İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların aynı zamanda Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşı oldukları, kadının boşanma sonrası ortak çocukla birlikte Almanya'da yaşadığı, Alman Medeni Kanunu'nun 1355 ... maddesi gereğince boşanan kadının ayrıca bir işleme gerek kalmadan eşinin soyadını kullanmaya devam edebildiği, doktor olan davacının mesleğinde bu soyadıyla tanındığı, ortak çocukla aynı soyadını taşımamasının problemlere neden olduğu, Türkiye'de de eşinin soyadıyla bilindiği, kadının, soyadını kullanarak menfaat temin ettiği, davalının da bundan zarar gördüğü yönündeki tanık anlatımlarının aktarıma dayandığı, kadının eski kocasının soyadını kullanmakta hem mesleği açısından menfaati hem de aynı soyadını taşıyacak olması sebebiyle ortak çocuk açısından ... yararı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı kadının soyadının davalı eski eşinin soyadı, olan "Serçe" olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. IV....
Türk Medeni Kanununun 187. ve Soyadı Nizamnamesinin 17.maddelerinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı, isterse kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği, daha önce iki soyadı kullanan kadının bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabileceği, Soyadı Nizamnamesinin 18.maddesinde de dul bir kadının evlenmekle yeni kocasının soyadını alacağı, Nüfus Hizmetleri Kanununun 23.maddesinin ikinci fıkrasında ise kadının evlenmekle kaydının kocası hanesine taşınacağı, koca ölse de kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalacağı, ancak dilerse babasının kütüğüne dönebileceği öngörülmüştür. Bu durumda kadının kocasından aldığı soyadı ancak yeniden evlenmekle veya kendi isteğiyle babası kütüğüne dönmekle değişebilir. Açıklanan hususlar gözardı edilerek davacının evlenmekle aldığı soyadını değiştirmesine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Akdeniz T2 vekili özetle; 2525 sayılı Soyadı Kanununun 4.maddesinde;" Soyadı seçme vazifesi ve hakkı evlilik birliğinin reisi kocaya aittir." düzenlemesinin mevcut olduğunu ,Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin yönetmelikte evlenen kadının kocasının soyadını alacağını, TMK.'nun 187.maddesine göre ise; " Kadının evlenmekle kocasının soyadını alır ancak evlendirme memuruna veya daha sonra Nüfus İdaresine yapacağı yazılı başvuru ile, kocasının soyadı yönünde önceki soyadını da kullanabilir. "hükmünün olduğunu, bu ilgili kanun maddelerinin halen yürürlükte olup bu konuda yeni bir düzenleme yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Türk Medeni Kanununun 187. maddesi ile Soyadı Nizamnamesinin 17. maddelerinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı, isterse kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği, daha önce iki soyadı kullanan kadının bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabileceği, Soyadı Nizamnamesinin 18. maddesinde de dul bir kadının evlenmekle yeni kocasının soyadını alacağı, Nüfus Hizmetleri Kanununun 23. maddesinin ikinci fıkrasında da kadının evlenmekle kaydının kocası hanesine taşınacağı, koca ölse de kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalacağı, ancak dilerse babasının kütüğüne dönebileceği öngörülmüştür. Bu durumda kadının kocasından aldığı soyadı ancak yeniden evlenmekle veya kendi isteğiyle babası kütüğüne dönmekle değişebilir. Açıklanan hususlar gözardı edilerek davacının evlenmekle aldığı soyadını değiştirmesine ilişkin davanın kabulü yolunda hüküm kurulması, Bundan ayrı kabule göre de; 4721 sayılı Medeni Yasanın 321....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Boşandığı Kocasının Soyadını Kullanmasına İlişkin İzin Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2015 (Salı)...
Ancak; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Somut olayda davacı kadın evlenmekle kocası ...'un soyadını almış olup, evlilik birliği sürdükçe ve kocası soyadını değiştirmiş olmadıkça kadın kocasının bu soyadını taşımak durumundadır. Saptanan bu durum karşısında davacı kadının kendiliğinden evlenmekle aldığı soyadını değiştirme hakkı bulunmamakta olup, Nüfus Kanunu'nun 36/b maddesi uyarınca da soyadı değişikliği halinde eşin soyadının nüfus müdürlüğünce düzeltileceği dikkate alınmadan davacı kadının soyadının eşinden farklı olacak şekilde ve yasa hükmüne aykırı olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlendikten Sonra Açılan Kadının Kocasının Soyadının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2018(Pzt.)...
nün soyadı olan "..." soyadını kullanmasına izin verilmesini istediği, toplanan delillerden kadının çifte vatandaşlığı olduğu Alman vatandaşlığı ve bu ülkedeki tüm resmi kayıtlarının "..." soyadı ile gerçekleştiği, boşanma ile kızlık soyadını kullanması ve Alman devletindeki kayıtların değiştirilmesi kadın için çok külfetli olacağı, davalı erkeğin davaya itirazının haklı sebebini dosya kapsamı ile ispat edemediği gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 173 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince açılan davanın kabulü ile davacı ...'nun soyadının evlendiği tarihten beri kullandığı ''...'' olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmasına Verilen Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanan kadının kocasının soyadını kullanmasına verilen iznin kaldırılmasına ilişkindir. Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (HMK m. 140/5)....
Yukarıda özetlenen dilekçe içeriğine, dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre dava, Türk Medeni Kanunu'nun 173. maddesine dayalı boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine yöneliktir. 6100 sayılı HMK'nun "Görevin Belirlenmesi ve Niteliği" başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından, davanın aile mahkemesince görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....