Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; davalı kadının, boşandığı davacı müteveffanın soyadını kullanma durumunun sona ermesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 173 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Aile mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davada, Türk Medeni Yasasının 173. maddesine dayalı olarak alınan boşandığı eşin Delioğlu olan soyadının kaldırılması istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir." hükmünü, aynı kanunun Boşanan kadının kişisel durumu başlığını taşıyan 173. maddesinde de "Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir....
Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadı değiştirilmesi istenen ...'ın doğum günü olan 23.09.2006 tarihinde anne ve babası resmen evlidir. Çocuk evlilik içinde doğmuştur ve Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin, diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde evlilikle birlikte Türk Medeni Yasasının 187. maddesi uyarınca eşinin soyadının önüne kendi soyadını alarak "A.... B......" soyadını kullanmaya başladığını, ancak resmi işlemlerde zorluklar nedeniyle yalnızca eşinin soyadı olan "Baydemir"i kullanmak istediğini belirtip soyadının bu şekilde düzeltilmesini talep etmektedir. Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Dosya kapsamından, davacının bir süredir boşandığı eşinin soyadını kullandığı, ancak, eldeki dava ile soyadını değiştirip kızlık soyadını kullanmak istediği gözlenmektedir. Davacının istemi T.M.Y.'nın 27. maddesinden kaynaklanmakta olup, T.M.Y.'nın 173. maddesi kapsamında değirlendirilemeyeceği anlaşılmakla yalnızca soyadı değişiklliğine ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlere göre, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/03/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mahkeme kararı ile boşandığı eşinin soyadını kullanan davacının eski kocanın soyadının kaldırılarak kızlık soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının boşanmasına rağmen mahkeme kararı ile evlilik soyadını kullandığı, şimdi ise evlilik soyadı olan ... soyisminin değiştirilerek, ... olan kızlık soyadının verilmesini istediği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 173/1-2 maddesinde, “Boşanma halinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır...” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacı ile soyadını kullandığı eşinin boşandıkları ve boşanmanın kesinleşmiş olduğu, taraflar arasında Aile hukuku kapsamında bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde Karşıyaka 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme gerekçesinde tanık delilinden vazgeçilmesi nedeniyle davanın ispat edilememesi ve kocanın soyadını taşımakta menfaatinin olduğu belirtildirildiğini,müşterek çocuklarının artık reşit olduğunu, davalının ev hanımı olup soyadını kullanmayı gerektirecek bir menfaati bulunmadığını, davalının cevap vermediği gibi delil de bildirmediği, aradan geçen zaman göz önüne alındığında yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın boşanmadan sonra açılan (boşanan kadının kocanın soyadının kaldırılması) davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme gerekçesinde tanık delilinden vazgeçilmesi nedeniyle davanın ispat edilememesi ve kocanın soyadını taşımakta menfaatinin olduğu belirtildirildiğini,müşterek çocuklarının artık reşit olduğunu, davalının ev hanımı olup soyadını kullanmayı gerektirecek bir menfaati bulunmadığını, davalının cevap vermediği gibi delil de bildirmediği, aradan geçen zaman göz önüne alındığında yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın boşanmadan sonra açılan (boşanan kadının kocanın soyadının kaldırılması) davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
ettiği birçok kararının bulunduğunu, yine aynı hususta Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun evli kadına bekarlık soyadını tek başına kullanabilme onayını verdiğini belirterek, davacının kızlık soyadı olan "Çalışkan" soyadını tek başına kullanmasına karar verilmesini talep etmiştir....