Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru bulunduğundan, boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanması yönüne gidilmiş (HUMK m.438/son) ve davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Davacı-davalı kadın 01/08/2014 tarihinde açtığı dava ile kendisi ve ergin olmayan ortak çocukları Yasemin için tedbir nafakası talep etmiş, davalı-davacı erkek ise 15/08/2014 tarihli birleşen boşanma davası ile boşanma ve ortak çocukların velayetini talep etmiştir....

    Dava tedbir nafakası istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, aylık 200,00 TL tedbir nafakasının, dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Ancak, yoksulluk nafakası, boşanma sonucu yoksulluğa düşecek ağır kusurlu olmayan eşin, diğer eşten sürekli olarak isteyebileceği nafakadır. Nitekim, Türk Medeni Kanununun 175. maddesinde bu husus, "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." şeklinde ifade edilmiştir....

      Boşanma davası sonuçlanıncaya kadar tedbir nafakası talep edilebilir ve mahkeme henüz yargılama sürerken de tedbir olarak (TMK:nun md.169) tedbir nafakasına hükmedebilir. Davacının dilekçesinde belirttiği "önce tedbir olmak üzere" ifadesi bu kapsamda değerlendirildiği takdirde; hakkaniyete uygun tedbir nafakasına hükmedilmelidir. Mahkemece, hükmedilen nafakanın yardım nafakası olarak nitelendirilmiş olması da doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası -Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, tedbir nafakalarının başlangıç tarihleri ile yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir nafakaları ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmaya karar verildiği halde, hükümde 161. maddesinin yazılmasının maddi hataya dayalı olup mahallinde düzeltilmesinin mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Mahkemece...

          Davalı kadın cevap dilekçesinde tedbir nafakası talep ettiği halde bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılarak, davalı kadının tedbir nafakası talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasına yönelik olarak da hükmün onanmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı kadının tedbir nafakasına ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüyle, Dairemizin 22/05/2018 gün ve 2016/17204 esas - 2018/6518 karar sayılı ilamının tedbir nafakasına yönelik onama kısmının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple tedbir nafakası yönünde bozulması gerekmiştir....

            Tamamen kusurlu eş lehine yoksulluk nafakası ve maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceğinden mahkemece davalı kadının yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı kadının kusur belirlemesine, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Kadının reddedilen tedbir nafakası talebi yönünden; Davalı kadın aylık 500,00 TL tedbir nafakası talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince ara karar ile kadının tedbir nafakası talebi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamış, nihai karar ile davacı erkeğe yüklenecek kusur bulunmadığı gerekçesiyle davalı kadının türü açıklanmaksızın nafaka talebi de reddedildiğinden, tedbir nafakası isteminin de reddedildiğinin kabulü gerekmiştir....

            Davalı tarafın tedbir nafakası takdir edilmemesine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde; davalı tarafın cevap dilekçesinde tedbir nafakası talebinde bulunduğu, mahkemece bu konuda olumlu -olumsuz bir karar verilmediği, davalı kadının çalışmadığı, herhangi bir yerden gelirinin bulunmadığı, boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkına sahip olduğu TMK.'nun 169.maddesi uyarınca davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu -olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davalı tarafın bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile davalı kadına tedbir nafakası takdirine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı tarafın davanın kabulüne, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...

            DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından her iki dava ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının erkek eşin açmış olduğu boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının açmış olduğu tedbir nafakası davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; hükme konu alacak miktarının; 06.07.2018 karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, tedbir nafakasına yönelik temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından velayet ve tedbir nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle boşanma davasının reddedildiğinin, müşterek çocukların yargılama boyunca davacı baba yanında kaldıklarının ve Türk Medeni Kanununun 169. maddesi koşullarının müşterek çocuklar yönünden gerçekleşmediğinin anlaşılmasına göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı kadın 13.03.2013 tarihli oturumda kendisi için tedbir nafakası talebi olmadığını belirtmiş ise de, 16.12.2014 tarihli dilekçe ile 300 TL tedbir nafakası isteğinde bulunmuştur....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün onanmasına dair Dairemizin 16.12.2019 gün ve 2019/7912-2019/12355 sayılı ilamıyla ilgili maddi hatanın düzeltilmesi isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü: Davacı erkek tarafından TMK 166/1 maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmış, davalı kadın tarafından da TMK'nın 197. maddesine dayalı tedbir nafakası davası açılmış, dosyalar birleştirilmiş, yapılan yargılama sonucunda; ilk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına, davacı-davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, davalı-davacı kadının da tedbir nafakası davasının kabulü ile kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, davacı-davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen tedbir nafakası davası, kusur belirlemesi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur...

                  UYAP Entegrasyonu