Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 07/03/2019 tarih 2018/666 esas 2019/118 karar sayılı kararının tedbir/yoksulluk ve tedbir/iştirak nafakaları aynı maddede düzenlendiğinden infazda karışıklığa yol açmamak için birleşen davaya ilişkin kararın 5., 6., 7. ve 8. maddelerinin KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2. maddesi gereğince, esas hakkında düzelterek yeniden karar verilmesi gerektiğinden; a)-İlk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla, dava ( 02/09/2016 ) tarihinden itibaren boşanma hükmünün kesinleşeceği tarihe kadar geçerli olmak üzere, davalı-davacı için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-davalıdan alınarak, davalı-davacıya VERİLMESİNE, davalı- davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, b)-İlk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde...

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin davalı babaya verilerek davacı anne ile aralarında şahsi ilişki tesisine, davacı lehine 200,00 TL tedbir nafakası bağlanarak davanın kesinleşmesiyle 250,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocuk Zümray Sena lehine 150,00 TL tedbir nafakasının çocuğun eylemli olarak babanın yanında kalmaya başlayacağı tarihe kadar devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı lehine 10.000,00 TL maddi tazminata, davacının manevi tazminat talebinin reddine, davalı yanında bulunan müşterek çocuklar lehine 30/10/2019 tarihinden itibaren 100,00 TL tedbir/iştirak nafakasının davacı anneden tahsiline karar verilmiştir....

Ancak tedbir nafakasının ilama bağlanması halinde tedbir nafakası yönünden takip dayanağı ilam kesinleşmeden ilamlı takip yapılabilecektir. Zira tedbir nafakası, 4721 s. Kanun'un 169 maddesine göre boşanma sırasında verilmiş geçici tedbir olup yoksulluk nafakası gibi boşanmanın fer'i mahiyetinde değildir. Keza tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesine ya da mahkemece yeni bir ara karar ile kaldırılmasına kadar devam eder. Bu izahata binaen alacaklı yararına hüküm celsesi ile birlikte tedbir nafakasına hükmedilmiş olup bu nafakanın ilama bağlandığı anlaşılmaktadır. Yani dava devam ederken ara karar ile verilen tedbir nafakası gibi ilamsız icra takibi mevzuu yapılamaz. Bu nafakanın icrası için de kesinleşmesi gerekmediği yukarıda izah edilmiştir....

Hukuk Dairesinin E.2019/908- K.2019/6108 Sayılı kararı ile reddedildiğini, bu karara karşı da davacı tarafça karar düzeltme yoluna başvurulduğunu, yoksulluk nafakası yönünden şikayet konusu icra takibine dayanak olabilecek bir karar bulunmadığını, tedbir nafakasının dayanağı olan ilk kararda tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafkası olarak devamına karar verildiğini, bu durumda tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar devam edebileceğini, İcra dosyasına şimdiye kadar ödenmiş olan tutarın ise birikmiş tedbir nafakası tutarından fazla olduğunu, yoksulluk nafakası yönünden ise dava reddedildiğinden takibin durdurulması yolunda verilmiş olan İcra Müdürlüğü kararında hukuka aykırılık bulunmadığını beyan ederek, haksız ve mesnetten yoksun olan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece takip konusu tedbir nafakasını veren Adana 1....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise tedbir nafakasının kaldırılması ve toplu olarak nafakaya hükmedilmesi ile manevi tazminatın ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurları yanında davalı kadının da eşinin ailesiyle görüşme konusunda sıkıntılar yarattığı ve eşine salak diyerek hakaret ettiği, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı; ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda netice itibariyle erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı erkeğin tüm...

    . - 2007/139 K. sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının davalı kadının başka erkekle yaşadığı ileri sürülerek kaldırılması istenmiştir. Mahkemece kaldırım şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisindeki ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/167 E. - 2010/476 K. sayılı ilamıyla taraflar boşanmışlar. İlam boşanma yönünden 28.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir.Somut olayda boşanma kararı 28.01.2011'de kesinleşmiş, eldeki dava boşanmadan sonra 14.04.2011'de açılmıştır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabi olup, dava tarihi itibariyle taraflar boşanmış olduğundan tedbir nafakası kendiliğinden kalkmıştır....

      İstinafa konu kararın, boşanma davasında hükmedilen tedbir(yoksulluk) nafakasının, boşanma kararı kesinleşmeden icraya konulduğu ve ilama aykırılığına dair şikayet olduğu, mahkemece boşanma kararı kesinleşmeden yoksulluk nafakasının icra emrine konu edilemeyeceğine dair kararın hatalı olduğu, Aile hukukuna ve buna bağlı tazminata dair hükümlerden farklı olarak nafakanın eda hükmü içerdiği nedenle boşanmaya dair karar kesinleşmeden icraya konu edilebileceği, bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu ancak, icra emrinin ilama aykırı olduğu yönündeki şikayetin, ilk derece mahkemesince incelenmesinin gerekeceği, ilamsız takiple başlayan sürecin ilamda nafakanın arttırılması ile birlikte geldiği hal ve ödeme emrinde istenen miktar, süreç içinde tahsil edilen tutardan hükümle birlikte arttırılan nafaka bedeli değerlendirilerek, hükümde, dava tarihinden itibaren hükmedilmeyen miktarın hangi ayları ve ne miktarı karşıladığı hesaplanarak, şikayete konu icra emrinin ilama aykırı olup olmadığı,...

      Ancak, mahkemece taraflar arasındaki boşanma davasında karar altına alınan 150,00 TL tedbir nafakasının az takdir edildiği kanaatine varılarak o dönem için de 100,00 TL ek tedbir nafakası tayinine karar verilmiştir....

        Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2009/123 E., 2010/84 K., sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 150 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm 15.06.2011 tarihinde kesinleşmiştir. O halde mahkemece; daha evvel hükmedilen yoksulluk nafakasının kesinleşme tarihi esas alınarak, iş bu dava tarihinde yoksulluk nafakasının arttırılma talebi hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile boşanma davasının açılma tarihi esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

          Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....

            UYAP Entegrasyonu