HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3016 KARAR NO : 2022/564 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELMALI ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2020/90 ESAS-2021/345 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Düzenlenmesi / Katılım Nafakası KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/261 Esas, 2019/197 Karar sayılı dosyasında 01/08/2019 tarihinde boşandıklarını, kararın 15/10/2019 tarihinde kesinleştiğini, boşanma aşamasında davalı T3 hamile olduğunu, boşanma kararı sonrası 08/01/2020 tarihinde müşterek çocukları Ali Oktay'ı dünyaya getirdiğini, oğlu Ali Oktay'ın dünyaya gelmesi ile birlikte doğum masrafı ile doğum sonrası ihtiyaçlarını karşıladığını, küçüğe babalık görevlerini yapmasına karşın küçük oğlunu görmek istediğinde davalı ve aile yakınlarının...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayete İlişkin Tedbir Kararı Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, 19.12.2012 tarihli velayetin kullanılmasıyla ilgili tedbir kararı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma davasıyla birlikte, 10.09.2011 doğumlu müşterek çocuğun dava süresince geçici olarak velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, davacının bu yöndeki tedbir isteği mahkemece 19.12.2012 tarihinde ara kararı ile reddedilmiş, davacı bu ara kararını temyiz etmiştir. Boşanma veya ayrılık sırasında Türk Medeni Kanunu gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar (TMK. md. 169) ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir. Boşanma veya ayrılık davası üzerine bu Kanun gereğince alınabilecek geçici nitelikteki tedbir kararlarının tek başına temyizi mümkün değildir....
kararından sonra esaslı bir değişiklik olmadığını, velayetin değiştirilmesini gerektirir bir neden olmadığını belirterek İstanbul 7....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. (HUMK. mad. 427) Temyiz edilen karar, boşanma davası sonuçlanıncaya kadar velayetin tedbiren anneye verilmesine ilişkin ara kararı olup, tek başına temyizi kabil değildir. Bu itibarla temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ. Açıklanan sebeplerle temyizi kabil olmayan ara kararına karşı temyiz isteğinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 10.10.2008 Cuma...
Aile Mahkemesinin 2016/587 Esas sayılı dosyası ile açmış olduğu tedbir nafakası ve velayetin tedbiren düzenlenmesi talepli davada tarafların 2011 yılından beri ayrı yaşadıkları hususu davalının da kabulünde ise de bu hususa ilişkin Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2020/1046 E. ve 2020/2130 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere ise tarafların ayrı yaşaması tek başına boşanma için yeterli değildir. Fiili olarak ayrı yaşamak Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesindeki boşanma koşullarıyla birlikte gerçekleşmiş olmadıkça tek başına Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. madde uyarınca açılmış boşanma davası için boşanma nedeni olamaz. Davacının terk (TMK.m.164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Belirtilen dosyada davacının davasını ispata yarar başkaca bir delil de bulunmamaktadır. ..." gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/717 esas, 2004/216 karar sayılı boşanma dosyası ile, aynı mahkemenin 2004/333 esas, 2005/201 karar sayılı velayetin değiştirilmesine ilişkin dava dosyalarının eklenerek gönderilmesi için yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2009 (Salı)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2019/1058 ESAS, 2021/23 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının mektup bırakarak evden ayrıldığını, başka bir erkekle kaçtığını duyduğunu ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velayetin müvekkiline tevdiini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacıdan nafaka ve tazminat talebi olmadığını belirterek boşanma talebinin kabulüne, velayetin davacıda kalmasına bir diyeceğinin olmadığını ancak yatılı kişisel ilişki tesisine karar verilmesini istemiştir....
Dava; velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183,349,351/1) ) istemine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK m. 385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "Davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Taha 28.09.2011 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalı anneye bırakılmış, karar 19.04.2017 tarihinde kesinleşmiştir. İş bu dava ise, 02.01.2018 tarihinde açılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların yerel mahkemece anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacı eşin müvekkilini aldattığını, sadakat ilkesine uymadığını, davacının boşanma davasının sonuçlanmasından üç ay sonra velayetin kendisine verilmesini istemesinin hukuki dayanaktan yoksun hem de hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin davacının evlilik birliği içindeki tüm hatalarına rağmen boşanma gerçekleştikten sonra, hamilelik dolayısıyla davacı eşin yanına İzmit'e gittiğini, müvekkilinin iyi niyetli çabalarına rağmen tarafların aynı evde kalmayı sürdüremediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır. O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında; -dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, -temsil kayyımı davaya katılmalı, -temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....