan tedbiren kişisel ilişkinin yeterli olduğundan, davacı vekilinin tedbiren kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Kişisel ilişki açısından: SİR raporunda yatısız şekilde kişisel ilişki kurulmasının belirtilmesi, Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/366 esas sayılı dosyada erkek hakkında beraat kararı verilmesi, erkeğin çocuğa kişisel ilişki kararının kaldırılmasını gerektirecek derecede kötü davranışlarının ispatlanamaması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması ve süresinin doğru olduğu, erkeğin 16.02.2023 tarihli tedbiren kişisel ilişki kurulması talebi açısından da yerel mahkemenin 27.02.2020 tarihli ara kararıyla tedbiren kişisel ilişki kurulduğu anlaşıldığından bu konuda da bir hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş olup, kadın vekilinin istinaf talebinin reddine, erkek vekilinin 16/02/2023 tarihli talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar kişisel ilişki düzenlenmesini hakimin takdirine bırakmışlardır. Mahkemece düzenlenen kişisel ilişkinin temyiz edilmesi anlaşmalı boşanma koşullarının ortadan kalktığı anlamına gelmez. Velayeti anneye verilen müşterek çocuk 4.4.2002 doğumludur. 4 yaşındadır. Küçükle baba arasında kurulan kişisel ilişki yetersizdir. Baba ile küçük arasında onun bedeni ve fikri gelişimine zarar vermeyecek biçimde gece yatısına kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması doğru olmamıştır....
Aile Mahkemesinin 2017/309 Esas sayılı dosyasında mahkemece "... babanın müşterek çocuğun velâyeti tedbiren anneye verilmesine rağmen uzun zamandan beridir yanında tutması ve annesi ile görüştürmemesi nedeni ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına..." karar verildiği, baba tarafından bu karara karşı istinaf ve temyiz talebinde bulunulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği ve ardından kararın temyiz incelemesi sonucu onanarak 09.02.2021 tarihinde kesinleştiği, babanın çocuğun kaçırılması ve alıkonulması nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği, yine çocuk teslimine muhalefet nedeniyle hakkında tazyik hapsine karar verildiği, babanın boşanma aşamasında çocuğu tedbiren verilen kişisel ilişki kararına rağmen anneye teslim etmemesi nedeniyle kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerle kişisel ilişki kurulmamasına sebep olduğu, çocuk ile kişisel ilişki kurulması mahkemenin de gerekçesinde belirttiği üzere baba için bir hak...
ile davalı baba arasında her ayın 2. ve 4. haftası Cumartesi günü saat 10:00'dan Pazar günü saat 18:00'e kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3.günü saat 15:00'e kadar, babalar gününde sabah saat 10:00'dan aynı gün akşam saat 18:00'e kadar, her yıl okul yarıyıl tatilinin ilk haftası Pazartesi günü saat 10:00'dan takip eden Cuma günü saat 18:00'e kadar ve her yıl 1 Temmuz saat 10:00'dan 15 Temmuz saat 18:00'e kadar yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, kişisel ilişkiye dair bu kararın hükmün kesinleşmesine kadar tedbiren uygulanmasına" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.630 TL vekalet ücretinin ... alınarak ... verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2018(Salı)...
tedbiren tesis edilen kişisel ilişkinin sona ereceği ve TMK'nın 197/son maddesi uyarınca ayrı yaşamaya dayalı açılmış bir tedbiren kişisel ilişki davası bulunmadığının anlaşılmasına göre, mahkeme kararının hüküm kısmının 4. paragrafının son cümlesindeki "karar kesinleştikten sonra ilişkinin bu şekilde devamına" ilişkin ibarenin mahallinde düzeltilebilir maddi hatadan kaynaklandığının açık olduğu anlaşılmakla, müşterek çocuk ile davacı baba arasında karar kesinleşinceye kadar tesis edilen tebdiren kişisel ilişki sürelerinde, Herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı, tarafların istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Müşterek çocukların üstün menfaatleri de gözetilerek tedbiren velayetlerinin anneye verilmesi ve baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir. HMY 353/1- b-2 maddesine göre ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir....
Sayılı kararı ile müvekkil ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında Milas Aile Mahkemesinin 2020/969 E. Sayılı dosyası ile görülen boşanma davasının redle sonuçlandığınp kesinleşip tedbiren oluşturulan şahsi ilişki son bulduğundan beri müvekkilin çocukları ile çocukların üstün menfaaine uygun olarak görüşme sağlanmadığını, TMK.nun 197.maddesinin son fıkrasında" Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi başlıklı 197. Maddesinin son fıkrası "Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır." şeklinde olup Türk Medeni Kanunun 324 maddesinin 1....