Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * dava, ilk kocasının ölümü üzerine dul olarak evlenen kadının boşanması nedeniyle , bekarlık soyadını taşımasına izin isteğine ilişkin olup ( TMK. md. 173 ) Aile Mahkemesinin görevli bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2007 sa....
Bu itibarla; 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılarak a) Boşanan kadının eşinin soyadını kullanmasına izin davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74 üncü maddesi gereğince vekâletnamenin boşanan kadının eşinin soyadını kullanmasına izin davası ile ilgili özel yetki içermesi gerektiğinden; özel yetkiyi içeren vekâletnamenin aslı veya onaylı örneğinin dosyaya sunulması için temyiz dilekçesini sunan vekile kesin süre verilmesi, b) Vekâletname sunulmaz ise vekil tarafından verilen temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Kanun’un 77 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi gereğince yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat verdiğini açıkça belirtmediği takdirde kararı temyiz etmemiş sayılacağı şerhini içeren davetiye ile davacıya tebliğ edilmesi, 2....
Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Dosya içerisinde bulunan 30.07.2015 tarihli kolluk tutanağında davacı kadının çalışmadığı belirtilmiş, kadının son çalıştığı iş yerinin 11.10.2016 tarihli cevabi yazısında, kadının 1.302 TL ücretle halen çalışmaya devam ettiği belirtilmiş, son celse davalı kadın dört-beş ay önce işten ayrıldığını beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması-Vasi Tayini İçin İhbar Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Küçüğün babası davalı ile evliyken 18.02.2010 tarihinde ölmüş, velayet davalıya kalmıştır (TMK.m.336/3). Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkin olup, 13.11.2013 tarihinde açılmıştır. Velayetin kaldırılması için, bu hakka sahip olanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğinin gerçekleşmesi yada çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması gerekir (TMK.m.348)....
Bozma sonrası mahkemece yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında kadının çalışmadığı belirtilmiş, SGK kaydında 22.06.2015 tarihinde kadının işten çıktığı anlaşılmaktadır. Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Mahkemece davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; davacı kadının kendi isteğiyle mi işten çıktığı yoksa işveren tarafından mı işten çıkartıldığı hususu araştırılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.10.2018 (Çrş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Bölge adliye mahkemesince kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne hükmedilmişse de; davacı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağına göre, davacı kadının çalıştığı, gelirinin ve mal varlığının olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır....
AİHM'in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.Anayasa'nın 90. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, sözleşmeler hukuk sistemimizin bir parçası olup, kanunlar gibi uygulanma özelliğine sahiptir. Yine aynı fıkraya göre, uygulamada bir kanun hükmü ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan sözleşme hükümleri arasında bir uyuşmazlığın bulunması halinde, sözleşme hükümlerinin esas alınması zorunludur....
Davalı-karşı davacı (kadın), dava konusu ziynetlerinin, evliliğin başında kocasının ailesi tarafından kaybolabilir gerekçesiyle elinden alındığını sonrasında kocasının ailesi tarafından kendi borçlarını ödemek için bozdurulduğunu öğrendiğini iddia etmiş, davacı-karşı davalı (koca) ise, iddianın doğru olmadığını, nişan ve kına merasiminde takılan takıları kadının annesine bıraktığını, düğünde takılanları ise memleketine giderken beraberinde götürdüğünü savunmuştur. Davalı-karşı davacının tanıkları, iddia edilen vakıayla ilgili somut bir beyanda bulunmamışlardır. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olmasıdır. Diğer bir ifade ile bunların kocanın zilyetliğine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Öte yandan söz konusu eşya, rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen ve götürülebilen nev’idendir....
Davalı/karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde ;aleyhe iddiaların doğru olmadığını, aksine davcı/ k.davalı kadının başkalarının yanında kocasına küçük düşürücü söz ve hakaretler kullandığını,kocasının boynunu tırnakladığını,olumsuz tavırlarını kocasının çevresine karşı da sergileyerek kocasının çevresi ile diyaloğunun kesilmesine sebep olduğunu. sorunsuz şekilde kocasının ailesi ile görüşmeye gitmediğini, kayınvalide ile yada onunla birlikte davetli olduğu ziyaretlere katılmayacağını belirttiğini, bu olumsuz durumun davalı/k.davcıyı psikolojik açıdan son derece olumsuz etkilediğini, buna karşın davalı/k. davacının karısının ailesine karşı hiç bir olumsuz davranışının bulunmadığını ve onların çok rahat müşterek haneye gelip gittiklerini, davacı/k.davalının son derece kavgacı bir yapısının bulunduğunu ve sürekli tartışma ortamı yarattığını, kocasını akrabalarının kendisine zarar verebileceklerine ilişkin tehdit ettiğini, son olarak ta bayramın birinci günü evden ayrılan davacı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; boşanan kadının, boşandığı eşinin soyadını kullanması ve bunun nüfusa tescil edilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 173. maddesinin ikinci fıkrasına göre görülmesi gereken davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....