Davalı kocanın 03.05.2010 tarihinde açtığı boşanma davası kocanın kusurlu olduğundan bahisle reddedilmiş, hüküm 13.04.2011'de kesinleşmiş, bundan sonra davalı koca tarafından 26.04.2014'de açılan boşanma davasında ise; önceki boşanma davasının reddinin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen ortak hayatın kurulamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kocanın .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile hükmedilen nafakanın kaldırılması talebinin reddine, kadının da .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile hükmedilen nafakanın arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davasının kesinleşmesi ile daha evvel hükmedilen tedbir nafakası hükümsüz hale gelir, ortadan kalkar....
" şeklinde tedbir nafakası yönünden hüküm kurulmuş, yoksulluk nafakası yönünden hüküm kurulmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından velayet ve tedbir nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle boşanma davasının reddedildiğinin, müşterek çocukların yargılama boyunca davacı baba yanında kaldıklarının ve Türk Medeni Kanununun 169. maddesi koşullarının müşterek çocuklar yönünden gerçekleşmediğinin anlaşılmasına göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı kadın 13.03.2013 tarihli oturumda kendisi için tedbir nafakası talebi olmadığını belirtmiş ise de, 16.12.2014 tarihli dilekçe ile 300 TL tedbir nafakası isteğinde bulunmuştur....
DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından her iki dava ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının erkek eşin açmış olduğu boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının açmış olduğu tedbir nafakası davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; hükme konu alacak miktarının; 06.07.2018 karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, tedbir nafakasına yönelik temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava tedbir nafakası istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, aylık 200,00 TL tedbir nafakasının, dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Ancak, yoksulluk nafakası, boşanma sonucu yoksulluğa düşecek ağır kusurlu olmayan eşin, diğer eşten sürekli olarak isteyebileceği nafakadır. Nitekim, Türk Medeni Kanununun 175. maddesinde bu husus, "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." şeklinde ifade edilmiştir....
Davalı kadın cevap dilekçesinde tedbir nafakası talep ettiği halde bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılarak, davalı kadının tedbir nafakası talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasına yönelik olarak da hükmün onanmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı kadının tedbir nafakasına ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüyle, Dairemizin 22/05/2018 gün ve 2016/17204 esas - 2018/6518 karar sayılı ilamının tedbir nafakasına yönelik onama kısmının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple tedbir nafakası yönünde bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; tedbir nafakası ve tazminatların miktarı yönünden, davalı (koca) tarafından ise; boşanma hükmü ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının yoksulluk nafakası isteğinin bulunmaması sebebiyle hüküm fıkrasında "koşulları oluşmadığından yoksulluk nafakası talebinin reddine", kararın gerekçe kısmında ise "tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına" denilmesinin sonuca etkili olmamasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru...
TMK'nun 169.maddesinde ön görülen tedbir nafakası boşanma ve ayrılık davaları için getirilmiş bir düzenleme olup, eldeki davanın bağımsız tedbir nafakası davası (TMK.m.195- 197) olduğu dikkate alındığında, mahkemece, bu konuda verilen nafaka usul ve yasaya aykırı olmuştur. 2- Kabule göre de, davacı kadının dava dilekçesinde kendisi ve müşterek çocuk için aylık 1.000'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ettiği halde yerel mahkemece (2) nolu hüküm fıkrasında çocuk için aylık 700 TL, kadın için 1.200 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, bu haliyle kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının HMK'nun 26.maddesinde öngörülen taleple bağlılık kuralına aykırı olduğu anlaşılmıştır. 3- Öte yandan, eldeki nafaka davasının kadın tarafından 07/01/2021 tarihinde açıldığı, dosya içindeki bilgiler ve Uyap kayıtlarına göre koca tarafından aynı mahkemenin 2021/38 esas sayılı dosyasında 18/01/2021 tarihinde geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açıldığı, nafaka davasında karar verildiği tarihte...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma yönünden hüküm istinaf edilmediğinden boşanma hükmünün kesinleştiği, kadının rahatsızlığının köyde bilindiği, tarafların aynı köyden oldukları, erkeğin yakın akrabalarının aynı köyde oturdukları, kadının hastalığından haberinin olmadığını ispatlayamadığı, kadına izafe edilecek kusurun bulunmadığı, erkeğin kadını köye götürüp ailesinin evine bıraktığı gerekçesiyle erkeğin kusur tespitine yönelik istinafının reddine, kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulüne, erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğunun tespitine, tedbir ve iştirak nafakası yönünden boşanma davası ile bağımsız tedbir nafakası nafakası davası olmak üzere iki ayrı davadaki talepler hakkında birleştirilerek karar verilmesinin ve kadının birleşen davasının ayrı bir dava olmasına rağmen ayrı hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle kadının tedbir nafakası yönünden istinaf talebinin kısmen kabulüne,...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve tedbir nafakası davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.12.2012 (Çrş.)...