WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu dava dosyasındaki 15 Haziran 1996 tarihinde 18.000 ABD doların ödeyeceğine dair davalı imzasını taşıyan belge borç ikrarını içermekte olup, her iki dosyadaki belgelerin farklı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere bu hususlar davalının da kabulündedir. Davalı bu davaya konu borç ikrarını içeren belgenin daha önce davacıya verdiği ve borç ikrarını içeren belgenin kaybolduğunun bildirilmesi üzerine ikinci defa düzenleyip imzaladığını savunmuştur. Davalı bu savunmasını aynı ve tekbir borç için iki ayrı borç ikrarını içeren belge düzenlendiğini kanıtlamalıdır. Davalı ibraz ettiği delillerle bu savunmasını kanıtlayamadığı gibi, 3.12.2007 tarihli dilekçesi ile de davacıya yemin teklif etmeyeceğini bildirmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, eşinin babası ve eşinin kardeşi davalının maddi sıkıntısı olduğunu, 10.000,00 TL borç vermesini ve bu parayı kısa sürede ödeyeceğini söylediklerini, Akbank T.A.Ş ... Şubesindeki hesabından davalının hesabına 03.06.2004 tarihinde 10.000,00 TL borç gönderdiğini, alınan borç paranın kısa sürede ödeneceği söylenmesine rağmen 9 sene içinde ödenmediğini, bunun üzerine ......

      Birleşen dosyada, davalı-birleşen dosya davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin bir süre ortağı olduğunu ve bu nedenle şirkete borç para verdiğini , müvekkiline ait toplam 201.279,87-TL borcun şirket ticari defterlerinde usulsüz olarak kapatıldığını belirterek yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda çıkacak miktar hakkında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00-TL'nin davalıdan tahsiline, dosyanın irtibat nedeniyle davalı şirketin açtığı itirazın iptali davası ile birleştirilmesine, itirazın iptali davasında ortaya çıkması muhtemel müvekkil borcu ile alacağın takas-mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-birleşen dosya davacısı tarafından açılan alacak davası işbu itirazın iptali davası ile birleştirilmiştir. Davacı-birleşen dosya davalısı, birleşen dosyaya yönelik cevap dilekçesinde, davalı-birleşen dosya davacısının bir süre müvekkili şirkette ortak olarak bulunduğunu, 08/03/2006 tarihinde hissesini tüm hak ve yükümlülükleri ile ...'...

        Havale üzerinde bu paranın borç olarak verildiğine dair bir bilgi yoktur. Hal böyle olunca Somut olayda davacının dayandığı belge yalnız başına borç verildiğini ispata yeterli değildir. Zira kural olarak havale bir ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir.Ayrıca davalının davacının kendisine olan borcuna karşılık bu paranın gönderildiğine dair savunması da gerekçeli inkar(vasıflı ikrar) niteliğindedir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir. Zira havalenin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi mümkün olmayıp bu uyuşmazlıkta miktar itibari ile tanık dinlenilemez. Öyle ise davacı davasını kanıtlayamamıştır....

          Dava, Kurum işleminin iptali davası olup dosya kapsamında bulunan ödenen yersiz aylıklara ilişkin borç tablosunda aylıkların 25.01.2005 tarihinden itibaren başlatıldığı, yine 24.04.2015 tarihli üst yazıda maaşın 01.08.2005 tarihinden itibaren kesildiği belirtildiği, Kurum raporunda ise inceleme döneminin 01.10.2008- 07.01.2015 olarak belirtilmesi ve 5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiği de gözetildiğinde bu çelişkinin giderilmesi için davacının maaşının hangi tarihten itibaren kesildiğini ve borç tablosunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde kurumdan getirtilmesi, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İtirazın iptali davasına konu 30.9.2010 ve 11.10.2010 tarihli banka havalelerinde açıklama kaydı bulunmamakla birlikte, borç olarak gönderildikleri çekişmesizdir. Davacı, önceleri davalıya elden borç para verdiğini, sonrasında havale ile göndermeye başladığını, zaman zaman da borca teminaten senetler aldığını belirtmiştir. Davalı-birleşen dosya davacısı ise, aldığı borçlara karşılık verdiği bu senetlerin takip konusu yapıldığını, itfa nedeniyle takibin iptali talebinin icra hukuk mahkemesinde reddedilmesi üzerine zaten ödemiş olduğu ve fakat asıllarını alamadığı senet bedelleri için icra zoru ile 130.730,65 TL ödemek zorunda kaldığını, hesap hareketleri incelendiğinde borç aldığından çok daha fazlasını ödediğinin anlaşılacağını, bu nedenle icra zoruyla ödediği 130.730,65 TL nin iadesi gerektiğini ileri sürmüştür....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 08/12/2020 NUMARASI: 2019/655 Esas-2020/793 Karar DAVA: İtirazın İptali İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/05/2021 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin görevli daireye gönderme kararı üzerine dosya kapsamıyla incelendi: DAVA:Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında borç vermeden kaynaklı alacak ilişkisi mevcut olduğunu, davalı şirketi talebi ile ... Bankası'nda bulunan hesabına borç verme açıklaması ile 66.000-TL'nın müvekkilince gönderildiğini, söz konusu borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu beyan ile itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                , açıklama olarak, "... borç olarak verilen" ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır....

                  a ait hesap üzerinden ... ve ... adına şirkete borç açıklamasıyla davalı şirkete 29.000,00 TL gönderildiğini, davalı şirket borç ödemesini yapmadığı için davacı tarafın kendi adına gönderilen bedelin yarısı olan 79.500,00 TL'nin tahsili için icra takibi başlattığını, borç olarak gönderilen bu paraların dekontlarının açıklamalar kısmında borç olarak gönderildiğinin açıkça belirtildiğini, gönderilen para borcunun bazılarının %50'sinin davacı tarafın adına geriye kalan %50'sinin ise ... adına banka hesabından davalı şirkete gönderildiğini, gönderilen her borç para işleminde dekont açıklama kısımında bu durumun belirtildiğini, kaldı ki borçlu şirket aleyhine daha önce de İzmir ... İcra Dairesi'nin ... numaralı dosyasi ile takip başlatıldığını, kötü niyetli olarak itiraz etmek suretiyle alacak taleplerinin reddedildiğini, bu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali için İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, davalarının kabulü ile İzmir ......

                    07/01/2019 tarihinde ''borç'' açıklamasıyla 20.000,00 TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL gönderdiğini böylelikle davalıya 75.000,00 TL borç verdiğini, borcunu ödemediğini, davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğunu, davalının zaman kazanmaya yönelik kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine borç miktarı nispetinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu