Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Boşandığı Kocasının Soyadını Kullanmasına İlişkin İzin Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2015 (Salı)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlendikten Sonra Açılan Kadının Kocasının Soyadının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2018(Pzt.)...

      Ancak; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Somut olayda davacı kadın evlenmekle kocası ...'un soyadını almış olup, evlilik birliği sürdükçe ve kocası soyadını değiştirmiş olmadıkça kadın kocasının bu soyadını taşımak durumundadır. Saptanan bu durum karşısında davacı kadının kendiliğinden evlenmekle aldığı soyadını değiştirme hakkı bulunmamakta olup, Nüfus Kanunu'nun 36/b maddesi uyarınca da soyadı değişikliği halinde eşin soyadının nüfus müdürlüğünce düzeltileceği dikkate alınmadan davacı kadının soyadının eşinden farklı olacak şekilde ve yasa hükmüne aykırı olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmasına Verilen Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanan kadının kocasının soyadını kullanmasına verilen iznin kaldırılmasına ilişkindir. Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (HMK m. 140/5)....

          Yukarıda özetlenen dilekçe içeriğine, dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre dava, Türk Medeni Kanunu'nun 173. maddesine dayalı boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine yöneliktir. 6100 sayılı HMK'nun "Görevin Belirlenmesi ve Niteliği" başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından, davanın aile mahkemesince görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Türk Medeni Kanununun 187. maddesinde kadının, evlenmekle kocasının soyadını alacağı ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği hükme bağlandığından, evli kadının evlilik soyadının iptali isteminin bu gerekçe ile reddi yerine; 2525 sayılı Kanunun 3. ve Soyadı Tüzüğünün 7. maddelerinde "yabancı ırk ve nüfus adları soyadı olarak kullanılamaz" yine Soyadı Tüzüğünün 5. maddesinde de "yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır" hükümlerine yer verildiği gerekçesi ile davacının değiştirmek istediği soyadının anılan Yasa ve Tüzük hükümlerine aykırılığından reddedilmesi doğru değil ise de, sonucu itibari ile doğru olan kararın gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Her ne kadar, bu maddede kapalı kayıtta düzeltme yapılamayacağı düzenlemiş ise de, fıkrasında meydana gelen değişikliklerin kişinin kaydına işleneceği belirtilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187.maddesi; “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir...” hükmünü içermektedir. Bu hükümde de belirtildiği gibi evli olan kadın isterse kocasının soyadı yanında kızlık soyadını kullanabilir. Kadının kızlık soyadını isteği halinde her an kullanması söz konusu olabileceğine göre, bekarlık hanesindeki kayıtta yapılan hataların düzeltilmesi de mümkün olmalıdır. (HGK, 11.04.2012, 2011/18-784-E. 2012/288 K.)...

                Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 173 üncü maddesi uyarınca kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya ilişkin izninin kaldırılabilmesi koşulların değişmesinin gerektiği, ispat yükü boşanan kadının soyadının kullanılmasında artık menfaati kalmadığı yahut kadının soyadını kullanmasının kendisine zarar verdiği iddiasında bulunan davacıda olduğu, kadının, tarafların serbest iradeleri ile belirledikleri her iki taraf içinde bağlayıcı nitelikte bulunan ve hakim tarafından onaylanarak kesinleşen anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesini yasal hükümler çerçevesinde davacıdan talep ve dava etmesinin tek başına evlilik soyadının kullanımından kaynaklı oluştuğu iddia edilen zararına dayanak gösterilmeyeceği, bu kapsamda davacı tarafından kadının soyadını kullanımından kaynaklı somut bir zararın veya soyadı kullanmasına izin kararının verildiği tarihten sonra bu iznin kaldırılmasını gerektir koşulların...

                  ın soyadlarının ... olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. 1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacının, ... ile evlenmekle ... soyadını aldığı, kocasının 03.03.2001 tarihinde öldüğü, davacının kocası hanesinde kalarak onun soyadını kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 187. ve Soyadı Nizamnamesinin 17. maddelerinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı, isterse kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği, daha önce iki soyadı kullanan kadının bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabileceği, Soyadı Nizamnamesinin 18. maddesinde de dul bir kadının evlenmekle yeni kocasının soyadını alacağı, Nüfus Hizmetleri Kanununun 23. maddesinin ikinci fıkrasında ise kadının evlenmekle kaydının kocası hanesine taşınacağı, koca ölse de kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalacağı, ancak dilerse babasının kütüğüne dönebileceği öngörülmüştür....

                    "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanan kadının kocasının soyadını kullanmasının kaldırılması davasında davanın reddine dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ... 5....

                      UYAP Entegrasyonu