Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ile hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; davacı tarafından gönderilen borç para neticesinde cari hesap mutabakatına istinaden alacağın tahsili amacıyla Ankara ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin mevcut dava açılmış olup, yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde, davaya konu takibin .......
Böylece, hem ikinci bir ihraç ihtarının yer almadığı, hem de mevcut ihtarda da borç kalemlerinin açıkça belli olmadığı sebebiyle ihraç kararından önce aranılan şartlarda borç dökümlerinin yer aldığı --- ihtar şartının gerçekleşmediği görülmüştür....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir Davacı, davalıya karz ilişkisine dayalı olarak borç para verdiğini, geri ödenmediğini ileri sürerek, verdiği paranın davalıdan tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, gönderilen paranın birlikte yaşadıkları dönemde ortak giderlere katkı ve bağış olarak gönderildiğini, borç olarak verilmediğini savunmuştur....
un borçlu olduğu iddia edilen borç senedinin ve miras sözleşmesinin iptalini talep etmiştir. 2. Birleştirilen davada davacı ... vekili dava dilekçesinde; mirasbırakanın 1993- 2000 yılları arasında kendinden borç aldığını, borç miktarı artınca murisin kendi isteği ile 29.12.2000 tarihli borç senedini tanzim ettirdiğini, söz konusu senede göre murisin borcunun 62.000,00 TL olduğunu belirterek ilişikte fotokopisini sunduğu 29.12.2000 tarihli senede göre alacağının müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP 1. Asıl davada davalı ... cevap dilekçesinde; tüm kardeşlerinin borç senedinden ve miras sözleşmesinden haberdar olduğunu, kendisinin Sarıkaya Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen ortaklığın giderilmesi davasına bu belgeleri sunduğunu, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir. 2....
Sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verildiği, icra müdürlüğünce itirazın iptali kararı uyarınca dosya kapak hesabı yapıldığı, 02.11.2021 tarihli dosya kapak hesabında 105.715,66 TL bakiye borç hesaplandığı, alacaklının talebi üzerine yeniden dosya kapak hesabı yapıldığı ve 03.11.2021 tarihli dosya kapak hesabında 151.378,82 TL bakiye borç hesaplandığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, 31.12.2021 tarihli raporda 03.11.2021 tarihi itibariyle toplam 105.622,49 TL bakiye borç tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun itirazın iptali ilamındaki hükme uygun olarak hazırlandığı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır....
Alacaklı, borç ilişkisinin aktif süjesidir. Borçlu ise, borç ilişkisinden doğan edimi ifayla yükümlü olan, kendisinden edimin ifası istenen kişidir. Borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir. Hukuki bir işlemde açıklanan irade ve hukuka aykırı fiil dışında borç kanundan doğmuş olabilir. Haksız fiilden doğan sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmakta olup, burada genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Somut olayda, davalının, dava dışı sigortalıya sahte hizmet kazandırdığından bahisle hakkında başlatılan icra takibine itirazının iptaline ilişkin işbu davada uyuşmazlık konusu edimin dayanağı “haksız fiil”dir. Zira davacı Kurum ile davalı arasında sigortalılık ilişkisinden doğan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıya 25.7.2014 ve 19.8.2014 tarihli dekontlar ile borç para verdiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine icra takibi başlattığını ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya karz ilişkisine dayalı olarak borç para verdiğini, süresinde geri ödenmediğini ileri sürerek, verdiği paranın davalıdan tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı ... davalı tarafın ticari defterlerinin TTK'nun 70-72. maddeleri gereğince kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu, davalı şirketin defterlerinde 2009 yılında davacı tarafından düzenlenen faturaların tamamının kayıtlı olduğu, 31.12.2009 tarihi itibariyle yapılan ödeme ve 120 hesapla ilgili mahsuplaşmadan sonra davacı şirket lehine 555.224,32 TL alacak kaydı verdiği, yani davalı şirketin defter kayıtlarında davacıya 555.224,32 TL borç kaydı mevcut olduğu, davacı defterlerinde ise alacak miktarının 400.719,04 TL olarak görüldüğü, aradaki farkın 2008 yılından gelen devirle ilgili olduğu, davacının 2008 ve öncesinden bir talebi bulunmadığı ve defter kayıtlarında 2009 yılına davalıdan herhangi bir alacağı devir etmemesine ve buna karşılık davalı şirkete 76.501,35 TL borç devri göründüğü halde, davalı şirketin defterlerinde ise tam aksi yönde davacı şirketten alacak değil, 76.645,01 TL borç göründüğü, bu durumda iki tarafın defter...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalıdan aldığı 22.000-TL. borç için teminat olarak 778 parsel sayılı taşınmazdaki 4/7 payını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, aralarındaki anlaşmaya göre taşınmazın zilyetliğinin kendisinde kalacağını ve borç aldığı 22.000-TL' yi davalıya icar parası olarak taksitle ödeyeceğini kararlaştırdıklarını, edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının taşınmazı iade etmediğini ileri sürerek çekişme konusu 4/7 payının tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının 85.000-TL. tutarında borcu bulunduğunu, borç ödeninceye kadar, maliki olduğu 778 parsel sayılı taşınmazdaki 4/7 hissesini teminat olarak kendisine temlik ettiğini, ancak borcunu ödeyemeyince taşınmazı kendisine verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Bölge Adliye Mahkemesi tarafından"......
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; takibe dayanak yapılan senet zamanaşımına uğramış olduğundan yazılı delil başlangıcı niteliğini taşır ve asıl borç ilişkisi tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir. Davacı tarafından tek tanık olarak abisi bildirilmiş olup mahkemece de tanık dinlenmiştir. Dinlenen tanık beyanında; davalının iş yeri komşusu olduğunu, kendisinin davacı ile birlikte aynı iş yerinde çalıştığını, 7-8 yıl kadar önce davalının davacıdan borç para aldığını, karşılığında da icra takibine konu senedi verdiğini, borç miktarının 2.700,00 TL olduğunu, davacı ile davalının arasında ticari ilişki olduğunu ancak icra takibine konu senedin ticari ilişki nedeniyle verilmediğini beyan etmiştir. Mahkeme gerekçesinde; tanığın borç nedeniyle bonoyu verdiğini iddia ettiği ve bu iddiasını yazılı herhangi bir delil ile ispatlanamadığı belirtilmiş olmasına rağmen tanığın beyanına neden itibar edilmediği tartışılmamıştır....