WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, denetim sırasında yapılan çevre soruşturmasında elde edilen veriler, davacı ve boşandığı eşin Nüfus Müdürlüğü kayıtlarındaki yerleşim yerlerinde görevli muhtarların birbirini destekler nitelikteki beyanları ve davacı tanıklarının, davacının evi ile boşandığı eşin annesinin evinin aynı avlu içinde bulunduğuna, eski eşin, annesini ve çocuklarını görmek için ara sıra davacının yerleşim yerine geldiğine dair beyanları hayatın olağan akışına uygun bulunmadığından, söz konusu beyanların karara esas alınamayacağı hususu da göz önüne alındığında; davacı ve boşandığı eşinin boşandıktan sonra da aynı adreste eylemli olarak birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    Çünkü evlilik birliği sürdüğü için aile konutu şerhinin malik olan eşin tek yanlı beyanı ile kaldırılması malik olmayan eşin hukuki yararlarını zedelediği gibi aile konutu şerhinin kaldırılması davasında da evlilik birliği sürmekte ise aile konutu şerhinin kaldırılması aynı şekilde malik olmayan eşin hukuki yararlarını zedelediği için elbette ona husumet yöneltilmeli, gösterdiği takdirde delilleri toplanmalı ve sonucu uyarınca karar verilmelidir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 1019 f. I hükmüne göre tapu memuru, ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri onlara tebliğ etmekle yükümlüdür. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 1019 f....

      Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 22/10/1990 tarihinde evlendiği, 05/06/2001 tarihinde boşandığı, davacıya hem annesinden hemde babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı, Kuruma davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle ihbar yapıldığı, ihbar üzerine Kurum tarafından araştırma ve inceleme başlatıldığı, araştırma kapsamında davacının oturduğu adres itibariyle oturduğu binada komşu ve yönetici olan şahıslar davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığını belirttikleri, boşanılan eşin adresinin Gaziantep iline kayıtlı olduğu, medula kayıtlarında boşanılan eşin 2006 yılından itibaren Ankara ilindeki hastanelerde tedavi kaydının olduğu, davacı tanıkları davacının ayrı yaşadığını belirttikleri, yine davacının adres itibariyle oturduğu binada komşu ve yönetici olan şahıslar mahkemedeki beyanlarında, Kurum denetim görevlilerine verdikleri beyanı kabul etmediklerini, davacının birlikte yaşıyorlar şeklinde bir beyanlarının olmadığını, ayrı yaşıyorlar şeklinde beyanda bulundukları...

      Dava; boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin isteğine ilişkin (TMK. m. 173/2) olup, Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısım hariç ikinci kitabından kaynaklanmaktadır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4/1. maddesi gereğince davaya bakmak aile mahkemesinin görevine girmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu açıklama karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASNA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının ve davacının hükümden sonraki feragatinin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.12.2008 (Pzt.)...

        Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.eeeei Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Davacının soyadının "..." olarak değiştirilmesi isteği yönünden: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davacı, "..." soyadı ile birlikte boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesini istemiştir. Bu istek TMK'nın 173. maddesinin 2. fıkrasına dayanmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemeleri Kanunu' nun 4. maddesi gereğince aile hukukuna dayalı dava ve işlerde aile mahkemeleri görevlidir. O halde davanın bu istek yönünden tefrik edilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Karar gerekçesinde de, talebin Türk Medeni Kanununun 173. maddesi uyarınca “boşanılan eşin soyadını taşımasına izin verilmesi” niteliğinde olmadığı hususu açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı işbölümü kararı uyarınca, temyiz incelemesi yapma görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesi olduğu; ancak bu Daire tarafından gönderme kararı verilmiş olduğundan; temyiz incelemesini yapacak ilgili Yargıtay Dairesinin belirlenmesi için; dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.05.2013 (Çrş.)...

            Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi, sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya verilmesi halinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın veya ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen 31.07.2006 doğumlu ... evlilik birliği içinde doğmuş ve Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Kocanın Soyadını Taşımaya İzin Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 18.10.2012 gün ve 5674-24999 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

                Yukarıda özetlenen dilekçe içeriğine, dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre dava, Türk Medeni Kanunu'nun 173. maddesine dayalı boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine yöneliktir. 6100 sayılı HMK'nun "Görevin Belirlenmesi ve Niteliği" başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından, davanın aile mahkemesince görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşandığı Eşin Soyismini Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 27.12.2012 (Per.)...

                    UYAP Entegrasyonu