Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının 10.08.2011 tarihli ibranamede nafaka, tazminat, menkul ve gayrimenkul alacağının olmadığını, ibra ettiğinin imzalı ibra belgesi olduğu, bundan sonra davacının boşandığı eşine tazminat ve alacak davası açma durumu olamayacağı gerekçesiyle edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağı ve değer artış payı ve artık değerin 1/2'sinin ödenmesi, düğün takıları, ziynet eşyalarının ve kişisel malların değerlerinin ödenmesi bu konuda şimdilik 2.000.00 TL'sinın ödenmesine ilişkin davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairece yerel mahkemenin kararı 31.05.2016 gün, 2016/8932 Esas ve 2016/9583 Karar sayılı ilamla bozulmasına karar verilmiştir. Davalı ... vekili süresi içerisinde karar düzeltme isteğinde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ... ile ... aralarındaki alacak davasında mahkemenin görevsizliğine dair 6. Aile Mahkemesi'nden verilen 29.05.2014 gün ve 411/470 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, birleşen boşanma dava dilekçesinde boşanma ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talebinde de bulunmuş; alacak talebi boşanma dosyasından hüküm ile tefrik edilerek ayrı esasa kaydolunmuştur. Davalı ... .. vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesindeki taleplerin borçlar hukukundan kaynaklandığı ve Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      nin boşanma protokolündeki ve protokolü doğruladığı 03.12.2013 tarihli oturumdaki boşanma dava dosyasındaki beyanı, boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, boşanma dava dosyasındaki beyandan ve mahkeme içi ikrardan hareketle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun takibe konu ilamın boşanma ilamı olduğunu ve henüz kesinleşmediğini, kararda hükmedilen alacak kalemlerinden yalnızca tedbir nafakasına ilişkin kısmın takibe konu edilebileceğini, diğer alacak kalemleri yönünden takip yapılmasının mümkün olmayacağını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, boşanma hükmünün kesinleşmediği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. HUMK'nun 443/4....

          Yabancı mahkeme boşanma kararının kesinleşmesi tarihinin eşlerin boşanma tarihi ve evlilik birliğinin sona erdiği tarih olarak hüküm ifade etmesi, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi şartına bağlıdır. Böyle olması, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten değil, tenfiz-tanıma kararının kesinleştiği tarihten itibaren eşler arasında mal rejimi tasfiyesi davasının zamanaşımının başlayacağı sonucunu doğurmaz. Yabancı mahkeme boşanma ilamının kesinleşmesinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içerisinde böyle bir davanın açılması gerekir. Kesinleşen boşanma kararının hüküm doğurması, tanıma-tenfiz ön şartına bağlı olduğundan tenfiz-tanımaya karar verilip kesinleşmesi hâlinde boşanma ve mal rejiminin tasfiye edilebilirliği bu dava tarihinden daha önce gerçekleşmiş olacağından belirtilen sürede açılan mal rejimine ilişkin alacak davasının erken açıldığı gerekçesiyle reddi usul ve yasaya uygun olmayacaktır....

            Mahkememizin 21/05/2021 tarihli tensip tutanağı ekli davetiye davacı vekiline usul ve yasaya uygun 02/06/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından 21/05/2021 tarihli tensip tutanağının 25 ve 26 numaralı ara kararları ikmal edilmemiştir. Mal rejiminin tasfiyesine yönelik alacak davasının görülebilirlik şartının kesinleşmiş bir boşanma kararı ya da açılmış derdest bir boşanma davasının bulunması gerektiği olduğu hususu nazara alınarak Mahkememizin 06/10/2021 tarihli ön inceleme tensip tutanağının 7 ve 8 numaralı ara kararları ile davacı tarafa kesin süre verilerek gerekli ihtaratlar yapılarak Fransa'da Tribunal Judiciare de Mulhouse N RG 2020/02124 sayılı boşanma dava dosyasının dosyamıza sunulması istenilmiştir. Davacı vekiline Mahkememizin 06/10/2021 tarihli ön inceleme tensip tutanağı ekli davetiye usul ve yasaya uygun olarak 11/10/2021 tarihinde usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edilmiştir....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devam ettiği gerekçesiyle davanın usulden reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava tarafların evlilik birliğinin devam etmesinden dolayı usulden reddedilse de devam eden bir boşanma davası olduğundan hâkimin dosyayı en azından “bekletici mesele” yapması gerektiğini, boşanma davasının derdest olduğunu, mehir senedindeki 80 gr altının mehri muaccel olduğunu, müeccel olmadığını yani her zaman istenebileceğini, konuya ilişkin davanın en azından boşanma davasının neticesine göre sonuçlanması gerektiğini, karara gerekçe yapılan emsal kararda ayrı bir boşanma davasının söz konusu olmadığını, bağımsız bir dava açıldığını, bu davada is derdest bir boşanma davasının söz konusu olduğunu belirterek tehir-i icra talepli olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devam ettiği gerekçesiyle davanın usulden reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava tarafların evlilik birliğinin devam etmesinden dolayı usulden reddedilse de devam eden bir boşanma davası olduğundan hâkimin dosyayı en azından “bekletici mesele” yapması gerektiğini, boşanma davasının derdest olduğunu, mehir senedindeki 80 gr altının mehri muaccel olduğunu, müeccel olmadığını yani her zaman istenebileceğini, konuya ilişkin davanın en azından boşanma davasının neticesine göre sonuçlanması gerektiğini, karara gerekçe yapılan emsal kararda ayrı bir boşanma davasının söz konusu olmadığını, bağımsız bir dava açıldığını, bu davada is derdest bir boşanma davasının söz konusu olduğunu belirterek tehir-i icra talepli olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Aile Mahkemesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talepli dava açmış, davacı erkek 04.10.2017 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece 05.10.2017 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir, hüküm, tarafların istinaf etmemesi üzerine 17.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler, 22.12.2015 tarihinde evlenmiş, 01.11.2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 15.01.2019 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. 24.07.2017 tarihinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talepli açılan dava dosyasında davacı erkek tarafından feragat edildiği tarihte boşanma davasının devam ettiği, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma davası olmadığı anlaşılmakla, evlilik birliği devam etmektedir, diğer bir deyimle davadan feragat edildiği tarihte eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya İadesi- Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava dilekçesinde boşanma davası açıldığı açıklanmıştır. Boşanma dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 16.04.2007...

                UYAP Entegrasyonu