Kız çocuğu yönünden, "evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kız çocuklarına" aylık bağlanacağı hükme bağlanmıştır. Madde metninde, boşanma kararından söz edilmeyip “bir olgu” tanımı yapıldığından, "boşanan" kelimesinin fiilen boşanan ve "yaşamsal olarak dul” kalan şeklinde anlaşılması gerekir. Ayrıca, 5510 sayılı yasanın 35. maddesinde yer alan, "Hak sahiplerine bağlanan aylık alma şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir." düzenlemesi uyarınca kurum tarafından yapılan araştırmada kadının eski kocasıyla beraber yaşadığı tespit edilmesi durumunda kadına verilen aylık kesilmektedir. Beraber yaşadığı tespit edildiğinde aylığı kesildiğine göre, ilk kuruma başvuruda bulunulduğu sırada kurum bu durumu bilseydi aylık bağlamayacağı sonucu çıkmaktadır. O halde, yardım almanın ön koşulu “yaşamsal olarak dul” olmaktır....
GEREKÇE : Davanın boşanmadan sonra açılan (boşanan kadının kocanın soyadının kaldırılması) davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
GEREKÇE : Davanın boşanmadan sonra açılan (boşanan kadının kocanın soyadının kaldırılması) davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, davacı kadın lehine takdir edilen nafakalar ve velayeti kendisine verilen müşterek çocuk ... için iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK. m. 175). Mahkemece davacı kadının geliri olmadığı gerekçesiyle yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; davacı kadının dosyaya sunduğu 18.12.2012 tarihli fakirlik belgesinde, davacı kadının yeni çalışmaya başladığı belirtilmektedir. Mahkemece davacı kadının sosyal ve ekonomik durumu hakkında da bir araştırma yapılmamıştır....
Davacı-karşı davalı erkek, soyadının boşandıktan sonra kadın tarafından kullanılması kararına yönelik hükmü, yasal onbeş günlük sürede temyiz etmediğine göre, davalı-karşı davacı kadının her iki boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları üzerine, soyadının boşandıktan sonra kadın tarafından kullanılması kararına ilişkin itirazlarını katılma yolu ile ileri sürme hakkını kaybetmiştir. Bu sebeple davacı-karşı davalı erkeğin katılma yolu ile soyadının boşandıktan sonra kadın tarafından kullanılması kararına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki kızlık soyadının iptaline ilişkin davada Gebze 2. Asliye ve Gebze Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evli kadının koca soyadı yanında kullandığı kızlık soyadının iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, Aile Mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davacının evlilik sırasında koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının iptalini istediği davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kadının Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin-Tespit Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Kararın davalılardan ...'a tebliğine dair belge dosyada bulunmamaktadır. Tebliğ edildi ise belgesinin dosyaya alınmasına, edilmesi ise tebliğine, 2-Temyiz dilekçesinin davalılar...'e tebliği "birlikte sakin anneleri ... olarak, davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunu 39.madde gereğince hasıma yapılan tebliğ geçersizdir. Temyiz dilekçesinin usule uygun şekilde davalılara tebliği ile eksiklik giderildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 07.12.2009 (Pzt.)...
Gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların karşılıklı boşanma davalarında yerel mahkemece verilen “davalı davacının davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına” dair olan ilk hüküm; davalı-davacının temyizi üzerine Dairemizin 13.11.2013 tarihli 2013/22643-26282 sayılı ilamıyla “kadının da eşine “sütü bozuk, kahpe” şeklinde sözler söyleyerek hakaret ettiği, kocasının cebinden habersiz para aldığı ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini ihmal ettiği, bu duruma göre koca tarafından açılan boşanma davasının da kabulü gerektiğinden” bahisle bozulmuş; bozma sebebine göre, kadının boşanma davası ve fer'ileri incelenmemiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; sadece davalı-karşı davacı tarafından açılan boşanma davası hakkında hüküm kurulmuş, davacı-karşı davalı kadının boşanma davası ve ferilerinin ise onanarak kesinleştiği gerekçesiyle “bu hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verilmiştir....
Mahkemece; "Yapılan yargılama sonucunda ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; eldeki dava evli kadının yalnızca kızlık soyadını kullanmak talebine ilişkin olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.9.2015 Tarih, 2014/2- 889 Es., 2015/2011 Kr. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; AİHS'nin 8. maddesi özel hayata ve aile hayatına saygıyı ifade ederken, 14. maddesi cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklamaktadır. AİHM'in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının, kocasının soyadını kullanmak konusunda harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davasının bulunmamasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.05.2012 (Prş.)...