Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 1987 yılında evlendiği, 1999 boşandığı, davacıya babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı, Kuruma davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle ihbar yapıldığı, ihbar üzerine Kurum tarafından araştırma ve inceleme başlatıldığı, araştırma kapsamında davacının oturduğu adres itibariyle oturduğu binada kapıcı ve yönetici olan şahıslar davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığını belirttikleri, davacının adres itibariyle oturduğu taşınmazın kirasını boşanılan eşin ödediği, ev sahibinin denetmene verdiği beyanda taşınmazı davacı ile eşi Sinan Turgay beye kiraya verdiğini, kirayı Sinan Turgay beyin ödediğini belirttiği, medula kayıtlarında, boşanılan eşin 2014/Ocak ayındaki tedavisinde belirttiği adresin davacının adresi olduğu, yine davacı adına reçete edilen 2015/1,8 2016/6 2017/6,9 ve 10. aylardaki ilaçları boşanılan eşin eczanelerden teslim aldığı, davacı tanıkları davacının ayrı yaşadığını belirttikleri, kurum denetim görevlilerine...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün 19/03/2012 tarihli 35943 sayılı yazısı ile evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuğun soyadını annenin belirlemesine ilişkin yeni bir düzenleme yapılmadıkça velâyet anada olsa bile çocuğun babasının soyadını taşımaya devam edeceğinin belirtildiği, TMK'nın 321 maddesi uyarınca evlilik içinde doğan çocuğun ailenin yani babanın soyadını taşıyacağı, boşanma veya ölüm üzerine velâyetin annede olmasının soyadında herhangi bir değişikliğe sebep olmayacağı, Türk babadan veya Türk anadan doğan çocukların doğumlarından başlayarak Türk vatandaşlığı kazanacakları, bu çocukların babanın soyadını alacakları ve babanın hanesine yazılacakları, bu itibarla çocuğun ergin olana kadar babasının soyadını taşıması gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Maddesinde “ Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı" düzenlenmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığı, 2- Davalının haksız ve kötü niyetli olduğu, 3- İcra inkar tazminatının reddine ilişkin kararın kaldırılması gerektiği, Gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Yerel mahkeme kararının hukuka ve kanuna aykırı olduğu, 2- Eksik inceleme neticesinde hüküm kurulduğu, Gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını oluşturan ve 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesinin son fıkrasında “ Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir....
Somut olayda; 2001 yılında boşanmalarına ve aradan yaklaşık 9 yıl geçmesine rağmen, kontrol memurunun 04.10.2010 tarihli raporunun hazırlandığı tarihte davacı ve boşandığı eşinin resmi kayıtlardaki ikamet adreslerinin aynı olduğu, davacının boşandığı eşinin kontrol memuru raporundan sonra 06.05.2011 tarihinde, Donanma Mahallesi'nden ... Mahallesine taşınmış olduğu, burada yapılan zabıta araştırmasında; eski eşin kardeşleri ile yaşadığının tespit edildiğinin belirtildiği, her ne kadar eski eşin kayıtlardaki adresi ... Mahallesi ise de tanıkların eski eşin ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Önceki geri çevirme kararında...10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/334 karar sayılı boşanma dosyası istenilmiş ise de, bu dosyanın yerine tarafları ve dava konusu farklı...10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/334 esas sayılı dosyasının konulduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple incelenmesine gerek görülen ...10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/157 esas, 2003/334 karar sayılı (boşanma) dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.27.05.2009 (Çarş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşandığı Kocasının Soyadını Taşıma İzninin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de, dava; niteliği itibarıyla duruşmalı incelemeye tabi olan işlerden olmadığından (HUMK.m.438/1) davalının duruşma isteminin reddine evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 1969 yılında evlendiği, 2003 yılında boşandığı ve vefat eden babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı, Kuruma davalının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle ihbar yapıldığı, ihbar üzerine Kurum tarafından denetim başlatıldığı, yapılan denetim kapsamında davalı ile boşandığı eşinin aynı tarihlerde aynı hastanede tedavi oldukları, davalının oturduğu apartmandaki aidat makbuzlarının davalının boşandığı adına kesildiği, yine davalının komşusu olan şahıs beyanında davalının eşi ve çocukları ile birlikte oturduğunu belirttiği, davalının gösterdiği tanıkların boşanılan eşin kızını görmeye geldiğini belirttiği, Kurum denetim görevlisine beyanda bulunan şahıs mahkemede tanık olarak alınan beyanında, boşanılan eşin ara sıra kızını görmeye geldiği belirttiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, boşandığı eşin soyadının kullanılmasına izin verilmesi istenilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 173. maddesinden kaynaklanmakta olup, aile mahkemesinde bakılmıştır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadını kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir. Davacı, 14/09/1996 tarihinde davalı Nasuh ile evlenmekle yasa gereği kocasının soyadı olan " LALEDEMİR" soyadını almıştır. Eldeki dava ile evlenmeden önceki yani kızlık soyadı olan " NESLİ" soyadının kullanılmasına izin verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne , davacıya kızlık soyadı olan " NESLİ" soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmiş , hüküm davalı Akdeniz T2 tarafından istinaf edilmiştir. Kızlık soy ismini kullanmak istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu hak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8 ve Anayasa'nın 14.maddeleri kapsamında bir insan hakkıdır ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanmalıdır. Aksi durum, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4. maddesine aykırılık teşkil edecektir....