DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Tokat Aile Mahkemesi'nin 2016/684 E.2016/527 K. 17.11.2016 tarihli ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı 07.03.20217 tarihinde kesinleştiğini, boşanma kararı ile müşterek çocuklar; Pelin Sude Sünmez, Arda Sünmez ve İkra Sünmez'in velayetlerinin anneye bırakılmasına karar verildiğini, boşanma kararı ile hüküm altına alınan baba ile çocuklar arasında şahsi münasebet tesisi kurulması yönündeki karara binaen baba ile bir iki kez görüşüldüğünü, ancak baba bu görüşmelerde çocuklarla tartışma yaşadığını, bir seferinde Pelin Sude'yi okuldan zorla kaçırmaya çalıştığını, zaten evlilik süresinde de davalının müşterek çocuklara şiddet uyguladığını, kötü davrandığını, çocuklarında bu sebeplerden dolayı baba ile görüşmek istemediklerini, davalı babanın müvekkili hakkında Sivas İcra...
Aile Mahkemesince boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuğun velayetinin davalı (anneye) bırakıldığını ve çocukla kendisi arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, ancak bu kararın temyiz edilmesi sebebiyle Yargıtay'da olduğunu, davalının, karar kesinleşmediği için çocuğu ile görüşmesine engel olduğunu ve görüştürmediğini ileri sürerek, boşanmaya ilişkin ilam Yargıtay'dan dönünceye kadar geçerli olmak üzere çocuğun velayetinin geçici bir süre için kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği taktirde boşanma kararı kesinleşinceye kadar çocukla tedbiren kişisel ilişki tesis edilmesini istemiş; mahkemece; “boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenlemenin henüz kesinleşmediği, derdest olduğu” belirtilerek, istek derdestlik sebebiyle usulden reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....
Tarafların 03/05/2019 kesinleşme tarihli boşanma kararına göre anlaşmalı olarak boşandıkları, çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulduğu, müşterek çocuğun 16/01/2017 doğumlu olduğu, çocuğun yaşı, gelinen aşama, babanın babalık duygularının tatmini, çocuğun kişisel gelişiminin sağlanması açısından mahkemece baba ile çocuk arasında yatılı şekilde şahsi ilişki kurulmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilirken davacı tarafın geçici yatılı şahsi ilişki kurulmasına ilişkin tedbir talebinin ise davanın esasını çözecek nitelikte tedbir kararı verilemeyeceğinden ve daha önceki anlaşmalı boşanma ile karara bağlanan şahsi ilişkinin iş bu karar kesinleşinceye kadar devam edeceği anlaşıldığından tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
, kişisel ilişki yönünden temyiz yolu açık, nafaka ve velâyet yönünden ise kesin olmak üzere karar verilmiştir....
O halde aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi tarafından yapılacak iş; -tarafların kişisel ilişki konusunda beyanları alınmalı, -taraflar kişisel ilişki konusunda anlaşırlarsa anlaşma doğrultusunda boşanma kararı verilmeli, -kişisel ilişki tarafların ya da çocuğun “yararına değilse” gerekli gördüğü değişiklikleri yapmalarını istemeli, değişiklik kabul edilirse anlaşma doğrultusunda boşanma kararı verilmeli, -taraflar kişisel ilişki konusunda “anlaşamazlarsa” dava dosyasında anlaşmalı boşanmanın (TMK. m. 166 f. III) koşullarının oluşmaması sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya (TMK. m. 166 f. I-II) yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı babanın velâyet görevini ihmal ettiği veya kötüye kullandığı, koşulların değiştiği hususunun davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının tedbiren de dahil olmak üzere velâyetin değiştirilmesi ve bu davanın fer'îsi niteliğindeki iştirak nafakası talepli davasının reddine, her ne kadar ortak çocuk anne ile daha fazla görüşmek istediğini bilirkişi raporunu düzenleyen heyete bildirmiş heyet raporunda kişisel ilişkinin iki haftada bir cuma gününden salı gününe kadar kurulmasının çocuğun üstün menfaatine olduğu kanaati belirtilmiş, davacı taraf da her hafta haftanın 4 günü kişisel ilişkin kurulmasını talep etmiş ise de, her hafta sonu kişisel ilişki kurulmasının babanın velâyet hakkını engellenebileceği gibi küçüğün hafta sonu babası ile hiç zaman geçirmemesine sebep olacağı da dikkate alınarak davacının ortak çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişkinin...
Kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların değişen şartlara göre her zaman değiştirilmesi mümkündür. Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır....
18:00'e kadar, çocuğun doğum günlerinde saat 10:00'dan 15:00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 10:00'dan saat 18:00'e kadar karar kesinleşene kadar tedbiren, kesinleştikten sonra kişisel ilişki olmak üzere kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
, davalının çocuklarla görüntülü olarak telefonda görüştüğünü, ancak genelde sarhoş olarak telefonda çocuklarla görüştüğü için çocukların korkmalarına ve tedirgin olmalarına sebebiyet verdiğini, tüm bu nedenlerle tedbiren kişisel ilişkinin durdurulmasına, sonrasında kişisel ilişkinin 3 ayda bir anneleri yanlarında olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, yatılı kişisel ilişki kurulmamasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Müşterek çocukların ayrılık sürecinde davalı anne yanında yaşadıkları ve güvende oldukları, davacı babanın çocukların bakım ve gözetim kapsamında velayet yükümlülüğünü uzun süre üstlenebilecek yeterliliğe sahip olmadığı gerekçesiyle davacının tedbiren velayet talebinin reddine, kişisel ilişki talebinin kabulü ile baba ile müşterek çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocukların tedbiren velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesini, dava açılmasına kendisinin sebebiyet vermemesine göre davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, tedbiren velayet aksi halde kişisel ilişki istemine ilişkindir....