WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, karz ipoteği nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olup, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/10/2013 NUMARASI : 2011/149-2013/407 Dava, ipoteğin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      in kusurlu ve sorumlu olduğu, davanın da bu davalılarca kabul edildiği, bağımsız bölümün tahsisinin mülkiyeti geçirmeyeceği, mülkiyetin kooperatif adına kayıtlı olması nedeniyle alacaklıların haciz uygulattırmalarının yasal olduğu, haczin kaldırılması ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti taleplerin usule ve kanuna uygun düşmediği gerekçesiyle, tescil istemi yönünden davanın kabulüne, menfi tespit ve haczin kaldırılması istemlerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, ipoteğin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, bu niteliğine göre Yargıtaydaki inceleme yeri 14. Hukuk Dairesidir. Sözü edilen Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden, görevli Dairenin Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 02.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekte mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta, alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir....

          Asıl dava, fiili birlikteliğe dayalı ölüm aylığının kesilmesine dair kurum işleminin iptali, aylıkların faizi ile birlikte iadesi ve borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava kurum tarafından talep edilen sağlık giderleri yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine karar verildiği, hükmün Dairemizce onanmasına karar verildiği davalı Kurum tarafından harçtan muaf olunması sebebiyle harç yönünde kararın düzeltilmesinin talep edildiği anlaşılmakla olup Dairemizin 26.10.2017 gün 2017/3834 E-2017/7272 K sayılı ilamının ilk derece mahkemesince, Kurum harçtan muaf olduğu halde harca hükmedilmesi sebebiyle verilen onama kararının maddi hata nedeniyle ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır. O halde, Dairemizin onama ilamının kaldırılarak Mahkemenin kararının harç yönünden bozulmalıdır....

            İcra Müdürlüğünün 2011/3788 sayılı dosyasında icra takibine konu borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davacının kira akdini feshederek kiralananı tahliye ve anahtarı teslim ettiğine dair belge sunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/467-914 E.K sayılı kararı ile itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabulüne karar verildiği, kararın onanarak kesinleştiği, aynı nedene dayalı borçlu bulunmadığının tespitine dair talebin kesin hüküm nedeniyle mükerrer olacağı ve 3. İcra Müdürlüğünün 2011/3788 sayılı dosyasındaki borç miktarının da kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlenmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/61 E. sayılı dosyasında mahkemenin kefillikten dolayı borçlu olmadığına karar verildiğini, müvekkilin ipoteğe konu kefil olduğu borcu kapatmasına, bu hususta davalı taraftan ibraname almasına rağmen davalının ipoteği kaldırmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Dairemizin bozma ilamına uyan mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafın kefaletten dolayı borcunun bulunduğu, bu sebeple ipoteğin kaldırılması koşullarının ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipotek ile teminat altına alınan alacağın ödendiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

                Mahmekece, davacının ipotek bedeline yönelik menfi tespit talebinin kısmen kabulü ile 404.762,00 TL ipotek bedelinden borçlu olmadığının tespitine, İcra İnkar tazminatı yönünden .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/472 esas sayılı kararı ile hükmedilen tazminatın kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, dava dilekçesinde davalı tarafından icra takibine konu edilen 500.000 TL ipotek bedeli yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş olup, mahkemece 404,762 TL ipotek bedeli yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilerek, 95.238 TL kısma ilişkin talebin reddedildiği anlaşılmaktadır....

                  Davalı borçlu süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde, söz konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu, tefeci olan davacıya güvenle verdiği tapunun kendisine iade edilmediğini, davacı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve tapu iptali davası açtığını davacının boş olarak kira kontratını imzalattığını bu sözleşme ile takip yaptığını kira ilişkisinin ve kira borcunun söz konusu olmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. Mahkemece takip dayanağı kira sözleşmesinin gerçekte mevcut ve geçerli olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İİK. 269/2. maddesi hükmüne göre ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. Madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır....

                    UYAP Entegrasyonu