Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden; davalı tarafından ise boşanma ve fer'ileri ile tasarruf yetkisinin sınırlandırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından usulüne uygun olarak harcı yatırılarak açılmış bir "tasarruf yetkisinin sınırlandırılması" davası (TMK.md.199) bulunmadığı gözetilmeden, davalının taşınmazlara yönelik tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerekmiştir....

    DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkilinin çalışmasını engellediğini, müvekkiline fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, evin ve çocukların ihtiyacını karşılamadığını, küçültücü söz ve davranışlarda bulunduğunu, kızını boşanma sürecinde tehdit ettiğini, başka kadınlarla görüştüğünü, evi terk ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak; aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların TÜFE oranında artırılmasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, aile konutu ve eşyaların müvekkile ve ortak çocuklara tashihine, oturulan taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ve erkeğin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

      Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde, Yerel mahkemece dava tarihinden itibaren geçerli olarak tedbiren verilen nafakalar için yerel mahkeme kararı istinafta iken takip başlattığını, takip neticesinde erkeğin dosya kapak hesabı dikkate alınarak 4.810,00 TL hesabı icra veznesine yatırdığını, paranın kendisine ödendiğini, tedbir nafakası velayetin değiştirilmesine ilişkin yerel mahkeme kararı kesinleşene kadar devam edeceğinden davacının nafaka borcunun sona ermeyeceğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ise 03.07.2017 tarihinde kesin olarak verildiğini, tedbir nafakasının bu tarihte sona ereceğini, davacının 05.08.2015- 03.07.2017 tarihleri arası tedbir nafakası ödeme yükümlülüğü olduğundan istirdat talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      , mahkemenin tedbir nafakası tarihini dava tarihinden itibaren başlatması hatalı görülerek müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakasının 05/03/2020 tarihinden itibaren başlatılmasına ve davalının bu yöndeki istinafı kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı eşi adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına üçüncü kişilere satışının önlenmesi için tedbir konulmasını, davalının bu taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece, talep Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesinde yer alan "ihtiyati tedbir" olarak değerlendirilerek, ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....

        Aile Mahkemesinin 10.07.2020 tarih ve 2019/191 Esas 2020/266 Karar sayılı kararı ile davacı birleşen davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafakası davasının reddine karar verildiğini, anlaşmalı boşanma davasından sonra müvekkili ile yaşamaya başlayan müşterek çocukların verilen tedbiren velayet kararı neticesinde davalı anne tarafından çocukların okullarından alındıklarını, tedbiren velayet süresi boyunca çocuklar için bağlanan ayrı ayrı aylık 1.000,00.-TL nafakayı müvekkilinin düzenli olarak ödediğini, verilen son karar gereğince müşterek çocukların davacı babaları ile yaşamaya başladıklarını, çocukların her türlü ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, davalı annenin herhangi bir katkısı olmadığını, müşterek çocukların yıllık okul ücretinin 10.000,00....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek, kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik temyizinden 19.12.2014 tarihli dilekçe ile vazgeçtiğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Davalı-karşı davacı kadın tanığı kadının...'de çalıştığını beyan etmiştir....

          Boşanma davası sırasında çocukların velayetlerinin tedbiren ve geçici olarak taraflardan birine verilmesine ve tedbir nafakasına hükmedilmesine dair kararlar TMK 169 maddesine göre Aile Hukukuna özgü tedbir mahiyetinde kararlardır. Verilen karar HMK 389 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar değildir. Dolayısıyla ortada istinafı kabil bir karar bulunmadığından, Davalı davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          sonra da davalının yine sorunlar çıkardığını, müvekkilini iffetsizlikle suçladığını, git köprü altında para bul şeklinde edepsiz laflar ettiğini, davalının ayrıca uyuşturucu madde kullandığını, eve erkek arkadaşlarını getirip alem yaptığını, maddi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, mevcut şartlarda evliliğin devamının mümkün olmadığını, bu nedenle tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı asil 22/03/2022 tarihli celsede kendi adına talep ettiği tedbir - yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini beyan etmiştir....

          Boşanma davası sırasında çocuğun velayetinin tedbiren ve geçici olarak taraflardan birine verilmesine dair kararlar TMK 169 maddesine göre Aile Hukukuna özgü tedbir mahiyetinde kararlardır. Verilen karar HMK 389 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar değildir. Dolayısıyla ortada istinafı kabil bir karar bulunmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK 352 maddesi gereğince reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu