Türk Medeni Kanununun 187. maddesinde kadının, evlenmekle kocasının soyadını alacağı ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği hükme bağlandığından, evli kadının evlilik soyadının iptali isteminin bu gerekçe ile reddi yerine; 2525 sayılı Kanunun 3. ve Soyadı Tüzüğünün 7. maddelerinde "yabancı ırk ve nüfus adları soyadı olarak kullanılamaz" yine Soyadı Tüzüğünün 5. maddesinde de "yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır" hükümlerine yer verildiği gerekçesi ile davacının değiştirmek istediği soyadının anılan Yasa ve Tüzük hükümlerine aykırılığından reddedilmesi doğru değil ise de, sonucu itibari ile doğru olan kararın gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar, bu maddede kapalı kayıtta düzeltme yapılamayacağı düzenlemiş ise de, fıkrasında meydana gelen değişikliklerin kişinin kaydına işleneceği belirtilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187.maddesi; “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir...” hükmünü içermektedir. Bu hükümde de belirtildiği gibi evli olan kadın isterse kocasının soyadı yanında kızlık soyadını kullanabilir. Kadının kızlık soyadını isteği halinde her an kullanması söz konusu olabileceğine göre, bekarlık hanesindeki kayıtta yapılan hataların düzeltilmesi de mümkün olmalıdır. (HGK, 11.04.2012, 2011/18-784-E. 2012/288 K.)...
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 173 üncü maddesi uyarınca kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya ilişkin izninin kaldırılabilmesi koşulların değişmesinin gerektiği, ispat yükü boşanan kadının soyadının kullanılmasında artık menfaati kalmadığı yahut kadının soyadını kullanmasının kendisine zarar verdiği iddiasında bulunan davacıda olduğu, kadının, tarafların serbest iradeleri ile belirledikleri her iki taraf içinde bağlayıcı nitelikte bulunan ve hakim tarafından onaylanarak kesinleşen anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesini yasal hükümler çerçevesinde davacıdan talep ve dava etmesinin tek başına evlilik soyadının kullanımından kaynaklı oluştuğu iddia edilen zararına dayanak gösterilmeyeceği, bu kapsamda davacı tarafından kadının soyadını kullanımından kaynaklı somut bir zararın veya soyadı kullanmasına izin kararının verildiği tarihten sonra bu iznin kaldırılmasını gerektir koşulların...
ın soyadlarının ... olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. 1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacının, ... ile evlenmekle ... soyadını aldığı, kocasının 03.03.2001 tarihinde öldüğü, davacının kocası hanesinde kalarak onun soyadını kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 187. ve Soyadı Nizamnamesinin 17. maddelerinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı, isterse kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği, daha önce iki soyadı kullanan kadının bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabileceği, Soyadı Nizamnamesinin 18. maddesinde de dul bir kadının evlenmekle yeni kocasının soyadını alacağı, Nüfus Hizmetleri Kanununun 23. maddesinin ikinci fıkrasında ise kadının evlenmekle kaydının kocası hanesine taşınacağı, koca ölse de kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalacağı, ancak dilerse babasının kütüğüne dönebileceği öngörülmüştür....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanan kadının kocasının soyadını kullanmasının kaldırılması davasında davanın reddine dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ... 5....
Türk Medeni Kanununun 187. ve Soyadı Nizamnamesinin 17. maddelerinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı, isterse kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği, daha önce iki soyadı kullanan kadının bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabileceği, Soyadı Nizamnamesinin 18. maddesinde de dul bir kadının evlenmekle yeni kocasının soyadını alacağı, Nüfus Hizmetleri Kanununun 23. maddesinin ikinci fıkrasında ise kadının evlenmekle kaydının kocası hanesine ...ınacağı, koca ölse de kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalacağı, ancak dilerse babasının kütüğüne dönebileceği öngörülmüştür. Bu durumda kadının kocasından aldığı soyadı ancak yeniden evlenmekle veya kendi isteğiyle babası kütüğüne dönmekle değişebilir. Açıklanan hususlar gözardı edilerek davacının evlenmekle aldığı soyadını değiştirmesine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
nın nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; soyadının değiştirilmesini isteyen ...'nın halen evli olduğu eşinin "..." soyadını taşıdığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 187. maddesine göre kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Somut olayda davacı kadının evlenmeden önceki soyadı "..." dir. Alman uyruklu ... ile evlendiğinde, seçimlik hakkını kullanarak bu çift kadının soyadını almıştır. Dolayısıyla davacı ...'nın gerek evlenmeden önceki soyadı gerekse evlendikten sonraki soyadı "..." dir. Durum, anılan yasa maddesi hükmü çerçevesinde değerlendirildiğinde, davacının taşıması gereken soyadının "..." olduğu gözönünde bulundurularak davanın kabulü ile davacı ...'...
Ancak; Dava, davacıların "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ...'in ... ile evlenmekle Bir soyadını aldığı, kocasının 01.07.1963 tarihinde öldüğü, davacının kocası hanesinde kalarak onun soyadını kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 187. ve Soyadı Nizamnamesinin 17.maddelerinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı, isterse kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği, daha önce iki soyadı kullanan kadının bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabileceği, Soyadı Nizamnamesinin 18.maddesinde de dul bir kadının evlenmekle yeni kocasının soyadını alacağı, Nüfus Hizmetleri Kanununun 23.maddesinin ikinci fıkrasında ise kadının evlenmekle kaydının kocası hanesine taşınacağı, koca ölse de kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalacağı, ancak dilerse babasının kütüğüne dönebileceği öngörülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, eşinden boşandığını belirterek, boşandığı kocasının soyadını taşımasına izin verilmesi istemiş, mahkemece; "menfaat koşulunun bulunmadığı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunun 173/2. maddesine dayanmaktadır. Davacının boşandığı kocası olan davalı, 02.10.2014 tarihli duruşmada "davayı kabul ettiğini" bildirmiştir. Bu durumda boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaatinin bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği artık kabul edilmelidir. Öyleyse isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Sözü edilen madde hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere kocası ölen kadın kendi istemi ile bekarlık soyadını almadıkça veya haklı nedenlere dayanarak soyadının değiştirilmesini isteyip bu yolda mahkemece karar verilmiş olmadıkça, ölen kocasının soyadını taşımayı sürdürür. Kocası ölmekle dul kalan kadının kendisi dışında üçüncü kişilerin onun soyadının değiştirilmesi konusunda dava açma hakları ve dolayısı ile aktif husumet ehliyetleri yoktur. Somut olayda dava ...'ın ölen kocasının soyadını kullanmasının önlenmesi ve bu soyadının nüfustan silinmesi davasını açmış bulunan .... ve ... adlı kişilerin böyle bir davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nediyle reddine hükmedilmesi gerekirken davaya bakılarak işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....